maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptal istemine ilişkin davalarda ispat yükü yönünden genel ilkelere uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir. İspat yükü davacıya aittir. Dosyaya yansıyan bilgi, belge ve deliller dikkate alındığında davacı taraf iddiasını ispatlayamamıştır. Bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususlar yerinde değildir....
Mahkemece, davacı vekilinin hem tasarrufun iptalini hem de B.K.nun 19 md.ye dayalı muvazaa nedeniyle işlemin iptalini istediğini bildirdiğinden, işlemin yapıldığı tarih itibariyle davacının davalıdan alacaklı olduğunu dosyadaki belgelerle kanıtlayamadığı için B.K.nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle işlemin iptalini isteme hakkının bulunmadığı, yine İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptalinin de davalılar arasındaki tasarrufun borçtan önce yapılmış olması nedeniyle istenemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Asliye Ticaret Mahkemesi; taraflar ticari şirket olmasına rağmen ticari ilişkiye dayalı bir itilafın çözümünün istenmediği, talep konusunun muvazaa temeline dayalı İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış İİK hükümlerine ve TBK'nun 19 maddesi hükümlerine dayanılmış tasarrufun iptali davası olduğu, davanın özü itibarıyla ticari nitelikte olmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İstanbul 19.Asliye Hukuk Mahkemesi ise; davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, davanın taraflarının şirket olduğu,takip konusu alacağın ticari ilişkiden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece,davanın ıslah edilmiş şekliyle kabulü ile dava konusu ...ilçesi,Yassıhöyük mahallesi, 113 ada, 4 parsel sayılı taşınmazın satışına ilişkin 31/01/2013 tarihli tasarrufun iptaline, davacıya İstanbul 34.İcra Müdürlüğünün 2013/14090 sayılı takip dosyasındaki alacak ve ferilerini geçmemek üzere dava konusu taşınmazda cebri icra yetkisi tanınmasına, dair karar verilmiş; hüküm davalı ...Nakliyat Gıda Çay.San.Tur. İth. İhr. Ltd.Şti. vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-Dava, İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Gerek, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takibin tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2022 NUMARASI : 2021/350 ESAS- 2022/101 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali KARAR : Malatya 3....
-2- 2012/3410 2012/10286 Uyuşmazlık 3. kişinin İİK.nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davası ile alacaklının İİK. nun 97/17 maddesine dayalı karşılık tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-) Kural olarak, İİK.nun 277 vd.maddelerine dayalı olarak doğrudan açılan tasarrufun iptali davaları dava konusunun değerine göre genel mahkemelerde görülür. (İİK.md.281) Ancak, 3.kişi hacze dayalı istihkak davası açmışsa (İİK.md.97/6-9) davalı takip alacaklısı geçici veya kesin aciz belgesi sunmak zorunda olmaksızın, bu davaya karşı, karşılık tasarrufun iptali davası açabilir. (İİK.md.97/17) Bu durumda, karşılık tasarrufun iptali davası istihkak davasına bakan icra mahkemesinde incelenerek karara bağlanır. Gerçekten İİK.'...
Mahkemece, toplanan delillere göre uyuşmazlığın B.K’nın 18. maddesinde sözü edilen muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu bu nedenle de taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili bulunduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dilerse BK. 18. dilerse İİY. 277. maddelerine göre muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali davası açabilir. Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe, savunmaya ve yargılama aşamasındaki açıklamalara göre davacının amacı, borçlu tarafından yapılan ve satış suretiyle tezahür eden tasarrufun iptal edilerek icra marifetiyle alacağını tahsil etmektir. Hal böyle olunca davanın tasarrufun iptali davası olduğunun kabulü zorunludur. Tasarrufun iptali davaları şahsi hakka dayalı davalar olduğundan yetkili mahkemenin HUMK’nun 9. maddesine nazaran davalıların ikametgahı mahkemesi olduğunda duraksamamak gerekir. Satış konusu taşınmaz olsa bile sonuca etkili değildir....
Esas sayılı dosyasından, davacının 25.09.2008 tarihinde noterde düzenlenen sözleşme ile satın aldığı ... plakalı aracın trafik kaydı üzerine haciz konulduğunu belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, istihkak davasının reddini ve karşılık olarak açtığı tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı 3.kişinin davasının kabulüne, davalı alacaklının tasarrufun iptali davasının ise harç yatırılarak usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından bahisle bu konuda bir karar tesis edilmemiş, hüküm davalı- karşılık davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 97/17 maddesi gereğince açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir....
Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut olayda davacının alacağı 31/08/2008, 02/09/2008 ve 20/09/2008 tarihli çeklere dayalı olup iptali istenen ilk tasarrufun yapıldığı tarih 19/02/2008’dir. Takip konusu çeklerin vadeli olarak keşide edilip edilmediği belirlenerek şayet ileriye dönük tarih ile keşide edildiği tespit edilirse davacı ve borçlu arasında bir ticari ilişki bulunup bulunmadığına ilişkin olarak her iki tarafın ticari defterleri üzerinde karşılaştırmalı olarak inceleme yaptırılmalı, davacı alacağının ilk tasarruf tarihinde önce doğup doğmadığı belirlenmeli sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir....
Tasarrufun iptali davalarında karar ilam harcı takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun, tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanır. Harç kamu düzenine ilişkin olduğundan temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın res'en incelenmelidir. (Yargıtay 17. H.D.nin 2017/5442 E.2019/11339 K.) Somut olayda davaya konu tasarruf hisse devrine ilişkin olduğundan mahkemece davaya konu hisse değerinin tasarruf tarihindeki değeri belirlenerek takip konusu alacak miktarı ile karşılaştırılmak suretiyle harca esas miktarın belirlenmesi gerekirken tasarrufa konu hissenin gerçek değeri belirlenmeksizin yargılamaya devam olunması yerinde görülmemiştir. Kabule göre de: Mahkemece hükmün gerekçesinde davanın 2004 Sayılı İİK nın 277 maddesi uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olduğu belirtilmesine rağmen, davacı vekilince 17/05/2013 tarihli cevaba cevap dilekçesinde "taraflarınca ikame olunan davanın BK nun 18....