ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2022 NUMARASI : 2020/252 ESAS 2022/261 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Uşak 2....
Aliye Hukuk Mahkemesinin 2013/163 Esas 2015/95 Karar sayılı dosyasında davanın tasarrufun iptali olarak değerlendirildiği ve Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/12025 Esas 2018/1166 Karar sayılı ilamı ile de bu kararın onandığı anlaşılmakla TBK 19.maddesi uyarınca muvazayaa dayalı dava olmadığı davanın ve iddianın ileri sürülüş biçimi olarak davanın İİK 277 ve devam eden maddelerince belirilen tasarrufun iptali olduğu bu davalar batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşer hükmü gereği davacının sözkonusu davayı beş yıl geçtikten sonra açtığı anlaşılmakla hak düşürücü sürenin dolması sebebiyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/5/2022 ve 17/6/2022 tarihli ara kararlar NUMARASI : 2021/637 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali, olmadığı takdirde TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı T3'nin davacı bankadan kredi kullanan dava dışı Yağmur Karakaş'ın (Özoktan) kefili olduğunu ve kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğü'nün 2018/26058 E. ve 23....
iptali hükümleri İİK....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2021 NUMARASI : 2021/1 ESAS, 2021/65 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Kahramanmaraş 6.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16/03/2021 Tarih, 2021/1 Esas ve 2021/65 Karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin varlık yönetim şirketi olması sebebiyle dava tarihine göre harçtan muaf olduğunu, temlik yolu ile müvekkiline devredilen dava dışı Yapı Kredi Bankası A.Ş....
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacı vekilinin 21.3.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında davayı tasarrufun iptali davası olarak belirtmesine ve davanın İİK 284 maddesi gereğince beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmamış olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Dava, dava koşulu yokluğu nedeniyle reddedildiğinden AAÜT'nin 7/2 maddesi gereğince davalılar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Hukuk dairemizin sayın çoğunluğu dahi, B.K nun 18. maddesine dayanılarak hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin kararlarda İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramaktadır. Bu uygulama dahi, B.K nun 18.maddesinin açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarının tek başına yeterli ve yasal dayanağı olmadığını göstermektedir. Ayrıca, hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali ile ilgili taleplerde İİK nun 277-282. maddelerinde düzenlenen ön koşullar açılan davalarda aranmazken İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramak kanaatimizce çelişkidir. Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz....
Bankasına olan borçlarının tasarruf tarihinden önce başlanmak üzere ödendiği ve satış işleminin bu ödemeler karşılığında tamamlanmak üzere gerçekleştirildiği, taraflar kardeş ise de tasarrufun borcun doğumundan önce gerçekleşmiş olması nedeniyle iptali mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 277. ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Bankasına olan borçlarının tasarruf tarihinden önce başlanmak üzere ödendiği ve satış işleminin bu ödemeler karşılığında tamamlanmak üzere gerçekleştirildiği, taraflar kardeş ise de tasarrufun borcun doğumundan önce gerçekleşmiş olması nedeniyle iptali mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 277. ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dosyanın istinaf incelemesinde: Somut olayda; Eldeki davanın İİK 277. ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olup taraflar arasında görülmekte olan mal rejiminin tasfiyesi davasından ayrı ve bağımsız bir dava olarak açıldığı, tasarrufun iptali davalarının Aile Hukuku ile doğrudan bir ilişkisinin bulunmadığı, mahkemelerin görevini düzenleyen HMK 2.madde hükmüne göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, tasarrufun iptali davalarında da aksine yasal bir düzenleme bulunmadığı anlaşılmakla davaya bakmakla görevli mahkemenin Silifke 3. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair hüküm kurulması gerekmiştir....