Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 2014/10209 Esas, 2015/1136 Karar sayılı ve 29.01.2015 tarihli bozma kararının tasarrufun iptali davasının kabulü gerektiğine yönelik kısmının kaldırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılamada; istihkak iddiasına ve tasarrufun iptali davasına konu icra dosyası borcunun ödenerek infazen işlemden kaldırıldığı ve bu itibarla her iki davanın da konusunun kalmadığı gerekçesi ile istihkak davası ile alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davalarının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hüküm, davalı karşı davacı alacaklılar vekili tarafından harç ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Dava, 3. kişinin İİK'nun 96 vd.maddesine dayalı istihkak iddiası ile alacaklının İİK'nin 97/17. maddesine dayalı karşı dava olarak açtığı tasarrufun iptali talebine ilişkindir....

    Tasarrufun iptali davasının kabulü halinde sadace borçlu tarafından yapılan tasarrufun takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali gerekmektedir. Mahkemece tapunun iptali ile borçlu Metin adına tesciline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

      Somut olayda, alacaklı tarafından dava dışı borçlu ... hakkında başlatılan takipte, borçlunun üçüncü kişilere sattığı mallara ilişkin tasarrufun iptali davası açıldığı ve ... Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.02.2017 Tarihli 2014/478 E. 2017/95 K. sayılı ilamı ile tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi üzerine alınan ihtiyati haciz kararına istinaden davalı ...’ın malları üzerine ihtiyati haciz uygulandığı ve icra emrinin tebliği ile ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü, takibe konu tasarrufun iptali ilamının ... Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi’nin 11.01.0281 Tarih ve 2017/1049 E - 2018/1064 K. sayılı kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararının görev yönünden kaldırılmasına kesin olarak karar verildiği, iş bu karar üzerine borçlu tarafından hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği ve icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir....

        HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İİK 277 ve Devamı Maddeleri Uyarınca Tasarrufun İptali, Olamazsa TBK 19. Madde Uyarınca Tasarrufun İptali istemine ilişkindir. Somut olayda; dava dilekçesindeki anlatım biçimine göre dava, İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca Tasarrufun İptali, Olamazsa TBK 19. madde uyarınca Tasarrufun İptali istemine ilişkindir. Talep içeriğine göre öncelikle İİK. 277 ve devamı maddeleri uyarınca Tasarrufun İptali talebi hakkında değerlendirme yapılması gerekmektedir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 3. Hukuk Dairesi iş bölümünün 10. maddesinde; "İcra İflas Kanunu ve 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tasarrufun iptali davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne aittir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali istemine ilişkin davada Antalya 6. Asliye Hukuk ve 5. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK’nın 277. maddesi uyarınca açılan “tasarrufun iptali” davası niteliğindedir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, asıl alacağın Ticari kredi sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, 09.10.2012 gün, 2012/138–197 sayılı kararı ile 01.07.2012’de yürürlüğe giren 6335 sayılı Yasa’nın 2. maddesinde Asliye Ticaret mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olarak düzenlendiği, İİK’nun 277–278. maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasında Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalı ile dava dışı kişiler aleyhine açtıkları tasarrufun iptali davası sonunda 2319 ada 11 sayılı parsele ilişkin tasarrufun iptaline karar verildiğini ancak dördüncü kişi konumunda olan ve taşınmazı elinde bulunduran davalının ihtiyati haciz kararını kaldırtarak dava konusu taşınmazı elinden çıkardığını, bu nedenle tasarrufun iptali davası sonunda verilen kararın infaz edilemediğini öne sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 50.000.00 TL zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur....

            - K A R A R - Davacı vekili, davalının dava dışı borçlular aleyhine tasarrufun iptali davası açtığını tasarrufun iptaline karar verildiğini, borçluya ait taşınmazların satışının yapıldığını, 25.12.2012 tarihinde düzenlenen sıra cetvelinde bütün alacağın davalı bankaya ayrıldığını, müvekkilin dosyasına 2. sırada yer verildiğini, müvekkili alacağının ipotek alacağı olduğunu 1. sırada yer alması gerektiğini, davalının alacağının kambiyo senedine dayandığını, alacağın gerçek bir alacak olduğunun ispatlaması gerektiğini, ileri sürerek davalının 1. sırasındaki alacağının ve sırasının iptali ile davalıya ayrılan payın müvekkili bankaya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              aykırı olduğu, tasarrufun iptali kararındaki borçlu bir nevi kanun - mahkeme kararı gereği sorumlu kişi olduğundan işlemden kaldırılması gereken dosyada dahi tasarrufun iptali kararı gereğince haciz tatbikinin mümkün olduğu gerekçesi ile davanın reddine, zamanaşımı sebebi ile icranın geri bırakılması başvuruları için kanunda tanımlanmış bir tazminat hükmetme düzenlemesi olmadığından davalı vekilinin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

              Hükümleri gereğince tasarrufun iptali davası açılamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir....

              Dava, İİK 277 vd. maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki ... takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu