cebri icra ve satış hakkı tanınacağı yönündeki görüşü doğrultusunda davanın kabulü ile yapılan muvazaalı devir işleminin TBK m.19 gereğince (her türlü haciz ve takyidattan ari şekilde) iptali ile, Ankara 23....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tasarrufun iptali davasının aynî dava olmayıp kişisel bir alacak davası niteliğinde olduğu, kesinleşme beklenmeden haciz ve satış istenebileceği, şikayetçinin açtığı tasarrufun iptali davasında 14.12.2011 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği, 23.06.2015 tarihinde tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verildiği, ihtiyati haczin bu tarihte kesin hacze dönüştüğü, şikayet olunanın açtığı tasarrufun iptali davasında ise 12.09.2012 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği, 19.12.2013 tarihinde tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verildiği, ihtiyati haczin bu tarihte kesin hacze dönüştüğü, bu durumda sıra cetvelini düzenleme yetkisinin ilk kesin haczi bulunan şikayet olunan dosyasına ait olduğu, sıra cetveli düzenlemesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Yargılama sonunda tasarrufun iptali davasının kabulüne, ön alım davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; karar Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 01.12.2011 tarih 2011/846 Esas 2011/11487 Karar sayılı ilamı ile davaların tefrik edilmesi gerektiğinden bahisle sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur. Bozmadan sonra tasarrufun iptali talebinin kabulü ile Mahkemenin 2013/46 Esas sayılı ön alım davasıda davalıya ödenmesine karar verilen tutardan öncelikle davacıya ödenmesine arta kalanın davalı ...'a iadesine karar verilmiş; hüküm davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nin 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali, hukuken geçerli olan satışlar için istenilebilir. Muvazaalı satışlar tasarrufun iptali davasının konusunu oluşturmazlar. Kural olarak iptal edilen tasarruflar, muvaazalı akitlerden farklı olarak hukuken geçerlidir....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/3672 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış olduğunu, icra dosyasında aciz vesikası hükmünde haciz tutanaklarının bulunduğunu, icra takip dosyasından borçlu adına kayıtlı ve davacı banka alacağının tahsiline yetecek miktarda hacze kabil mal varlığı bulunamadığını, davalı T3'ın maliki olduğu Mersin ili Tarsus ilçesi Yunusoğlu Köyü 697 parselde kayıtlı tarla vasfında taşınmazının 1/2 hissesini 24/06/2013 tarih 11215 yevmiye no ile 17.000,00 TL bedelle davalı T5'a devrettiğini, borcun doğumundan sonra yapılan yargılamaya konu tasarrufun TBK 19. Madde ile İİK 277. vd. maddeleri gereği iptal edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile TBK 19. Madde ve İİK 277 vd. maddeleri gereğince dava konusu Mersin ili Tarsus ilçesi Yunusoğlu Köyü 697 parselde kayıtlı tarla vasıflı taşınmazının 1/2 hissesinin davalılar arasındaki devrine ilişkin tasarrufun TBK 19....
Tasarrufun iptali davalarında dava dilekçesinden hangi yasa hükümlerine göre dava açıldığı anlaşılamıyorsa mahkemece davanın nitelenmesi yapılarak o yasa hükümlerine göre dava çözüme kavuşturulmalıdır. İİK 277 ve TBK 19. Maddesine dayalı açılan tasarrufun iptali davaları birlikte açıldığında ise yani her iki yasa hükmüne de dayanılıyorsa mahkemece davanın hangi yasa hükmüne göre görüldüğü ve sonuçlandırıldığı o yasa hükmündeki şartlara göre ayrı ayrı değerlendirme yapılarak incelenmesi ve dava sonuca bağlanması gerekmektedir. Açıklanan bu hukuki ilkeler karşısında somut olaya gelinecek olursa ; davacı, davalı T8'tan alacaklı olduğunu, davalı aleyhine Samsun İcra müdürlüğünün 2019/20982E sayılı dosyaları ile takip yapıldığını beyan etmiştir. Mahkemece davanın hukuki nitelendirmesi yapılmadan hangi maddeden davanın kabulüne karar verildiği açıkça kararda gösterilmeden her iki yasa hükmü birbirine karıştırılarak hüküm kurulmuştur....
Ayrıca muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali davaları her zaman açılabilecek olup, muvazaa iddialarında hak düşürücü süre ya da zamanaşımı süresi söz konusu olamaz. (Yargıtay 17 hukuk 2016/10467E,2019/1972K, 4 hukuk 2020/1254E-2021/1330K) Mahkemece her ne kadar dava İİK 277 ve devamı maddelerine ilişkin olarak gerekçelendirilse de bu anlatılanlara göre davacı TBK 19 maddesine göre dava açmakla aciz vesikası almasına gerek yoktur. Zamanaşımı da sözkonusu olmayacaktır. Davanın TBK 19....
Ancak davaya konu edilen taraflar arasındaki bu alım satım ilişkisi değil, davalı şirket ile diğer davalı 3. kişi arasındaki muvazaalı olduğu ve iptali istenilen işlemdir. Özellikle vurgulandığı gibi tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. Maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır. " denilmektedir. Yargıtay ....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2020 NUMARASI : 2019/225 2020/405 DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : K A R A R Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesince, "...Tasarrufun iptali davaları icra iflas hükümlerine göre genel mahkemelerde görülür. Ayrıca somut olayda davalıların yapmış olduğu araç satışlarının muvazaalı olduğunun davacı tarafından iddia edilmesi; TBK 19. ve İİK 283. maddelerinin kıyasen uygulanması yönündeki davacı talebinin ''taraflar arasındaki alım satım işleminin ticari olmasına karşın'' davalı borçlu ile diğer davalılar arasındaki işlemin muvazaalı olduğuna ilişkin olması yönüyle davanın esası ticari olmayıp genel hükümler çerçevesinde konunun değerlendirilmesi gerekmektedir. ..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesince,"......
Asliye Ticaret Mahkemesi ise; davanın kooperatifler kanununda düzenlenen hususlardan kaynaklanmayıp TBK 19. ve İİK 277. vd maddelerine dayalı Tasarrufun İptali davası olduğundan; davaya konu anlaşmazlığın ticari iş ve dava niteliğinde bulunmadığı, uyuşmazlığın mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı, davaya bakma görevinin Konya ... Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/335 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Manisa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/08/2022 tarih, 2022/335 Esas sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Alacaklılara zarar vermek kastıyla yapılan dava konusu Manisa İli, Şehzadeler İlçesi, Necatibey Mahallesi, , 529/34 Ada/Parsel 10 Numaralı Bağımsız Bölüm Mesken nitelikli taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun, müvekkil bakımından İİK’nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptali, aksi takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali ve müvekkil bakımından dava konusu taşınmaz üzerinde alacak ve tüm fer’ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisinin verilmesi, İİK. 281/2 uyarınca dava konusu taşınmazların kaydına müvekkil şirketin bir güven kuruluşu olması sebebiyle TEMİNATSIZ ihtiyati haciz...