Tasarrufun iptali davalarında karar ilam harcı takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun, tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanır. Yani tasarrufun iptali davalarında dava değerini, takip konusu alacak ile iptali istenilen şeyin değerinden hangisi az ise o değer oluşturmaktadır. Harç kamu düzenine ilişkin olduğundan temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın res'en incelenmelidir. (Yargıtay 17. H.D.nin 2017/5442 E.2019/11339 K.)...
Tasarrufun iptali davalarında, davacının haklı olması halinde mahkemece iki şekilde hüküm verilebilir. Birinci ihtimalde tasarruf konusu mal davalıların elindeyse tasarrufa konu mal üzerinde davacıya haciz ve satış hakkı tanınır (İİK m.283/1). Bu durumda davacı alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere sadece tasarruf konusu mala haciz koyabilir veya bu malın satışını sağlayabilir. Davacı alacaklı, borçlu dışındaki kişilerin başka mallarına gidemez. Üçüncü kişilerin sorumluluğu tasarrufa konu malla sınırlıdır. İkinci ihtimalde ise tasarruf konusu mal davalıların elinden çıkmışsa dava bedel davasında dönüşür (İİK m.283/2). Bu durumda borçlu hükmedilen bedelden tüm malvarlığı ile sorumludur. Alacaklı hükmedilen bedel oranında üçüncü kişinin tüm malvarlığına başvurabilir. Tasarrufun iptali davasının kabulü halinde hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalılar müşterek ve müteselsilen sorumludur. Bu borçtan dolayı üçüncü kişi tüm malvarlığı ile sorumludur....
nın yukarıda değinilen tasarrufun iptali davasında taraf konumunda olmadığı ve anılan davada, adı geçen üçüncü kişi hakkında verilmiş herhangi bir karar bulunmadığı sabittir. Bu durumda, tasarrufun iptaline ilişkin alınan ilamın tarafı olmayan üçüncü kişi D... A...yönünden sonuç doğurmayacağı ve geçerli olmayacağı açıktır. Kaldı ki; tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşen ve İİK'nun 281/2. maddesi uyarınca verilmiş bir ihtiyati haciz kararı bulunmadığı gibi bu doğrultuda şikayetçinin iktisabından önce konulmuş bir ihtiyati haciz veya haciz de bulunamaktadır. Şikayetçi, taşınmazı, tasarrufun iptali kararına istinaden konulan hacizle yükümlü olarak devralmadığına göre, şikayetçiye karşı hüküm ifade etmeyen tasarrufun iptali kararına istinaden kayden maliki olduğu taşınmaza adı geçenin iktisap tarihinden sonra haciz işlemi uygulanması mümkün değildir....
maddeye göre mevcut davalılar yönünden davasını tazminata dönüştürmesi nedeniyle tasarrufun iptaline hükmedilememiş olduğu, TBK 19. maddesine göre açılan davanın bedele dönmeyeceği, davalılar ... ... ve ... açısından davadan sonraki devir nedeniyle davanın konusuz kaldığının kabul edildiği, davalı ...'...
Bankası A.Ş. tarafından davacı aleyhine açılan Tasarrufun İptali davası hükme esas alınmış ise de ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/364 Esas sayılı ... Bankası A.Ş. tarafından ... Tic. Ltd. Şti. vs. aleyhine açılan Tasarrufun İptali davasında davalılar vekilinin satışın gerçek satış olduğuna ilişkin hiçbir dilekçe ve beyanı mevcut değildir. Davalılar vekili Av. ...'ın 07/11/2007 tarihli cevap dilekçesi davada hak düşürücü sürenin gerçekleştiğine ve esasa ilişkin beyanda bulunma haklarının saklı tutulmasına ilişkindir. Mahkemece de, Tasarrufun İptali davasında hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karar Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleşmiştir. Görüldüğü üzere, Tasarrufun İptali davasında, mahkemece satışın gerçek olduğu hiçbir şekilde tartışılmadığı gibi bu husus mahkemece hükme de esas alınmamıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/331 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Muğla 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/09/2022 tarih, 2022/331 Esas sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Muğla Menteşe Yeniköy Mah 145 Ada, 7 Parsel Tarla nitelikli taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun müvekkili bakımından İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali ile tarafımıza cebri icra ve satış yetkisi verilmesi ile taşınmazın davalılar arasında yapılan tasarrufun iptali; davalı T4 adına kayıtlı tasarrufun iptali talep edilen taşınmazın kaydına teminatsız ihtiyati haciz ve tedbir konulmasını talep etmiştir....
Somut olayda; dava konusu taşınmazın alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla davalı arsa sahibi T10 tarafından 03/09/2014 tarihinde davalılardan T12 devredildiğinin ileri sürülerek bu devre ilişkin tasarrufun iptali ile davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesinin talep edildiği, tapu iptali ve tescil talebinde bulunulmadığı görülmektedir. Davacı tarafça sadece tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi verilmesi talebinde bulunulmuş, mahkemece davaya konu tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesine ait ret kararının davacı vekili tarafından istinafı sonrasında dosyanın Adana 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderildiği, bu daire tarafından verilen görevsizlik kararı sonrası Adana 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderildiği, bu daire tarafından verilen görevsizlik kararı sonrasında da dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasında ... ... 24. Asliye Hukuk ve ... ... 5. Asliye ... Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ... ... 24. Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın senetten kaynaklanan borçla ilgili, borçlu olmadığının tespitine ve icra takibinin iptaline yönelik olduğu 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi gereğince ... mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... ... 5. Asliye ... Mahkemesi tarafından ise tasarrufun iptali yönündeki uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde görüleceği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Türk ......
İstinaf sebepleri ile sınırlı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; İddianın ileri sürülüş biçimine göre dava konusunun davacı eşin boşanmadan kaynaklanan tazminat ve alacaklarının tahsili amacına yönelik olması gözetildiğinde, davanın muvazaa (TBK m.19) hukuki olgusuna dayalı tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarında kıyasen uygulanabilecek nitelikte olan İİK'nin 281/2'nci fıkrası uyarınca iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında ihtiyati haciz düzenlenmiş ise de ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu ve mülkiyet ihtilafı olmayan taşınmaz hakkında verilmesinin mümkün bulunmaması nedeniyle mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, İİK.'dan kaynaklanan tasarrufun iptali ve tapu iptali, tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....