Davalı T8 vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının adına kayıtlı taşınmazı yakını olan kişilere devrederek elden çıkardığını ve açıkça muvaazalı işlemler tesis ettiğini beyan ettiğini, ancak T10 arasında hiçbir arkadaşlık olmadığını, taraflar arasında tanışıklık taşınmazın satın alımı sırasında sağlandığını, T8 ve T6 arasında satış işlemi ise gerçek bir satış işlemi olduğunu, müvekkilinin ticari kar amaçlı olarak yine ipotekli olarak satın aldığını, gerçek bir satış olduğunu ve satın bedellerinin de gerçek olduğunu, dava konusu taşınmaz hakkında haksız yere istenen ihtiyati haciz ve sonrasında istenen tasarrufun iptali talebinin reddedilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece 19/03/2021 tarihli ara kararı ile tasarrufun iptali talebinin tazminat davasından tefrik edildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince; davacı tarafın mevcut ve kesinleşmiş bir icra takibi olmadığı, borçlu hakkında alınmış kesin yahut geçici aciz belgesinin sunulmadığı, tasarrufun iptali davasının ön koşullarının somut dosyada mevcut olmadığı belirtilerek davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat davasında tazminata karar verildiğini, bunu icraya koyduklarını, sonradan ön şartı tamamladıklarını, tazminat davası bekletici mesele yapılması gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Şti. nezdindeki 4000 adet paya denk gelen 100.000,00 TL nominal bedelli hissesini 23.05.2012 tarihinde 2 nolu diğer davalı ...' e, ...’ in ise 16.09.2013 tarihinde diğer davalı ...’ a devrettiğini belirterek dava konusu hisse devir işlemlerine ilişkin tasarrufların İİK. 277 vd. maddeleri ile TBK m, 19 gereğince davacı banka yönünden iptalini, ... İcra Müdürlüğü 2013/28027 sayılı dosyasında davacı bankanın alacağını karşılayacak miktarda haciz ve cebri satış yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davaya ve icra takibine konu teşkil eden sözleşmede davalı borçlu ...'ın ibraz edilen sözleşmede imzası bulunmadığını ne asıl borçlu ne de müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzası olmayan ... hakkında tasarrufun iptali davası ya da herhangi bir dava açılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Davalı ... ve ... vekili, 6183 sayılı Yasa’nın 25.maddesindeki koşulların dava konusu olayda oluşmadığını, tasarrufun borcun doğumundan önce olduğunu, ödeme emrinin tebliğ edilmediğini haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, ödeme emrinin 28.07.2008 tarihinde borçlu şirkete gönderildiği tasarrufun ise bu tarihten önce 24.07.2008 tarihinde yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava,6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Dosya içerisindeki belgelerden davacı vergi idaresi tarafından takibe geçilen vergi borcu 2006 yılından başlamaktadır. Tasarruf ise bu tarihten sonra 24.07.2008 tarihinde yapıldığından, mahkemenin aksi yöndeki tesbiti isabetli değildir....
Somut olayda temyiz inceleme yerleri dahi farklı olan her iki dava birleştirilmiş ve itirazın iptali davası ve tasarrufun iptali davasının dayanağı olan takipteki yetki itirazı da nazara alınarak davaların birbiriyle irtibatlı olduğu, icra takibinin kesinleşmesi gerektiği ve delillerin takdir ve değerlendirilmesinin yetkili mahkemece yapılması gerektiği kanaati ile yetkisizlik kararı verilmiştir. Ancak az yukarıda açıklanan gerekçelerle öncelikle tasarrufun iptali ve itirazın iptali davasının birleştirilmesi doğru olmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece her iki davanın ayrılması ve itirazın iptali davasının tasarrufun iptali davası için bekletici mesele yapılması o davanın sonucuna göre tasarrufun iptali davasının delilleri değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
un borçlanma tarihi gözönüne alındığında davacının tasarrufun iptali davasına hakkı bulunmadığı, boşanma kararının kesinleşmesinden sonraki tarih itibarıyla doğmuş alacaktan dolayı davacının tasarrufun iptalini talepte bulunmaya hakkı olmadığı, ayrıca aciz vesikası da ibraz edilmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için borcun iptali istenen tasarruftan önce doğması ve borçlunun aciz halinde olduğu gösterir kat'i (İİK 143) veya geçici aciz belgesinin varlığı dava önşartı olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Somut olayda takip konusu borç 29.3.2007 tarihli şirket hisse devrinden kaynaklanan 28.3.2007 tanzim 1.7.2007 vadeli senede dayalı olup iptali istenen 26.9.2007 tarihli tasarruftan önce doğmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, yapılıp bitirilen yargılama neticesinde; "....Dava, TBK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali davasıdır....
GÖREVTASARRUFUN İPTALİ DAVASI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 277 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 281 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı M.Çetin vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı M.Çetin vekili, davalılardan Hasan'ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı diğer davalı İbrahim'e sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptali isteğiyle açtığı dava ile Yunis ve Hasan'ın M.Çetin ve G... Toptan Gıda Ltd. Şti. aleyhine açtığı borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası birleştirilmiştir....
, söz konusu tasarrufun anne-oğul arasında gerçekleştirilmiş olduğunu ve bu nedenle İİK m.278/3- 1 gereği bağışlama hükmünde kabul edilmesi gerektiğini, ayrıca tasarrufun bedelinin gerçek değerinin çok altında olduğunu ve bu nedenle İİK m.278/3- 2 uyarınca iptale tabi olduğunu, İİK m.280 uyarınca davalının borca batık olduğunu diğer davalı T4 bileceğinin kabul edilmesi gerektiğini, tüm bu sebepler nedeniyle davalı T4 adına kayıtlı "Çanakkale İli, Gelibolu İlçesi, Yazıcızade Mah., İncirli Mevkii, 177 Ada, 2 Parsel 3....
Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, takip dosyası içeriğinden davalı borçlunun aciz halinde olduğunun anlaşılmasına, davalılar arasındaki organik bağ nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK 280/1.madde gereğince iptale tabi bulunmasına, davalılar arasında yasadan kaynaklanan zorunlu dava arkadaşlığı olup yetki itirazının birlikte yapılmamış (borçlu şirket vekilinin yetki itirazı süresinde değildir.) olmasına göre, davalı Master Grup Mühendislik Hizmetleri İnşaat San. ve Tic. Ltd.Ş ti.vekilinin aşağıdaki bendin kasamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davaları nispi harca tabi davalar olup ... ilam harcının takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplanması gerekir....