Dava, TBK. 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01/04/2021 tarih ve 2020/31 Esas, 2021/117 Karar sayılı kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nun 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen davanın reddine ilişkin hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; istinaf isteminin kabulüne ilişkin kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. -K AR A R- Davacı vekili; müvekkili bankanın davalı ... lehine 02.01.2007 tarihinde genel kredi kullandırdığını, kredinin vadesinde ödenmemesi sebebiyle İzmir 20....
Dava, TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; Torbalı 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/225 Esas 2020/217 Karar sayılı dava dosyasından verilen, 26/11/2020 tarihli kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1.Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....
İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, BK.nun 19.maddesine dayalı muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı vekilinin dairemizin kaldırma kararından sonra dosya karar aşamasında iken davasını ıslah ederek, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali olmadığı takdirde BK.nun 19.maddesi gereğince tasarrufun iptali isteminde bulunmuştur....
İcra Müdürlüğü nün 2015/15019 sayılı takip dosyasında borçlu T3 in maaşı üzerine haciz konulması yönündeki tasarrufun İİK 277 ve TBK nun 19. maddesi uyarınca iptali ile , davacıya İzmir 17. İcra Müdürlüğü nün 2016/15511 sayılı dosyasında alacak ve ferileri ile sınırlı olarak cebri icra yetkisi verilmesine, paranın iadesi yönündeki istemin 2. sıra haciz alacaklısı bulunması nedeni ile reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda; karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin dava konusu maaş haczi nedeniyle davalı-borçludan tahsil edilen miktarın davacıya ödenmesi yönündeki talebin reddedilmesinin hatalı olduğunu, ikinci sıradaki haciz alacaklısının tasarrufun iptali davası açmadığını, talepleri gibi karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, İİK 277. maddesine dayalı açılan tasarrufun iptali talebine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2019 NUMARASI : 2020/153 ESAS, 2020/186 KARAR DAVA KONUSU : Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı Seyfi vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankadan mal kaçırmak amacıyla davalıların kendi aralarında danışıklı olarak yapmış oldukları Mersin 1. İcra Müdürlüğünün 2015/17064 esas sayılı takibinin ve bu takipten borçlu-davalı T6 maaşı üzerine konulan 1.sıra haciz işlemine ilişkin tasarrufların İİK.nun 277 ve devamı maddeleri ile TBK. Nun 19.maddesi uyarınca iptali ile müvekkili banka alacağı nedeniyle dava konusu takip ve maaş haczi üzerinde cebri icra yapabilme yetkisini talep etmiştir....
Davalı vekili davacının ipotek tarihinin 16.03.2005 iken, müvekkilince açılan dava sonucunda iptal edilen tasarrufun 14.03.2005 tarihli olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İcra Mahkemesince taşınmazın devrine ilişkin tasarrufun, davalı yanca açılan tasarrufun iptali davası ile iptal edildiği, ipotek tesisinin iptal edilen tasarruftan sonraki tarihte yapıldığı, satış bedelinin öncelikle tasarrufun iptali davası açan davalının alacağının ödenmesine tahsis edilmesinin hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı banka vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, 17.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece Mahkemesi; somut olayda davacının, tasarrufun iptali davasında taşınmazı muvazaalı devralan üçüncü kişi konumunda olduğu, tasarrufu iptali davasının kabulü ile takip borçlusu haline gelmeyeceği, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını, ancak takip borçlusunun ileri sürebileceği gerekçesi ile davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali kararının, davalı T3 tarafından İstanbul 7....
ŞTİ'ne aidiyetine ve cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesi olduğu, ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olarak ve gerekçeli kararda da davanın İİK'nın 277 ve devamı maddelerinden kaynaklı tasarrufun iptali davası olarak kabul edildiği görülmüştür. Dava dilekçesi içeriği, ön inceleme duruşmasındaki uyuşmazlık tespiti ve gerekçeli karar ile açıkça davanın İİK'nun 277 ve devamı maddelerinden kaynaklanan tasarrufun iptali davası olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlığı bakmakla görevli daire Hukuk Daireleri İş Bölümü kararı gereğince 5. Hukuk Dairesi' olduğundan ve Dairemiz ile 5. Hukuk Dairesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan dosyanın, görevli dairenin tespiti için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve gerek İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davası olsun gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olsun dava ön koşulu iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerektiği, somut olayda bu koşulun gerçekleşmediği gibi tasarrufun iptali davası için İİK'nun 280.madddesindeki 5 yıllık sürenin de geçmiş olduğu, BK'nun 19.maddesi için ise ön koşul olmadığı gibi davanın esasına girildiği ve davalıların muvazaalı işlem yaptıklarının ispatlanmamış bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 09/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....