Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, alacaklı tarafından borçlu ... ve şikayetçi ... aleyhine açılan tasarrufun iptali davasının Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 26.03.2013 tarih ve 2011/136 E.-2013/102 K. sayılı ilamı ile kabul edilerek alacaklı aleyhine 3.531,85 TL karar ve ilam harcına, 1.032,95 TL yargılama giderine ve 31.531,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği, alacaklının belirtilen bu ilamdan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla talebi üzerine, icra müdürlüğünce şikayetçi ...'a örnek 4-5 icra emri gönderildiği ve icra emrinin şikayetçiye 15.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçinin, tasarrufun iptali ilamının taşınmazın aynına ilişkin olduğunu ve kesinleşmeden icra takibine konu edilemeyeceğini ileri sürerek icra emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tasarrufun iptali ilamının kesinleşmediği gerekçesi ile şikayetin kabulüne ve icra emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....

    Buna göre tasarrufun iptali davası, karşı dava olarak kural olarak ... günlük cevap süresi içinde ya da en geç ilk oturuma kadar açılabilir. Somut olayda, tasarrufun iptali davası karşı dava olarak yasal süresi içinde açılmakla birlikte; istihkak davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesinden sonra asıl davadan ayrılmış, ancak yargılamasına ... Hukuk Mahkemesi tarafından devam edilmiştir. İstihkak davasının hiç açılmamış sayıldığı bu durumda, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının ayrılmasına yönelik verilen karar yerinde olmakla birlikte; . ayırma işleminden sonra tasarrufun iptali davasının asıl davadan bağımsız bir hal aldığı, bu nedenle de İİK’nin 281. maddesi uyarınca genel mahkemelerde görülerek sonuçlandırılabilmesi için görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması hatalı olmuştur. ....Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, İİK 277. maddesine dayalı açılan tasarrufun iptali talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf itirazları ve HMK'nın 355. maddesi doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda; İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

      Yargılama sonunda tasarrufun iptali davasının kabulüne, ön alım davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; karar Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 01.12.2011 tarih 2011/846 Esas 2011/11487 Karar sayılı ilamı ile davaların tefrik edilmesi gerektiğinden bahisle sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur. Bozmadan sonra tasarrufun iptali talebinin kabulü ile Mahkemenin 2013/46 Esas sayılı ön alım davasıda davalıya ödenmesine karar verilen tutardan öncelikle davacıya ödenmesine arta kalanın davalı ...'a iadesine karar verilmiş; hüküm davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nin 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali, hukuken geçerli olan satışlar için istenilebilir. Muvazaalı satışlar tasarrufun iptali davasının konusunu oluşturmazlar. Kural olarak iptal edilen tasarruflar, muvaazalı akitlerden farklı olarak hukuken geçerlidir....

        olarak kesinleştirilen tasarrufun iptali davalarında tarafların isticvap edilerek borcun doğumuna sebep temel ilişkinin ve borcun doğum tarihinin açıklığa kavuşturulması gerektiği belirtilmesine rağmen mahkemece belirtilen hususlar araştırılmadan karar verildiğini, müvekkilinin iyiniyetli 3. kişi olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur....

        maddeye göre mevcut davalılar yönünden davasını tazminata dönüştürmesi nedeniyle tasarrufun iptaline hükmedilememiş olduğu, TBK 19. maddesine göre açılan davanın bedele dönmeyeceği, davalılar ... ... ve ... açısından davadan sonraki devir nedeniyle davanın konusuz kaldığının kabul edildiği, davalı ...'...

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı açılan tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz talebinin reddi kararının yerinde olup olmadığı konusundadır. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra İflas Kanunu m.277 vd. 3. Değerlendirme HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; 3.1. İİK’nin 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davalarıyla ilgili olarak İİK'nın 281/2 maddesinde kendine mahsus ihtiyati haciz düzenlemesi mevcuttur. İİK'nın 281/2 maddesi "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." şeklindedir....

          Dava İİK.’nun 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK. m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Somut olayda, davacı tarafça İİK.’nun 143.maddesi gereğince kesin aciz belgesi dosyaya sunulmuş değildir....

            Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK.m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Somut olayda, davacı tarafından İİK’nın 143.maddesi gereğince kesin aciz belgesi dosyaya sunulmuş değildir....

              Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın İİK'nun 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu, ticari dava niteliğinde olmayıp genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararına dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ..., ...ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, davalı ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığını ve haklarındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için ... deki 1/3 hissesini önce davalı ... onun tarafından da diğer davalı ...'a devrettiğinden, bu devirlere ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu