Teminatı gerektiren durum ve koşullarda değişiklik olması hâlinde, hâkim teminatın azaltılması, artırılması, değiştirilmesi ya da kaldırılmasına karar verebilir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 281/2. maddesinde tasarrufun iptali davalarına özgü özel bir ihtiyati haciz düzenlemesinin yer almakta olup, buna göre ihtiyati haciz isteyebilme imkanı getirilmiştir. Tasarrufun iptali davalarının amacı alacaklıların para alacaklarına kavuşmalarını sağlamaktadır. Davanın konusu tasarruflara konu taşınır ya da taşınmazlar değildir. Bunlar üzerinde mülkiyet değişikliği gibi bir amaç güdülmemektedir. Bu taşınır ya da taşınmazların cebri icrayla satılması ve alacaklıların alacaklarına kavuşması hedeflenmektedir. Yani bu davaların konusu da para alacaklarıdır. Bundan dolayıdır ki İİK'nın 281. maddesinde tasarrufun iptali davalarında daha özel bir geçici hukuki koruma tedbiri öngörülmüştür....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2021 NUMARASI : 2020/42 ESAS, 2021/274 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı,TBK 19 ) KARAR : Tokat 1....
Mahkemece dosya kapsamına göre davacının icra takibi sonucu kesinleşen alacağının tahsilini sağlamak amacıyla davalılar arasındaki temliknamenin iptali amacıyla eldeki davayı açtığı, davanın hukuki dayanağının İİK'nin 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptaline ilişkin hükümlerden kaynaklandığı, alacağını tahsil etme amacıyla icra takibi yoluna başvuran ancak tahsil edemeyen alacaklının, borçlunun üçüncü kişilerle yapmış olduğu mal kaçırma amacı taşıyan hukuki işlemlerin iptali için tasarrufun iptali davasını açabileceği, İcra ve İflas Kanunu’nun 281. maddesi hükmü uyarınca tasarrufun iptali davalarına bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, davanın TTK'nin 4. maddesinde düzenlenen ticari dava niteliğindeki davalardan olmayıp, İcra ve İflas Kanunu'nda özel olarak düzenlenen tasarrufun iptali amaçlı bir dava olduğu, davada görevli mahkemenin davanın açıklanan niteliğine göre Asliye Hukuk Mahkemesi bulunduğu, mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava şartı...
giderilmesi davası sonucunda verilecek karar akabinde buradaki bedel veya satış bedeli için haciz miktarı anlamında icra dosyasına ödemenin yapılması gerektiği, tasarrufun iptali davası açılmasında menfaat bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı .... vekili davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....
Madde gereğince iptalinin gerektiğini açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalılara devrolan; taşınmazlar üzerinde hissesinin devrine yönelik tasarrufun Gaziantep İcra Müdürlüğü'nün 2019/34577 E. sayılı icra takibine konu alacaklarının şimdilik 50.000,00 TL'lik kısmı ve kısmın faiz ve sair fer'ileri ile sınırlı olmak üzere (söz konusu icra takibine konu alacaklarının dava konusu edilmeyen kısmı ile ilgili her türlü dava ve talep hakları saklıdır) İİK. 277 ve devamı maddeleri ile TBK. Mad. 19 gereğince müvekkili banka yönünden iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı T8 vekili cevap dilekçesinde özetle; her üç davalının ikametgahı Gaziantep olduğunu, yetkili mahkeme Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davaya konu edilen satışların gerçek satış olduğunu, tasarrufun iptali şartları oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2019 NUMARASI : 2017/387 ESAS, 2019/79 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Gaziantep 4.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 30/01/2019 Tarih, 2017/387 Esas ve 2019/79 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T2 HSBC Bank A.Ş.'den kullanmış olduğu kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı tahsilinin geciktiğini, alacaklarının müvekkiline temlik edildiğini, temlik alınan davaya konu İstanbul 4....
B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, huzurundaki davanın İİK'nın 277. ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası ile ilgisi bulunmadığını, davacı yanın davasının TBK 19. maddesinde düzenlenen muvazaa hükümlerine dayalı ikame edilmiş olup dava asılsız muvazaa iddialarının kabulü halinde İİK 283 /1 maddesinin kıyasen uygulanmasının talep edildiğini, bu durumda; İcra İflas Kanununun 277. ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarına özgü özel ihtiyati haciz düzenlemesi yargılama konusu olayda uygulanamayacağı, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; İcra ve İflas Kanununun 257. maddesine göre vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız "Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa" ve / veya "Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa" ihtiyati...
Buna göre şikayete konu sıra cetvelinde tasarrufun iptali davası açan alacaklının, alacaklı olduğu dosyanın birinci sırada yer almasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
Talep; tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karara vaki istinaf başvurusudur. İİK'nın 281/2 maddesi gereğince "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur." Bu tür davalarda davanın kabulü halinde takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilir. Düzenlemesi yer olmaktadır. Bu itibarla 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 281/2. maddesinde tasarrufun iptali davalarına özgü özel bir ihtiyati haciz düzenlemesi yer almakta olup, buna göre ihtiyati haciz isteyebilme imkanı getirilmiştir. İlk derece mahkemesince, dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve tapu kayıtları dikkate alındığında ihtiyati haczin kabulüne karar verilmesi gerekirken ret edilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı T3 vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece esasa ve usule ilişkin olarak öne sürdükleri hiçbir delilin tartışılmamış ve değerlendirilmemiş olduğunu, yerel mahkemenin gerekçesinde her ne kadar alacağın tasarruftan önce doğduğunu söylemiş ise de tasarruf tarihinin 02.11.2016 tarih olup, borçlu davalı T5'un aciz tarihinin ise 05/12/2018 tarihi olduğu ve dolayısıyla tasarrufun alacaktan önce olduğunu, mahkemenin buna rağmen bariz keyfi davranarak hata yapmış olduğunu, tasarrufun iptali davasında hak düşürücü olan 5 yıllık sürenin geçmiş olduğu, davanın açılabilmesi için dava şartı olan tasarrufun borç ortaya çıktıktan sonra şartının dosyada gerçekleşmemiş olduğundan davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, müvekkilinin ve eşinin ekonomik durumunun yerinde olup diğer davalı T5 ile hiçbir şekilde mal kaçırma kastı veyahut TBK m.19 kapsamında muvazaalı bir satış işlemi gerçekleştirmemiş olduğunu ayrıca müvekkilinin...