WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesine dayalı) istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; Yine; HMK'nun 357. Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." Dava TBK 19. maddesine dayalı açılmış tasarrufun iptali davası olup bu maddeye dayalı olarak açılan davalarda her hangi bir hak düşürücü süre ve zamanaşımı süresi bulunmayıp bu tür davalarda aciz vesikasına da gerek bulunmamaktadır. TBK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali davası sübuta erdiğinde ise tapu iptal tescil kararı verilmeden kıyasen İİK 283. madde uygulanır. Mahkemece dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı açılan tasarrufun iptali davası olarak değerlendirilerek hak düşürücü süre yönünden red kararı verilmişse de açıklanan nedenlerle red kararı doğru bulunmamıştır....

Mahkemece, davanın İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptaline ilişkin olduğu davacının icra takibi yapmadığı ve aciz belgesi olmadığı, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı ve davalı ...’in de taşınmazı diğer davalıdan değil, dava dışı...’den satın aldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalı ...’nın hileli olarak taşınmazı devrettiğinden söz ederek tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tescilini istemiştir. Davacı tarafından aşamalarda davanın İİK 277 vd maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda da bulunulmamıştır. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olsada, İİK. 284. maddedeki hak düşürücü süre geçirilmiş olsada Borçlar Kanunu 18.(yeni 19.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür....

    Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278,279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda, Mahkemece hem TBK 19. maddeye hem de İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak gerekçe belirtilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davacının dava dilekçesinde İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptalinin talep edildiği görülmüştür....

      Asliye Ticaret Mahkemesince ,talebin muvazaa temeline dayalı İİK 227 ve devamı maddelerine göre açılmış, İİK hükümlerine ve Türk Borçlar Kanunun 19.maddesi hükümlerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu,davanın ticari niteliği bulunmaması nedeniyle TTK'nun 5/3,HMK'nun 1,114 ve 20.maddeleri gereğince mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. İstanbul 19.Asliye Hukuk Mahkemesi ise ,davacı ve davalıların şirket olduğu,davacı ile davalı borçlu arasındaki alacağın ticari ilişkiden kaynaklandığı bu nedenle davaya Ticaret Mahkemesince bakılması gerektiğini belirtilerek karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

        Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptalini istemiştir. Davacı tarafından yargılama sırasında davanın İİK 277 vd. maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda da bulunulmamış aksine danışıklılık nedeni ile işlemin iptali istenmiştir. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, TBK 19.(mülga 818 sayılı BK.md.18) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufuniptali davası açması da mümkündür....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Dava, BK.18. maddesine dayalı taşınmaz satışının iptaline ilişkindir. Davacı İİK 277 ve devamı maddelerinin bu davada kıyasen uygulanmasını istemiştir. 29.1.2007 tarih 1 sayılı Başkanlar Kurulu kararı ile İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarının temyiz incelenmesini yapma görevi dairemize verilmiştir. Yukarıda açıklandığı gibi muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarının temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 10.7.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davasının; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunu belirtmiş, terditli olarak TBK 19. maddesine dayalı iptal talep ettiğini belirtmemiş ve bununla alakalı dosya kapsamında yapılan bir tam ıslah da bulunmamış olmakla, mahkemece tensip tutanağının da İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının yargılama usulü olan basit yargılama usulüne göre hazırlanıp, bu usulün yargılama boyunca uygulandığı, gerekçe içeriğinde de davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olduğu belirtilmesine rağmen, ön koşulların incelenmesinde TBK 19. Maddeye dayalı iptal davalarına özgü koşulların incelendiği, neticeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

            Somut olayda; davacı, davalı ...’dan altın borcu sebebi ile alacaklı olduğunu, davalı aleyhine Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğü’nüğün 2012/8463 sayılı dosyaları ile takip yapıldığını beyan etmiştir. Mahkemece davanın hukuki nitelendirmesinin İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirmesi durumundaki; mahkemece tasarruf İİK. 277. Md. Uyarınca iptal edildiği belirtilmiştir. O halde; mahkemece İİK 277 ve devamı maddelerine uygun olarak tasarrufun iptali dava şartlarının olup olmadığı (davacının alacağının gerçek olması, takibin kesinleşip kesinleşmediği, icra dosyasından usulüne uygun alınmış aciz vesikası olup olmadığı, borcun doğumun tasarruf tarihinden önce olup olmadığı) irdelemeksizin gerekçede 278-279-280 md. tartışılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

              Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun ... hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma olanağı yoktur....

                HUKUK DAİRESİ KARARININ GEREKÇESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi'nin 19/04/2023 Tarihli 2023/1210 Esas 2023/1033 Karar sayılı kararında özetle: Dava, İİK'nın 277 vd. maddeleri gereğince tasarrufun iptali, bu olmadığı takdirde TBK madde 19 gereğince tasarrufun hükümsüzlüğünün tespiti ile, cebri icra yetkisi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesinin 05/10/2022 tarihli ara kararı ile, davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne, dava konusu Bodrum İlçesi, Yeniköy Mahallesi, 1080 Ada 1 parsel, 33 nolu taşınmazın üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir. Ara karara davalı T3 vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz, 27/10/2022 tarihli duruşmada incelenmiş ve reddedilmiştir. Redde ilişkin 27/10/2022 (23/11/2022) tarihli gerekçeli ara karar yazılmıştır. Ara kararın gerekçesinde de asıl talebin İİK 277 vd. maddeleri uyarınca tasarrufun iptali, terditli talebin TBK 19. maddesine dayalı iptal talebi olduğu kabul edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu