Mahkemece, davanın İİK. 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, aciz belgesinin sunulmadığı ve hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, aşamalarda davanın İİK 277 vd maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda bulunulmamıştır. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması halinde ve İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi durumlarda 818 sayılı BK 18.(6098 sayılı T.B.K 19.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının bu seçimlik haklarından BK 18. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde özellikle vurgulanmış, bunun nedeni olarak da İİK 277 vd maddelerine dayalı iptal için hak düşürücü sürenin geçmiş olması gösterilmiştir....
DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 23....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/10587 esas sayılı dosyalarındaki alacak ve eklentileri ile sınırlı olmak üzere iş bu taşınmazlardaki davalılar hissesi yönünden DAVACIYA HACİZ VE SATIŞ YETKİSİ TANINMASINA," şeklinde olan kısmının; Davacı T1 tarafından davalılar T3 ve T7 aleyhine açılan tasarrufun iptali davasının kabulü ile, davalılar adına kayıtlı; Malatya Uçbağlar Mahallesi 729 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili Malatya 3. ASHM'ye ait 2011/459 esas 2012/19 karar sayılı dosyada T7 T3'nun açmış olduğu kök muris Mehmet Kemal Özmumcu'nun 83/2374 hissesine dair açılan vasiyatnamenin tenfizi davasını kabul etmek şeklindeki tasarrufun; dava konusu hakkında davalı Yahya'ya isabet eden 3/8 lik hissesi bakımından tasarrufun iptaline, davacının alacaklı davalı Yahya'nın borçlu olduğu Ankara 29....
Kişiye devretmiş olması sebebiyle tasarrufun iptali talep edilerek mal varlığının tekrar el değiştirmesi muhtemel olduğundan ihtiyati haciz talep edildiğini, davacı adına herhangi bir takip başlatılmadığını, Murat Sıvar'ın borçlu olduğu dosyalara üçüncü kişi olarak eklendiğini, İİK'nun 281/2 maddesi gereği alınan ihtiyati haciz kararlarından önce kesinleşmiş bir takibin olduğunu ve ihtiyati haczin İİK'nun 257 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacizden farklı olduğunu, bu kararın infazına ilişkin inceleme görevinin tasarrufun iptali davasının yargılamasında görevli olan ve tedbir kararını veren Kayseri 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, davalı borçlunun aleyhinde yapılan icra takibini sonuçsuz bırakmak amacıyla taşınmazlarını kardeşi olan diğer davalı ...'e satarak devir ettiğini, satışın muvazaalı olduğunu ileri sürerek BK'nın 19.maddesi uyarınca tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu, satışın gerçek olduğunu, satış parası ile davacıya olan borcun bir kısmını ödediğini savunmuştur. Davalı 3.kişi davaya cevap vermemiştir....
Dava İİK 277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali davası istemine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, 2-İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davalarında davanın kabulü halinde İİK. 283 maddeleri uyarınca davacıya haciz ve satış istemine yetkisi verilir. Mahkemece tasarrufun iptaline karar verilmesine rağmen davacıya cebri icra yetkisi verilmediği anlaşılmıştır. Bu husus bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hükmün H.M.K'nın geçici 3/2 ve H.M.K'nın 438/7 md. uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....
İSTİNAF NEDENLERİ; Davacı vekili dilekçesinde özetle;öncelikle İİK 277 uyarınca tasarrufun iptali terditli olarak da BK 19.madde gereğince muvazaa iddiası olduğunu,mahkemenin tasarrufun iptali talebini değerlendirmeden davayı reddettiğini,başlattıkları icra takibinden sonra davalı borçlunun alacağını kardeşine devrettiğini,tarafların kardeş olduğunu,geçici aciz vesikasının olduğunu,davalının sunduğu faturalar ile yaptığı işin alakası olmadığını,davanın kabulü ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava ,davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali olmadığı takdirde TBK 19 maddesi gereği muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali talebidir. Mahkemece davanın reddine karar verildiği ,kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır....
e ait 19/152 payın diğer davalı ...'a satışına ilişkin tasarrufun iptaline, davacıya taşınmazda alacak miktarı ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere haciz ve satış isteme yetkisi tanınmasına, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve İİK'nun 279/2 maddesine göre para veya mutad ödeme vasıtaları dışında yapılan ödemelerin batıl olmasına, göre davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne karar verilmesi halinde alacaklının icra dosyasındaki alacak ve ferilerine şamil olmak üzere tasarrufun iptali ile davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken miktar ve takip dosyası belirtilmeden infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmiş olması doğru değildir....
Bu nedenle tasarrufun iptali davaları İİK'nın 281/1 maddesi hükmü gereğince basit yargılama usulüne tabi olup HMK'nın 320/4.maddesi ile "basit yargılama usulüne tabi davalarda işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa dava açılmamış sayılır." şeklinde düzenleme getirilmiştir. Bu düzenlemelere göre, tasarrufun iptali davaları ancak bir kez takipsiz bırakılabilir. Birden fazla takipsiz bırakılması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi zorunludur (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/18303 Esas ve 2016/2244 Karar sayılı kararı). İlk Derece Mahkemesince 13/10/2016 tarihli celsede davalı Makel Vekili Av. Sedef Burçin Kazma ve davalı Mega Nur vekili Av....
Tasarrufun iptali davalarında öncelikle İİK'nın 278. ve 279. maddelerinde sayılan nedenlerden dolayı tasarrufun iptali koşullarının oluşup oluşmadığı incelenmeli, bu maddeler gereğince tasarrufun iptali koşullarının oluşmadığının tespiti halinde ise aynı yasanın 280. maddesindeki şartlar değerlendirilmelidir. Dava dilekçesiyle İİK'nın 277 vd. maddeleri yanında TBK'nın 19. maddesine dayanılmış ise son olarak bu yasa maddesi gereğince muvazaalı işlemin iptalinin gerekip gerekmediği tartışılmalıdır. İlk derece mahkemesince toplanan deliller sadece İİK'nın 280/1 maddesi hükmüne göre değerlendirilmiş, İİK'nun 278., 279. ve 280/son maddeleri ile TBK'nun 19. maddesi gereğince herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmamış, aracın devir tarihindeki değeri konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, eksik inceleme ile hüküm tesisi yoluna gidilmiştir....