İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda; Dava BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvaazalı işlemin iptaline ilişkindir. İster İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında olsun isterse BK'nun 19.maddesine göre açılmış muvazaaalı işlemin iptali istemine ilişkin davalar olsun davanın görülebilmesi için iptali istenen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerekir. Somut olayda, davacı alacağı 12.10.2016 tarihli bonoya ilişkin olduğu, tasarrufun ise bu tarihten önce 11.10.2016 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf her ne kadar ticari ilişkilerinin önceye dayandığını buna ilişkin bononun düzenlendiğini iddia etsede borcun tasarruftan sonra dolması nedeniyle davanın ön koşul yokluğundan reddine, yönelik karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/413 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK. 19 maddesine dayalı) KARAR : Kuşadası 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Dava B.K. 18. maddesine dayalı olarak açılan ve taşınmazın muvazaalı satışının iptaline ilişkindir. Davacı İİK.nun 277 ve devamı maddelerinin bu davada kıyasen uygulanmasını istemiştir. İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının temyiz inceleme görevi dairemize ait olup B.K.nun 18. maddesine dayalı olarak açılan davalara ilişkin temyiz inceleme görevi Yüksek 4. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 11.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı Yasa’ya dayalı olarak açılan tasarurfun iptali davaları da İİK’nun genel hükümlerine göre açılan tasarrufun ipali davaları gibi, tasarurfun borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olması ve amme borçlusu hakkındaki takibin kesinleşmiş olması gerekir. Ancak borcun doğumu takibin kesinleşme tarihi değil takibe konulan vergi borcunun yasal olarak ödenmesi gereken zamandır. Somut olayda, davalı borçlu şirket hakkındaki 2008 yılında doğan vergi borçları ile ilgili olarak 20.09.2008 tarihinde takibe geçilmiş, ödeme emri 29.06.2009 tarihinde tebliğ edilerek takip kesinleşmiştir. İptali istenilen tasarruf ise borcun doğmundan sonra 11.02.2009 tarihinde gerçekleşmiştir....
Yine Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amaç borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamaktır. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :......Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ..... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, davalı ......hakkında takip başlatıldığını, borçluların alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve haklarındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu araçları diğer davalılara devrettiklerinden, bu devirlere ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar haksız açılan davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davanın İİK'nun 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu, ticari dava niteliğinde olmayıp genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik karar verilmiş hüküm davalı ...... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davanın İİK'nun 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu, ticari dava niteliğinde olmayıp genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 6100 sayılı HMK’nin ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile tasarrufun iptali davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunmasına bundan dolayı asliye hukuk mahkemelerinin görevine girdiği ve öte yandan 01/07/2012 tarihinden itibaren açılan davalarda artık asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki işbölümü değil görev ilişkisi olup, somut olayda da dava bu tarihten sonra 04.04.2016 tarihinde İİK.nin 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış bulunmasına göre davalılar vekilinin...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/261 ESAS VE 2023/223 KARAR DAVA KONUSU : TBK 19 maddesi uyarınca açılmış tasarrufun iptali KARAR : Samsun 4....
Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." Davacı dava dilekçesinde davalı ile boşanma davaları olduğunu katılma alacağı için davalıya dava açtığını davalı üzerinde bulunan iki adet taşınmazı elinden çıkarma amaçlı olarak diğer davalı ile anlaşmalı olarak bono düzenleyerek Tokat İcra Müdürlüğünün 2022/9195E da takip yaptıklarını taşınmazların bu takibe istinaden satılacağını iddia ederek muvazaalı düzenlenen icra takibinin iptalini takibin durdurulmasını yada dosyaya girecek paranın alacaklıya ödenmemesi için tedbir kararı verilmesini istemiştir. Dava TBK 19. Maddesine dayalı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Davacı tedbiren icra takibinin durdurulmasına istemişse de takip hukukuna ilişkin işlemlerin bu aşamada durdurulması mümkün olmadığından mahkemece bu yöne ilişkin tedbir isteminin reddine karar verilmesi doğrudur....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, Usulün 76. maddesine nazaran bir davada ileri sürülen maddi olgu ve bulgulara uyan maddeleri bulmak, uygulamak ve hukuki nitelendirmesini yapmanın hakimin doğrudan görevinden olmasına, davacının dilerse Borçlar Kanunu'nun 18. maddesine göre, dilerse İİK'nun 277 ve takip eden maddelerine göre muvazaa sebebiyle iptal davası açabileceğine, davalı borçlu aleyhine icra takibine de geçilmiş olması karşısında mahkemece davanın İİY'nın yukarıda sözü edilen maddelerine dayalı tasarrufun iptaline ilişkin olduğu yönündeki kabulünde bir isabetsizlik görülmemesine, davacının koşullarının varlığı halinde umumi hükümler uyarınca muvazaaya dayalı tapunun iptali yolunda dava açabileceğine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 0.90....