WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/636 Esas 2022/656 Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava İİK ' nın 277 ve devamı maddelerine göre açılmış, tasarrufun iptali davası olup, davacı alacaklı tarafından açılmıştır. İİK ' nın 278/3. maddesinin 1. ve 2. bendine göre "Karı ve koca ile usul ve füru, sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar, akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler bağışlama gibidir."...

Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, davanın davacının alacağını tahsil edememesi nedeniyle borçlunun 3.kişilerle yapmış olduğu taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun İİK'nin 277 ve devamı maddelerine dayalı iptal istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgili bulunmadığından TTK 4 ve 5.maddesinde sayılan ticari davalardan olmadığı, görevli mahkemenin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, kararın kesinleşmesini müteakip ve yasal süresinde talep edilmesi halinde dava dosyanın görevli olan İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/276 Esas sayılı derdest olan dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) talepli davada verilen ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması için davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) istemine ilişkindir. Davalılar vekili tarafından süresi içinde yapılan istinaf başvuru incelemesine konu istem ise; Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/276 Esas sayılı derdest dosyasındaki 19/01/2022 tarihli ara kararın kaldırılarak, taleplerinin kabulüne, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, verilen 19/01/2022 tarihli ara karar ile; "......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasında davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 19/02/2020 gün, 2018/5959 E- 2020/ 1683 K sayılı ilamında; “.... 3. kişi ile borçlu arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan mahkemece öncelikle dava dilekçesi ve duruşma gününün dava dışı ...’ya tebliği ile bu şekilde taraf teşkilinin tamamlanması toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği ....” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Mahkemece, davanın İcra İflas Kanununun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali talibini kapsadığı, İcra İflas Kanununun 284. maddesinin "İptal davası hakkı, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren 5 sene geçmekle düşer" hükmünü içerdiği, davacının, tasarrufun iptaline konu yaptığı davalılar arasındaki satış işleminin 03.02.2010 tarihinde gerçekleştiği, davanın 5 yıllık süre çok fazla geçtikten sonra 02.02.2017 tarihinde açıldığı, İcra İflas Kanununun 284. maddesinde öngörülen sürenin hak düşürücü süre olup, mahkemece resen göz önünde bulundurulması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf mahkemesince, davanın İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu, İİK'nun 284. maddesinde belirtilen 5 yıllık sürenin dolmuş olduğu gerekçesi ile isitinaf istemi esastan red edilmiş, anılan karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı, üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1)....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasında davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay 17....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak düzenlediği 9.10.2011 tanzim 20.1.2012 vadeli 70.000 TL senetle bacanağı davalı ...'e borçlandığını, ...'in anılan senede istinaden davalı ... aleyhine .... İcra Müdürlüğünün 2012/8 sayılı dosyası ile takip yaptığını, borçlunun maaşı ile taşınmazı üzerine haciz koyduğunu belirterek davalılar arasındaki muvazaalı senet ve bu senede dayalı olarak yapılan icra takibine ilişkin tasarrufun İİK 277 veya TBK'nun 19 maddesi gereğince iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar savunma yapmamıştır....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/976 KARAR NO : 2023/931 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01.03.2023 (Ara Karar) NUMARASI : 2023/87 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı ve TBK 19. Maddesine Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması esnasında ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

              (eski 18.) maddeye dayalı olarak dava açabileceği gibi şartlarının mevcut olması halinde İİK. 277 vd maddelerine göretasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının BK 19. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde ve daha sonraki açıklamalardan anlaşılmaktadır. Bu açık izah karşısında davacının talebi doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılmasına giderek BK 19. maddeye göre yargılamaya devam edilerek bir verilmesi yerine yazılı şekilde davacının İİK 277 vd kapsamında bir dava açtığı kabul edilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22.03.2016 tarihinde oybirliği ile verildi....

                UYAP Entegrasyonu