Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali ile terditli olarak BK 19. Maddeye göre muvazaaya dayalı tasarrufun iptal istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

Ancak davaya konu edilen taraflar arasındaki bu alım satım ilişkisi değil, davalı şirket ile diğer davalı 3. kişi arasındaki muvazaalı olduğu ve iptali istenilen işlemdir. Özellikle vurgulandığı gibi tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. Maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır....

    in birbirlerini tanıdıkları ve uzaktan akraba oldukları, bu yüzden de aradaki ilişkiyi ve icra takibini bilerek işlem yaptıkları, İİK.277 ve BK.'nın 19.maddesinde belirtilen yasal şartların oluştuğu, davacının davasında haklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne ... ili, ... ilçesi, ... 47, 62, 74 ve 223 parsel sayılı taşınmazların davalı ... üzerine olan kayıtlarının iptali ile, devir ve satış tarihi olan 21/10/2013 tarihinden önceki şekilde devredilen hisse oranında davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesinde dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre, İİK 277ve devamı şartları oluşmaz ise BK 19 hükümlerine göre davanın değerlendirilmesi ile davanın kabulü talep edilmiştir. Mahkemece İİK.277 ve devamı maddeleri ile BK.19 madde de belirtilen şartların oluşması gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Bu hali ile, davanın terditli açıldığı, talebin TBK.nun 19 maddesi muvazaa hükümlerine dayandırıldığı açıktır. Dava, TBK 19 maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali ile, İİK 277 maddesine dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/07/2018 NUMARASI : 2016/580 E- 2018/300 K DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Tire 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/07/2018 tarih ve 2016/580 Esas 2018/300 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı T4 vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan T8 müvekkili bankaya kullanmış olduğu krediler ve kredi kartından dolayı borçlandığını, borçlarını zamanında ödemediği için verilen yasal süre içerisinde de borcunu ödemediğini, hakkında Tire İcra Müdürlüğünün 2016/1566 esas, 2016/1571 esas, 2016/1558 esas ve 201681559 esas sayılı icra takipleri başlatıldığını ve icra takiplerinin kesinleştiğini, icra takip dosyalarında yapılan araştırmalarda borçlu T8 borcu karşılamaya yetecek kadar menkul ve gayrimenkul malının bulunmadığını, icra dosyasında borçlu davalı için yapılan pasif sorguda davalı borçlu...

      Kat, 1 no'lu bağımsız bölüm mesken niteliğindeki taşınmazın hissesini 02/07/2020 tarihinde 71.000 TL bedelle İsmail Ünaldı'ya, İsmail Ünaldı'dan da 09/10/2020 tarihinde 75.000 TL bedelle T6 sattığının ortaya çıktığını, müvekkilinin alacağının tasarruftan önce doğduğunu, dava konusu tasarrufun alacaklılara zarar verme kastıyla yapıldığını ve İİK. 280/1. Maddesi uyarınca iptalinin gerektiğini, bu nedenlerle dava konusu taşınmazın 3. Kişilere devrinin önlenmesi amacıyla " "Manisa ili, Yunusemre ilçesi, Muradiye mahallesi, 6075 parsel, 1. Kat, 1 no'lu bağımsız bölüm mesken niteliğindeki taşınmazın davalı borçlu tarafından devredilen hissesinin tamamı kaydına İİK.'nun 281/2. Maddesi gereğince ihtiyati haciz konulmasına, davanın kabulü ile davalıların alacaklıyı zarara sokmak amacıyla yaptıkları dava konusu taşınmaza ilişkin devir işlemlerinin TBK. Madde 19 ve İİK....

      in yapılan işlemin mahiyetini bilen veya bilmesi gereken kişi konusunda olduğunu, İİK.nun 280/I. maddesi uyarınca yapılan dava konusu tasarrufun batıl olduğunu belirterek ... Mahallesinde kain 759 ada, 57 parsel sayılı taşınmaz maldaki 159 nolu Büro'nun 1/2 hissesinin tedbiren 3.kişilere devrinin önlenmesine, tedbir kararının verilmemesi halinde taşınmazları sonradan devralacak kişilerin iyiniyetini bertaraf etmek maksadıyla taşınmazın tapu kaydına bu davanın açıldığına dair şerh verilmesine, taraflar arasında yapılan satış sözleşmesinin muvazaalı olduğunun tespitine, İİK 277. maddesi, TBK 19. ve ilgili mevzuat gereği batıl tasarrufun iptali ile dava konusu taşınmazda bulunan 159 nolu büronun 1/2 hissesinin eski malik ...'e devir ve intikaline, söz konusu taşınmaz üzerinde taraflarına cebri icra yapabilme yetkisi tanınmasına fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Asliye Ticaret Mahkemesince ,talebin muvazaa temeline dayalı İİK 227 ve devamı maddelerine göre açılmış, İİK hükümlerine ve Türk Borçlar Kanunun 19.maddesi hükümlerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu,davanın ticari niteliği bulunmaması nedeniyle TTK'nun 5/3,HMK'nun 1,114 ve 20.maddeleri gereğince mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. İstanbul 19.Asliye Hukuk Mahkemesi ise ,davacı ve davalıların şirket olduğu,davacı ile davalı borçlu arasındaki alacağın ticari ilişkiden kaynaklandığı bu nedenle davaya Ticaret Mahkemesince bakılması gerektiğini belirtilerek karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

          Kat 16 nolu meskeni diğer davalıya mal kaçırmak için devrettiğini, davalılar arasında gerek aile bağı gerekse iş birliğinden dolayı organik bağ bulunduğunu, zira davalılar arasında ticari iş birliği de söz konusu olup uzun süredir birbirleri ile ticari faaliyet içerisinde olduklarını, zaten davalıların aynı iş kolunda ticari faaliyette bulunmakta olduklarını ve aralarında komşuluk ilişkisi de bulunduğunu, davanın kabulü ile TBK Md 19 ve İİK'nın 277 vd maddeleri gereğince borçlu tarafından devredilmiş olan taşınmaz hissesine ilişkin TASARRUFUN İPTALİNE karar verilmesini dava ve talep etmektedir....

          Hukuk Dairesinin 30/04/2007 tarihli ve 2007/985 esas, 2007/2815 karar sayılı ilamı ile de İİK’daki iptal davası şartları oluşmadığı zaman alacaklının muvazaa davası açma hakkının bulunduğu kabul edilmektedir.Sonuç itibariyle hukuki yararı bulunduğu müddetçe alacaklı, İİK’nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası açabileceği gibi, TBK’nın 19. maddesi uyarınca muvazaa davası da açabilir....

            UYAP Entegrasyonu