Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca İİK.nin 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında alacaklı tarafından yapılan ve kesinleşen bir icra takibinin bulunması, bu takip sırasında alacağını tahsil edememesi ve aciz belgesi alması ve dava açmak için 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmemesi davanın ön koşuludur. Somut olayda; davacılar tarafından davalı ... hakkında tazminat davası açtıklarını, dava sırasında kusur raporu alındıktan sonra kendisine ait taşınmazı alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla diğer davalı ...'ya onun da diğer davalı ...'a sattığı ileri sürülerek yapılan muvazaalı satışın iptali talep edilmiş, dosyaya aciz belgesi ibraz edilmemiştir....

    Mahkemece, toplanan delillere göre, aciz halinde olan borçlunun borcun doğmundan sonra, kardeşine yaptığı tasarrufun İİK'nun 278, maddesine göre bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne diğer davalı şirket ve davalı ...'in kötüniyeti ispatlanmadığından bahisle diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı, davalı ... ve .... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

      Davalı ... vekili, müvekkilinin borçulları tanımadığını, taşınmazı üzerindeki hacizleri kaldırma karşılığında 44.000,00 TL satın alındığını, 22.000,00 TL peşin verildiği 22.000,00 TL hacizlerin kaldırılması için kullanıldığı kalan 8.000,00 TL paranın havale edildiği ve borçlu ile yapılan kira sözleşmesi uyarınca oturmaya devam edildiğinden haksız açılan davanın reddine savunmuştur. Mahkemece, tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için gerekli aciz durumunun bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28.06.2022 NUMARASI : 2020/357 ESAS - 2022/102 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı, TBK m.19 vd.) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili ile davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

        Mahkemece, davanın İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açıldığını, davacının dava konusu taşınmazlarını tapularının iptali ile borçlu adına tescilin talep ettiğini, İİK'nun 277.maddesine dayalı olarak açılan davalarda, davacının sadece taşınmazlarnı alacak ve ferileri ile sınırlı olarak cebri ... yetkisinin verilmesini isteyebileceğini, tapunun iptalini ve eski hale getirilmesini isteyemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ... ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

          Mahkemece borçlu davalı ... mirasçıları mirası reddettiklerinden bu davalılar aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine, diğer davalı ... aleyhine açılan davanın kabulü ile yapılan tasarrufun iptaline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı yasanın 282. maddesine göre iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde öngörülen hükümlere bakıldığında, bu davalar kendine özgü nitelik taşırlar ve davacı alacaklı tasarrufun iptali davasını hem borçlu hem de lehine tasarrufta bulunulan üçüncü kişiye birlikte yöneltmek zorundadır....

            ACİZ BELGESİDAVA ŞARTITASARRUFUN İPTALİ DAVASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 6 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 277 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 105 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda: Davanın reddine ilişkin (Ankara Birinci Asliye Ticaret Mahkemesi) nden verilen 14.12.2006 gün ve 2005/507-2006/573 sayılı hükmün duruşma yapılması isteğiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı T... İ... Bankası A.Ş. tarafından istenilmiş olmakla, temyiz isteklerinin süresinde olduğu tespit edildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olup mahkemece, davacının aciz vesikasını ibraz edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı T... İ... Bankası vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Mahkemece, davanın İİK'nun 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu, ticari dava niteliğinde olmayıp genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 6100 sayılı HMK’nin ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile tasarrufun iptali davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunmasına bundan dolayı asliye hukuk mahkemelerinin görevine girdiği ve öte yandan 01/07/2012 tarihinden itibaren açılan davalarda artık asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki işbölümü değil görev ilişkisi olup, somut olayda da dava bu tarihten sonra 15.10,2015 tarihinde İİK.nin 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış bulunmasına göre davalı ......

                Davacı dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davasının; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunu belirtmiş, terditli olarak TBK 19. maddesine dayalı iptal talep ettiğini belirtmemiş ve bununla alakalı dosya kapsamında yapılan bir tam ıslah da bulunmamış olmakla, mahkemece tensip tutanağının da İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının yargılama usulü olan basit yargılama usulüne göre hazırlanıp, bu usulün yargılama boyunca uygulandığı, gerekçe içeriğinde de davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olduğu belirtilmesine rağmen, ön koşulların incelenmesinde TBK 19. Maddeye dayalı iptal davalarına özgü koşulların incelendiği, neticeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

                Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacının, iptali istenen son tasarruftan itibaren 2 yıl içerisinde takip yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı, üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1 )....

                  UYAP Entegrasyonu