19. Hukuk Dairesi 2015/9054 E. , 2015/9325 K."İçtihat Metni" MAHKEMESİ Uyuşmazlığın tasarrufun iptali isteminden kaynaklanmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 17. Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. 11.04.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı kanunla değişik 2797 sayılı Kanun'un 60.maddesi uyarınca görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına, 24.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
19. Hukuk Dairesi 2016/4071 E. , 2016/4788 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Uyuşmazlığın tasarrufun iptali isteminden kaynaklanmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 17. Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. 11.04.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı kanunla değişik 2797 sayılı kanunun 60.maddesi uyarınca görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına 18.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; sair temyiz itirazlarının reddi, ancak; 1-İİK.nın 331/1. maddesindeki suça konu tasarrufun iptali için Asliye Hukuk Mahkemesinde, açılan dava dosyasının kesinleşmesi nedeniyle ilgili suçun oluştuğu ancak taşınmazların devir tarihi 01/07/2010 olmasına rağmen şikayet tarihinin 01/03/2013 olması nedeniyle, müştekinin şikayetinin İİK'nun 347. maddesinde öngörülen bir yıllık süre içinde yapılmadığının anlaşılması karşısında, bu eylemler yönünden şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, 2-Tasarrufun iptali davasına konu edilmeyen ancak şikayet dilekçesinde bildirilen, ... ilçesi ... beldesi ...mahallesi ... mevki 285 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 49 adet villanın ve 10 adet apart dairenin devrine ilişkin devir sözleşmesi örnekleri getirtilip sonucuna göre hukuki durumun takdiri yerine eksik araştırma ile sanığın...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/85 ESAS (DERDEST DOSYA) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali ile birlikte, İİK'nın 281.maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir....
Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK'nın 277 md) bulunması gerekir....
İİK'nın 281/II maddesi gereğince "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." düzenlemesi bulunmaktadır. Bu tür davalarda davanın kabulü halinde takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilir. Tasarrufun iptali davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamalarına göre, tasarrufun iptali davalarında uygulanacak olan ihtiyati haczin, davacının alacağına kavuşması açısından getirilmiş bir uygulama olduğu ve verilen ihtiyati tedbirin ihtiyati haciz mahiyetinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilmektedir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; açılan davanın, tasarrufun iptali davası olduğunu, Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/43 Esas sayılı dava dosyasında ise dava konusunun tapu iptali ve tescil olduğunu, her ne kadar ıslah ile dava dosyasını, tasarrufun iptali olarak ıslahı talep edilmiş ise de gayrimenkulün satılmış olmasına istinaden dava konusuz kaldığından ıslah taleplerinin kabul görmediğini, bu nedenle verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, TBK'nın 19.maddesine dayanılarak tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır....
KARŞI OY 6102 sayılı TTK'nın 4/1.maddesi gereğince her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Aynı Yasa'nın 5/1.maddesi gereğince de Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. TTK'nın 19.maddesi gereğince bir tacirin borçlarının ticari olması asıl olduğundan İİK'nun 277'nci maddesinde gösterilen tasarrufun iptali davalarında dahi taraflar tacir olduğu takdirde dava TTK'nın 4/1.maddesi gereğince nisbi ticari davadır. Bu nedenle de davada, Asliye ...görevlidir. Aksi yöndeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, tasarrufun iptali davaları için yasada özel bir düzenleme öngörülmediğinden davanın HMK'nın 6. maddesi gereğince davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekeceği, aynı Yasanın 7/1 maddesi gereğince de davalı birden fazla ise dava bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği,tasarrufun iptali davaları ayni hakka değil kişisel hakka dayanan davalardan olduğundan davanın konusu taşınmaz bile olsa HMK'nın 12. maddesinin uygulanma imkanı olmadığı, nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/9925 Esas, 2019/3167 Karar sayılı kararında da bu husus dile getirildiği, davada mahkemece tefrik kararı verilmeden önceki aynı Mahkemenin 2019/268 Esas sayılı dosyasının davalı taraflarının hiçbirinin yerleşim yeri ... İli olmadığı, tüm davalıların farklı farklı illerde ikamet etmekte olduğu ve tüm davalıların yasal süresi içerisinde yetki itirazı bulunduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine,yetkili mahkemenin ......
Mahkemece, iddia, savunma toplanan delillere göre, iptali istenen tasarrufların 27.2.2010 tarihli icra takibinden önce 17.9.2009 ve 23.12.2009 tarihlerinde yapıldığı,davacı tarafından dava konusu tasarrufların muvazaalı yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece de belirlendiği gibi bu tür davaların dinlenebilmesi için iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması gereklidir....