İhtiyati haciz talebine gelince İİK m.281/2 uyarınca tasarrufun iptali davaları için kendine mahsus ihtiyati haciz düzenlemesi yapıldığı, buna göre iptale konu tasarrufun konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verilebileceğinin düzenlendiği bu sebeple de yaklaşık ispatın yeterli olduğu düzenlenmiş olup taşınmazın tapu kayıtları incelendiğinde, tasarrufa konu taşınmazın davalı T4'dan dava dışı Osman Kara isimli kişiye devredildiği, Osman Kara'nın davanın tarafı olmadığı, dolayısıyla ihtiyati haciz konulamayacağı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi yerinde görülmüştür. Öte yandan davacı vekili dava dilekçesinde açıkça ve tereddüte yer vermeyecek biçimde; tasarrufa konu taşınmaz üzerine ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, HMK 26. md.si gereği taleple bağlı kalınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması yerinde görülmekle davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur....
İİK’nın 281/2. maddesinde düzenlenmiş olan ihtiyati haciz, İİK'nın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacizden farklı olduğundan, davayı kazanan davacı alacaklının, İİK’nın 281/2. maddesi kapsamındaki ihtiyati haczin dayanağı olan ilamı bir aylık süre içinde, icra dairesine ibraz etmesinin zorunluluğu bulunmamaktadır. İİK’nın 264/3. maddesi hükmü burada uygulanmayacağından, tasarrufun iptali davası sırasında verilen ihtiyati haciz, tasarrufun iptali kararı ile kesin hacze dönüşür. Bu nedenle İİK'nın 281/2. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararının, asıl icra dosyasından infazı gerekir. Somut uyuşmazlıkta; Kahramanmaraş 1....
Nitekim, tasarrufun iptali davaları için geçici hukuki himaye olarak Kanun Koyucu İİK'nın 281/2. maddesi ile ihtiyati tedbir değil, iptale tabi tasarrufun konusunu oluşturan mal üzerine ihtiyati haciz konulmasını öngörmüştür. Tasarrufun iptali davalarında verilen ihtiyati hacizlerden birinin, ilk kesinleşen ihtiyati hacze iştiraki İİK'nın 268. ve 100. maddelerine göre belirlenir. İhtiyati hacizler ise tasarrufun iptali davasının karara bağlandığı tarihte kesinleşir ve bu tarihe göre, sıra cetvelinde yer alırlar, ayrıca İİK'nın 268. maddesi koşullar altında, önceki hacizlere iştirak edebilirler. Şikayetçi banka tarafından açılan tasarrufun iptali davası sırasında bedeli paylaşıma konu taşınmazın tapu kaydına ihtiyati haciz değil, taşınmazın üçüncü kişilere devrini önlemeye yönelik ihtiyati tedbir uygulanmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, söz konusu ihtiyati tedbirin sıra cetveli düzenlenirken dikkate alınması mümkün değildir....
İİK'nun 281/2. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararından sonra, ilgili tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi halinde alacaklı ayrıca bir icra takibi başlatmasına gerek olmadan iptal davası açılmadan önce başlatılan icra takibinden alacağını tahsil edeceğinden, bu ihtiyati haciz kararı İİK’nun 257. ve devamı maddelerinde yer alan ihtiyati haciz kararından bu yönden de farklıdır. Oysa İİK’nun 257 ve devamı maddelerine göre alınan ihtiyati haciz kararlarında, dava alacaklı lehine sonuçlandığı takdirde İİK'nun 264. maddesine göre alacaklının kararın tebliğinden itibaren bir ay içerisinde takip talebinde bulunma zorunluluğu vardır. Somut olayda; şikayete konu edilen ihtiyati haciz kararı İİK'nun 281/2. maddesine göre verilmiş olup, gerçekte ihtiyati tedbir niteliğinde bir karar olduğu, ayrıca Bodrum 1....
