Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; İİK 187 ve 194 md.uyarınca dava açma ve açılmış davayı takip etme yetkisinin davalı şirket iflas ettiğinden iflas idaresine geçtiği, iflas idaresi tarafından dava takip edilmediğinden davacının İİK.nun 245 md. gereğince alacağı yönünden iflas masasına da başvurduğu anlaşıldığından aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 vd. maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda mahkemece, gerekçesinde belirtilen sebeplerle davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmişse de, varılan sonucun dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında, ...1. İcra ve İflas Müdürlüğü tarafından iflasının açılmasına karar verilen ... Tic. A.Ş hakkında tasfiye işlemlerinin 2009/26 iflas sayılı dosyasında yürütüldüğü belirtilerek, 25.10.2010 tarih ve İİK 245. maddesi gereğince davacı ...'...
İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu önkoşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, İİK 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre dosyanın maddi hata sonucu Dairemize gönderildiği anlaşıldığından yeniden inceleme ve değerlendirme yapmak üzere görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 24.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesi 09/11/2021 tarihli ara karar ile; İİK 257 vd md uyarınca yaklaşık ispat koşulları oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebini reddetmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece İİK 257 md göre değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, İİK 280 md uyarınca talebin değerlendirilip kabul edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, İİK.nın 277 ve devamı maddeleri tasarrufun iptaline ilişkindir. Davacı itirazının haklı olduğu, davada İİK 280 vd md uyarınca değerlendirme yapılması gerektiği, İİK 257 vd md uyarınca değerlendirme yapılmasının hatalı olduğu, davalılar arasındaki yakın akrabalık bağı (baba-oğul) gözetildiğinde ihtiyati haciz için yeterli ispat koşullarının oluştuğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Maddesinde bulunan ihtiyati haciz kararının kaldırılması taleplerinin reddine ilişkin ara kararın iptali ile ihtiyati haciz kararının devamına ilişkin ara kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz kararının iptalini talep etmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı - Terditli BK 19.) istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 3. Hukuk Dairesi iş bölümünün 10. maddesinde; "İcra İflas Kanunu ve 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tasarrufun iptali davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne aittir....
İlk derece mahkemesince; İİK 277 vd. md. uyarınca tasarrufun iptali davası için mevcut bir icra takibi ve aciz vesikası alınmasının ön koşul olduğu, bunların dosyada mevcut bulunmadığı, kaldı ki davacının Bursa 2. Aile Mahkemesi'ndeki 2017/1033 Esas sayılı dosyada da işbu davaya konu talebin aynısını talep ettiği, hem aynı taleple önceden açılmış bir dava olduğu, hem de tasarrufun iptalinin özel dava şartlarının sağlanmadığı belirtilerek davanın usulen reddine karara verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından davanın İcra ve İflas Kanunu'nun 277 vd. maddesi uyarınca açılmış olduğu değerlendirmesinde bulunulduğunu, halbuki davanın Türk Borçlar Kanunu 19. maddesinde tanımlanan muvazaa davası olduğunu, esasen ortada bir muvazaa bulunduğunun ispatlandığını, bu konuda açtıkları diğer bir davanın kabul edildiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Bu itibarla davacının takibe konu alacağı ile iptali istenen tasarrufun (taşınmazın icradaki satış değerinin) değerinin karşılaştırılarak hangisi daha az ise bu miktar üzerinden peşin harcın tamamlanması için davacı tarafa süre verilmeli, sonucuna göre işlem yapılmalıdır. Peşin harç tamamlandıktan sonra; Davanın sadece İİK 277 vd. maddeleri uyarınca açılmadığı ayrıca TBK 19. madde uyarınca açıldığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece TBK 19. madde yönünden kararda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Dolayısıyla bu hukuki sebep yönünden de olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Tüm bu sebeplerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM:Gerekçeleri yukarıda izah edildiği üzere; 1.Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Balıkesir 2....
İSTANBUL 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/311 Esas KARAR NO : 2021/649 Karar DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ : 27/03/2015 KARAR TARİHİ : 06/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın dava dışı ... Ltd. Şti. ile 31/08/2007 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzaladığını ve bu sözleşme gereğince kredi kullandırıldığını davalı ...'ın kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil borçlu sıfatıyla imzaladığını, ödemelerde temerrüde düşülmesi nedeniyle ... 1. icra müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını ve takibin kesinleştiğini ... 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ (İİK 277 VE DEVAMI) Yargıtaya Geliş Tarihi:12.12.2016 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; TBK. 19'a dayalı muvazaadan kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre; uyuşmazlık İcra ve İflas Kanunun 277 ve devamı maddelerinden kaynaklanan tasarrufun iptaline ilişkin olup dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi 1.2.2007 tarihinden öncedir. Bu durumda Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 29.1.2007 tarih 1 sayılı kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesine ait olmakla dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 12.6.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....