İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından dava konusu taşınmazların davalılar arasındaki satımına ilişkin tasarrufların İİK 277 vd maddeleri uyarınca iptali ile tarafına satış yetkisi verilmesinin talep edildiği ve aynı doğrultuda 04.02.2021 tarihli 2. celsede davanın İİK 280-282 maddesi gereğince açılan tasarrufun iptali davası olduğunun bildirildiği, bu nedenle eldeki davanın TBK madde 19 kapsamında değil, İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olduğu, buna göre 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Ayrıca; -Dava, terditli açılmış olup, öncelikle İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali olmadığı halde TBK'nun 19. Maddesine göre tasarrufun muvazaa nedeniyle iptali talep edilmiştir. -Dolayısıyla, İİK'nun 277 ve devam şartlarının oluşmadığı sonucuna varılır ise, bu kez TBK'nın 19 maddesine göre delillerin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, terditli açılan davada, ilk talebin oluşmadığı sonucuna varılmış ise de ikinci talebe göre bir değerlendirme yapılmamış ve karar verilmemiştir. Bu itibarla, yukarıda belirtilen eksikliklerin tamamlanması ve tasarrufun iptal koşullarının değerlendirilmesi, şartlarının oluşmadığı sonucuna varılır ise ikinci talep olan BK'nun 19. Maddesine göre de davanın irdelenmesi gerekmekte olup, ilk derece mahkeme kararının HMK 353/1- a.6 maddesi gereğince kaldırılarak yeniden görülmesi amacıyla dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Tasarrufun iptali davasının esastan reddi halinde iptali istenen tasarrufun değeri ile takip konusu alacak miktarından hangisi az ise o miktar üzerinden nispi vekâlet ücreti takdiri gerektiğini, mahkemece alınan kök ve ek bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, İstanbul Anadolu 3'üncü İcra Ceza Mahkemesinin 2017/325 (E) sayılı dosyası ile davalıların alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltmek ve şirketin iflasını istememek suçlarından yargılandığını, davalı T4'un hemşerilik ilişkisinden dolayı diğer davalı şirketin izrar kastını bilecek veya bilebilecek durumda olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355'inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, İİK'nin 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) Kadıköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 12.6.2007 gün, 643-2039 sayılı, 15.Hukuk Dairesinin 9.2.2007 gün, 758-764 sayılı,11.Hukuk Dairesinin 24.1.2007 gün 587-762 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerinden kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi 1.2.2007 tarihinden önce olması itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 15.Hukuk Dairesine aittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 12.6.2007 gün, 2586-2040 sayılı, 15.Hukuk Dairesinin 6.4.2007 gün, 1961-2233 sayılı,11.Hukuk Dairesinin 15.3.2007 gün 1234-4541 sayılı meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava,İİK.nun 277 ve devamı maddelerinden kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi 1.2.2007 tarihinden önce olması itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 15.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 15.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 12.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava; ileri sürülüş biçimine göre İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayalı tasarrufun iptali, olmadığı taktirde de TBK'nın 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal isteğine ilişkindir. (Terditli Dava) Yüzeysel bakıldığında İİK 277 vd maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile TBK 19. (BK 18) maddesine dayalı genel muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın TBK 18 ve devamı hükümleri uyarınca açıldığını ve bu yasa çerçevesinde talepte bulunulduğunu, dava dilekçesinde yerel mahkemenin gerekçesine konu ettiği gibi İİK 279 ve devamı hükümleri uyarınca tespit ve talepte bulunulmadığını, cevaba cevap dilekçesinde davanın TBK 18 ve devamı uyarınca açıldığı, taleplerin bu yasa kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin belirtildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dava dilekçesinde İİK 279 ve devamı uyarınca talepte bulunulduğu değerlendirilse dahi HMK 141 uyarınca cevaba cevap dilekçesinde talebini iddia ve savunmanın değiştirilmesi veyahut genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın, davalının muvafakatine bağlı kalınmaksızın değiştirme hakkına sahip bulunduğunu, ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu belirterek kaldırılmasını talep etmiştir....
Hukuk dairemizin sayın çoğunluğu dahi, B.K nun 18. maddesine dayanılarak hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin kararlarda İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramaktadır. Bu uygulama dahi, B.K nun 18.maddesinin açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarının tek başına yeterli ve yasal dayanağı olmadığını göstermektedir. Ayrıca, hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali ile ilgili taleplerde İİK nun 277-282. maddelerinde düzenlenen ön koşullar açılan davalarda aranmazken İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramak kanaatimizce çelişkidir. Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz....
İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Somut olayda davacı vekilinin, eldeki davayı, davalı ... aleyhine açılan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/111 Esas sayılı alacak davası sonucu hükmedilmesi muhtemel alacağının tahsiline yönelik açtığı, yargılama aşamasında söz konusu davanın alacaklı davacı lehine sonuçlandığı ve Yargıtay aşamalarından geçerek 10.09.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, dosyasında mevcut delillerin TBK'nun 19. maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkeme kabulü ile dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçelerle red kararı isabetli görülmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Samsun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/518 esas, 2022/422 karar sayılı kararında:" Davacı taraf dava dilekçesinde İİK m.277 vd hükümlerine dayandığını belirtmiş iken, hukuki nedenler kısmında TBK m.19 hükmünü de belirtmiş ise de, son olarak davacı vekilince 08.09.2022 tarihli duruşmada davanın İİK m.277 ye dayandığı bildirildiğinden, Mahkememizce de bu yönde inceleme yapılmıştır. ( Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2022/1444 E. 2022/1723 K. ; Mahkemece davanın hangi hukuki nedene dayalı olarak açıldığı nitelendirilerek o yönde inceleme ve değerlendirme yapılmalıdır. Çünkü İİK 277 ve TBK 19 dayalı davaların yargılama usülleri farklıdır. Her iki sebebe dayanılarak terditli talepte de bulunulamaz. Bu nedenle yargılama usulleri farklı olan bir davayı hem İİK 277 ve devamı md. göre hemde BK 19. md. dayalı olarak değerlendirilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....