"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibine karşı borçluların icra mahkemesine başvurularında; İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davası üzerine verilen kararın ayrı bir takip konusu yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası, borçlunun alacaklılarına zarar veren bazı tasarrufları, davacı alacaklı bakımından, onun alacağı ölçüsünde hükümsüz hale getirmeye yarayan bir davadır....
Dava, TBK 19 maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 12.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/59 Esas 2022/254 Karar sayılı dava dosyasından verilen, 08/09/2022 tarihli kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1.Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....
borçlunun devrilerinin kardeşi açısından İİK'nin 278/3- 1, diğer davalı bakımından ise aynı Kanunun 277'nci ve devamı maddesi gereğince mutlak surette iptale tabi olduğunu, devir işlemlerinin muvazaalı olması nedeniyle yapılan tasarrufun 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 19.maddesi uyarınca da geçersiz olduğunu belirterek teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini, yapılan muvazaalı devir işlemlerinin İİK'nin 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline ve taşınmazlar üzerinde alacakları ile sınırlı olmak üzere cebri satış yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; ilk derece mahkemesince, davanın İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali davası olduğu görüşünden hareket edilmiş ise de; dava açan dilekçede, İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasına ilişkin, dava ön şartlarının somut olayda mevcut bulunduğundan bahsedilerek, davalılar arasında yapılan taşınmaz hisse devirine ilişkin işlemin muvazaalı olduğu belirtilerek iptali isteğinde bulunulmuştur....
T.. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi: Yerel Mahkemece dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmiş ve dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlen rayiç değer arasında misli fark bulunmadığı, davalı 3 kişi N.. T..'un kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizin bozma ilamında da davanın İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olduğu kabul edilerek, dava konusu tasarrufun belirtilen gerekçeyle İİK'nun 280/1 madde gereğince iptale tabi oldu belirtilmiştir....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19 md uyarınca tasarrufun iptaline ilişkindir. İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekir. Bu ön şartların bulunması halinde İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılır. Mahkemece aciz belgesi şartı yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır. Dava ön şartları yönünden bir eksiklik bulunup bulunmadığı tam olarak araştırılmamıştır. Ancak bunun öncesinde Mahkemece davanın İİK 277 vd md uyarınca açıldığı kabul edilmiş ise de hak düşürücü süre hususu dikkate alınmamıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2023 NUMARASI : 2022/118 ESAS, 2023/97 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) olmadı TBK.'nun 19. Maddesi Gereğince Muvazaa Hukuksal Nedenine Dayalı Tapu İptali ve Tescil KARAR : Samsun 1....
Mahkemece, davanın İcra İflas Kanununun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali talibini kapsadığı, İcra İflas Kanununun 284. maddesinin "İptal davası hakkı, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren 5 sene geçmekle düşer" hükmünü içerdiği, davacının, tasarrufun iptaline konu yaptığı davalılar arasındaki satış işleminin 03.02.2010 tarihinde gerçekleştiği, davanın 5 yıllık süre çok fazla geçtikten sonra 02.02.2017 tarihinde açıldığı, İcra İflas Kanununun 284. maddesinde öngörülen sürenin hak düşürücü süre olup, mahkemece resen göz önünde bulundurulması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf mahkemesince, davanın İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu, İİK'nun 284. maddesinde belirtilen 5 yıllık sürenin dolmuş olduğu gerekçesi ile isitinaf istemi esastan red edilmiş, anılan karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Madde gereğince iptalinin gerektiğini açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalılara devrolan; taşınmazlar üzerinde hissesinin devrine yönelik tasarrufun Gaziantep İcra Müdürlüğü' nün 2019/38574 E. Sayılı icra takibine konu alacaklarının şimdilik 50.000,00 TL' lik kısmı ve kısmın faiz ve sair fer' ileri ile sınırlı olmak üzere ( söz konusu icra takibine konu alacaklarının dava konusu edilmeyen kısmı ile ilgili her türlü dava ve talep hakları saklıdır) İİK. 277 ve devamı maddeleri ile TBK. Mad. 19 gereğince müvekkili banka yönünden iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece davanın hangi yasa hükmüne göre kabul edildiği ve o yasa hükümlerine göre kabul şartlarının ne olduğu karar gerekçesinde gösterilmeli ve bu husus gerekçede karışıklığa yol açmadan belirtilmelidir.. Çünkü İİK 277 ve TBK 19 dayalı davalarında sonuç aynı olsa da yargılama usülleri ve şartları farklıdır. Yargılama usulleri ve şartları farklı olan bir davayı hem İİK 277 ve devamı md. göre hemde BK 19. md. dayalı olarak değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak dava dilekçesi taraf beyanları ve toplanan deliller karşısında davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereği tasarrufun iptali davası olduğu bu madde ve devamı maddeleri gereği araştırma yapılarak hüküm tesis edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına bakıldığında 21/01/2021 tarihli haciz tutanağının aciz vesikası hükmünde olduğu davacının gerçek bir alacağı olup alacağın tasarruf işleminden önce doğduğu yani dava koşullarının davada bulunduğu anlaşılmaktadır....