Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazlarını davalı ...’e satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafça aciz belgesi sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında davacı alacaklı tarafından kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmesi gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davacının elinde aciz vesikası bulunmadığı ve yargılama süresince de böyle bir belgeyi dosyaya ibraz etmediği gibi muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescile dayandığı ve ön koşulu yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, borcun doğum tarihinin tasarruftan önce olması ve yasanın 284. maddesine göre de 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2022 tarihli ara kararı NUMARASI : 2022/536 DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İDDİA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, temlik eden dava dışı banka tarafından borçlu T3 arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, borçlunun temerrüde düşmesi üzerine banka tarafından Muş İcra Müdürlüğü'nün 2014/3133 ve 3135 esas sayılı dosyaları ile takip başlatıldığını, akabinde vekil eden tarafından da tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile Gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğü'nün 2020/49464 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, anılan takip dosyalarında alacağa yetecek kadar hacze kabil mal bulunmadığını, davalının taşınmazı ederinin altında bedel ile arkadaşına, onun da eşine devrettiğini, tasarrufun alacaklıya zarar verme kastı ile yapıldığını ve İİK 280 uyarınca iptale tabi olduğunu, keşfen inceleme yapılmaksızın mutlak surette iptali gerektiğini, tapu bedelinin düşük olması nedeni ile başkaca hiçbir husus araştırılmaksızın...

      İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı T6 vekili; İİK 277 ve devam eden maddeler dikkate alındığında zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, dosyaya konu icra takiplerinde kesin ya da geçici aciz vesikası alındığına ilişkin bir belgenin sunulmadığını, müvekkiline ait taşınmaz üzerine tesis edilen ihtiyati haciz kararının şartlarının oluşmadığını, davanın yasal şartlarının oluşmadığını ve asıl kötü niyetli olan davacının kendisi olduğunu, müvekkilinin gerçekten satın aldığını ve yıllardır tasarruf etmekte olduğu taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulması yönündeki talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19. maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Talep ise, tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz talebinin kabulü kararına yapılan itirazın reddine ilişkin yapılan istinaf talebine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; İİK.'nun 277.maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,11.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ (İİK 277 VE DEVAMI) -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2015 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, 2797 Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazdaki hissesinin satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.’nun 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalarda iptal kararı verilebilmesi için kural olarak borcun tasarruf tarihinden önce doğmuş olması gerekir....

            İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı açılmış tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. TBK 19 muvazaa hukuksal nitelemesine dayalı davalarda ise; 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava İİK. 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptaline ilişkindir. Mahkemece subut bulmayan davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davaya konu olan tasarruf 2057 parsel sayılı taşınmazın 02.08.2001 tarihinde borçlu tarafından baldızı olan 3. kişiye satışına ilişkin tasarruftur. Tasarrufun iptali davasının dayanağı olan 2001/185 sayılı takip dosyası nedeniyle davacı alacağı 87.152.000.000 TL, araç satışından dosyaya giren para 27.153.620.000 TL, gayrimenkul satışından yine dosyaya giren para 14.030.000.000 TL’dir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; 15/11/2022 tarihli tensip zaptı ile "davacı vekilinin borçluya ait olmayan mal ve haklar üzerinde konulmasını talep etmiş olduğu ihtiyati haciz talebinin İİK 257 ve devamı maddelerinde belirtilen yasal şartları taşımadığından itiraz yolu açık olmak üzere reddine" karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece hatalı değerlendirme ile ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verildiğini, açılan davanın nam-ı müstearın kötüye kullanılması sebebi ile İİK 277 vd. maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası olduğunu, İİK 283/2 maddesine "...Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur....

              UYAP Entegrasyonu