İlçesi, Merkez Mahallesi, 627 parselde kayıtlı 10/60 arsa paylı, zemin kat 2 numaralı bağımsız bölümün 20/12/2011 tarihinde davalı borçlu ... tarafından diğer davalıya satıldığının tespit edildiğini, tasarrufun alacaklıyı ızrar kastı ile yapıldığını, alıcı ve satıcı arasında akrabalık ilişkisi bulunduğunu, satış bedelinin gerçek değerinin çok altında olduğundan tasarrufun TBK 19 ve İİK 277 vd uyarınca iptali ile davacı bankanın İstanbul 34. İcra Müdürlüğü'nün 2012/9482 takip dosyasındaki alacağı karşılayacak miktarda haciz ve cebri satış yetkisinin verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili; davalının eşi olan dava dışı ...'in, işleri nedeniyle ihtiyaç duyduğu nakit parayı temin edebilmek için 19/01/2011 tarihinde maliki olduğu dava konusu taşınmazı eniştesi olan davalı borçlu ...'a sattığını, davalı borçlu ...'ın satış bedelinin bir kısmı için konut kredisi kullanıp bakiyesi için davalının eşi ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TBK 19.maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları 6098 sayılı TBK 19'a ve İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılabilir. Somut olayda; davacı vekilinin, davalılar arasında yapılan tasarrufun iptalini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda iptali istenen tasarrufun sözleşmeden önceki bir tarihte gerçekleştiği görülerek davanın reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....
B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalılar vekili itiraz dilekçesinde özetle; eşler arasında tasarrufun iptali ve muvazaa davası açılamayacağını, derdestlik itirazlarının olduğunu, görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğunu, İİK 277.maddedeki şartların bulunmadığını, tasarrufun iptali davasında kısmi dava açılamayacağını, gayrimenkul ve araç üzerine tedbir konulamayacağını, talep edilen miktarın ödenebileceğini beyanla ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İzmir 21....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere, kanıtların takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, mahkemece konulan ihtiyati tedbirin geçici hukuki koruma niteliğine, davacı tarafça sunulan kanıtlara göre yaklaşık ispat koşulunun bu aşamada gerçekleşmiş olmasına,İİK'nin 281'inci maddesinin 2'nci hükmüne göre hâkimin iptale tâbi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilmesine yasal olanak bulunduğu da gözetildiğinde, somut olayda iptali istenen tasarruflar için açılmış olan işbu tasarrufun iptali davasında, davacının davasının kabulü halinde, bulunduğu ileri sürülen alacağına kavuşmasını tehlikeye düşürmemeye yönelik olarak ihtiyati haciz kararı verilmiş olmasına, tasarrufun iptali davalarında uygulanacak olan ihtiyati haczin davacının alacağına kavuşması açısından getirilmiş bir uygulama olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre, ihtiyati haciz kararına yönelik itirazın reddine karar verilmesinde...
Facebook ortamında arkadaş olduklarını, dava konusu taşınmazların davalıların el birliği ile alacaklılarından mal kaçırmak maksadıyla devirler gördüğü anlaşıldığını, davalıların sosyal medya ortamında arkadaş olmaları, taşınmazların tümünün aynı tarihte devir görmesi, satış bedellerinin rayiç fiyatlara göre düşüklüğü, 132 parsel sayılı taşınmazın özellikle hisseli olduğu halde devre konu edilmesi, devri yapılan taşınmazların bahçe niteliğinde olması ve ilçenin küçüklüğü nazara alındığında bu tasarrufun iyi niyetli olmadığı ve mal kaçırma amacı taşıdığının izahtan vareste olduğunu, satışına ilişkin tasarrufun müvekkili bakımından İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptalini, olmadığı takdirde TBK.19. maddesi gereğince muvazaa nedeni ile iptali ve müvekkili bakımından dava konusu taşınmaz üzerinde alacak ve tüm Fer'ilerine yeter miktarda Cebr-i İcra yetkisinin verilmesine, 3.şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ettiği kanısına varılması halinde...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18.10.2022 (Ara karar) NUMARASI : 2022/29 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19.Maddesine Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması esnasında ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararına karşı davalı T7 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Davacı vekili istinafa karşı sunduğu cevap dilekçesinde özetle; benzer davaların hap kabulle sonuçlandığını, tasarrufların iptali için gerekli yasal şartların bulunduğunu, aciz halinin gerçekleştiğini misli farkın bulunduğunu belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353/(1), b, 2 maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, TBK. 19 ve İİK'nun 278, 279 ve 280 maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi sadece İİK 278. maddesi yönünden inceleme yaparak davanın kabulüne karar vermiş, istinafa davalı T4 vekilinin geldiği görülmüştür....
D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK 19.maddesi uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Mahkemece 19/03/2021 tarihli ara kararı ile tasarrufun iptali talebinin tazminat davasından tefrik edildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince; davacı tarafın mevcut ve kesinleşmiş bir icra takibi olmadığı, borçlu hakkında alınmış kesin yahut geçici aciz belgesinin sunulmadığı, tasarrufun iptali davasının ön koşullarının somut dosyada mevcut olmadığı belirtilerek davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat davasında tazminata karar verildiğini, bunu icraya koyduklarını, sonradan ön şartı tamamladıklarını, tazminat davası bekletici mesele yapılması gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15/04/2021 tarih ve 2020/331 Esas, 2021/153 Karar sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin, davalı T6 vekili tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İİK'nun 281/2 maddesi uyarınca davaya konu Manisa 1. İcra Müdürlüğü'nün 2017/7167 esas sayılı dosyasına borçlu adına gelmiş ve gelecek paralar üzerine davacı müvekkilin bir güven kuruluşu banka olduğu dikkate alınarak ve teminatsız olarak davaya konu İzmir 2. İcra Müdürlüğü'nün 2018/3828 sayılı icra takibine konu alacağı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesini, 1. İcra Müdürlüğü'nün 2017/7167 esas sayılı takibin ve bu takipten borçlu-davalı T4 maaşı üzerine konulan haciz işlemlerine ilişkin tasarrufların TBK.'nun 19....