Bu tür davalarda davanın kabulü halinde takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilir. Tasarrufun iptali davalarında dava kabulle sonuçlandığı takdirde, alacaklı tarafından başlatılacak yeni bir icra takibi sözkonusu olmayıp İİK'nin 281/2'nci maddesi gereğince uygulanan ihtiyati haciz, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşür ve davacı alacaklı verilen ilamı icra dosyasına ibraz ederek cebri icra işlemine devam eder. İhtiyati haciz talebinin kabulü için öncelikle yaklaşık ispatın varlığı şarttır....
İİK 281/2 maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararından sonra ilgili tasarrufun iptali davası kabulle sonuçlandığı takdirde alacaklı ayrıca bir icra takibi başlatmasına gerek olmadan iptal davası açılmadan önce başlatılan icra takibinden alacağını tahsil edeceğinden, bu ihtiyati haciz kararı, İİK'nun 257 ve devamı maddelerinde yer alan ihtiyati haciz kararından farklıdır. İİK'nun 257 ve devamı maddelerine göre alınan ihtiyati haciz kararı sonrası dava alacaklı lehine sonuçlandığı takdirde İİK'nun 264/3 maddesine göre alacaklının yasada öngörülen süre içinde takip talebinde bulunma zorunluğu vardır. Tasarrufun iptali davalarında verilen ihtiyati haciz kararı sonrasında dava kabulle sonuçlandığı takdirde, alacaklı tarafından başlatılacak bir icra takibi olmadığı da göz önüne alındığında davacı lehine ihtiyati haciz şartları oluşmuştur....
Tasarrufun iptali davalarında ileri sürülen ihtiyati haciz talepleriyle ilgili olarak aciz belgesi sunulmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilemeyeceği gibi, tüm dava koşullarının ihtiyati haciz talebi için de aranması dava ile elde edilebilecek sonuçların alınmasına engel teşkil edebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat şart olmayıp yaklaşık ispat yeterlidir. Bu davalarda davacı alacaklı tarafından ihtiyati tedbir talep edildiğinde, mahkemece talebin ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirilmesi gerekli olup, ihtiyati tedbir kararı verilmiş olması halinde verilen kararın ihtiyati haciz olarak kabulü gerekir. İİK'nın 281.maddesi gereğince tasarrufun iptali davası için özel olarak getirilmiş olan ihtiyati haciz isteyebilme imkanı ve hacze ilişkin karar yalnız alacaklının o malı satışı çıkarabileceğinin bilinmesi anlamında değil, aynı zamanda başkalarına devir ve ferağının önlenmesine yönelik tedbir niteliğindedir....
Dava dilekçesi incelendiğinde davacının ihtiyati tedbir değil ihtiyati haciz istediği görülmüştür. Çünkü dava İİK 277 madde ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemi davasıdır. Bu tür davalarda taşınmaz aynına ilişkin bir dava olmadığından tedbir istenemez. Ancak talebin ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Dava İİK 277 madde gereğince incelendiğinde; ihtiyati haciz kararı geçici bir tedbir niteliğinde olup, geçici bir süre için davacının haklarının koruma altına alınmasıdır. Burada davacının haklı olup olmadığına ihtiyati haciz kararı verilirken bakılmaz, haklı olup olmadığı ancak yargılama aşamasında açığa çıkacaktır. İİK'nın 281/2. maddesi "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur....
Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında İİK’nin 281/II fıkrasına göre hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez.Somut olayda dava konusu taşınmazların satışına ilişkin tapu satış senetleri dava dilekçesine eklenmiş olup ilgili takip dosyalarının da derhal temini mümkün görüldüğünden ilgili takip dosyaları getirtilerek davanın niteliği de gözden uzak tutulmadan yukarıdaki yasal düzenleme gereğince inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/171 Esas sayılı dosyasında 06.08.2020 tarihli ihtiyati haciz konulmasına ilişkin ara kararı nedeniyle ihtiyati haciz konulduğunu, ara kararda davanın sonuçlanıncaya kadar ihtiyati haczin devam edeceğinin açıkça belirtildiğini, kararda davanın kesinleşmesine kadar ihtiyati haczin devamına ilişkin bir hüküm bulunmadığını, dolayısıyla ara kararla verilen ihtiyati haczin hiçbir hükmü kalmadığını belirterek davalarının kabulüne, 23.03.2022 tarihli ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....