Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mad. 18 ve İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufların iptalini ve müvekkiline cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE; Dava, tasarrufun iptali davasıdır. 6100 sayılı HMK’nın 2.maddesinin 1.fıkrasına göre malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yine aynı maddenin 2.fıkrasına göre HMK’da ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir. Muvazaaya dayanan davalar ile İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları için gerek HMK, gerek TBK, gerekse İİK'da görevli mahkemeye ilişkin özel bir düzenlemeye yer verilmediğinden genel hükümlere göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekecektir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, TBK 19 ve İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 16/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Sayılı ilamı) Bu nedenle somut olayda karar tarihi itibariyle iptale konu taşınmazın davalı üçüncü kişi T3 adına kayıtlı olmadığından TBK m. 19 gereği tasarrufun iptali ile alacaklıya taşınmaz üzerinde haciz ve satış isteyebilme yetkisi verilmesi mümkün değildir. Bu nedenle mahkemenin TBK m.19 gereği davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur....

      HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (iik 277 Ve Devamı), Olmazsa Terditli Olarak Açılan Tbk. 19. Maddeye Dayalı Tapu İptali Ve Tescil istemine ilişkindir. Davacı tarafça dava dilekçesinde İİK'nun 277 vd. Düzenlemesi bulunan tasarrufun iptaline yönelik iddialar ileri sürülerek öncelikle İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptaline karar verilmesi talep edilmektedir. Dava dilekçesinde terditli talep olarak ise İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi tanınmasına yönelik bu talebin yerinde görülmemesi halinde TBK'nun 19. Maddesi kapsamında muvazaa talebinde bulunulmaktadır. Davacı tarafın açtığı terditli davada, ilk talebin İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlemesi bulunan tasarrufun iptali talebi olması, bu talep yerinde görülmediği takdirde terditli olarak açılan TBK 19....

      Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde, davanın TBK 19 a dayalı olarak nitelendirilmesi gerektiği, alınması gereken bir aciz vesikasının da olmadığı belirtilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davacının dava dilekçesinde İİK 277- 278 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptalinin talep edildiği, dava dilekçesi sonuç kısmında BK 18 ve İİK 277 e göre değerlendirme yapılmasının talep edildiği görülmüştür. Eldeki davanın tasarrufun iptali davası olarak açılmış olması ve dosyada usulune uygun ıslah dilekçesi ile TBK 19. maddesi gereği muvazaaya dayalı iptal davası olarak görülmesi talebinin bulunmaması nedeniyle davaya İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası olarak bakılması ve ona göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

        Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali ya da BK 18. (TBK m.19) kapsamında açılmış iptal davası olması halinde dahi davacı alacağının iptali istenen borçlu tasarrufundan sonra doğmuş olduğunun anlaşılmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 0,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 22.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İcra Müdürlüğü'nün 2013/5179 esas sayılı dosyasındaki alacak ve fer’ileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince, davanın tasarruftan itibaren 5 yıllık süre içinde açılmadığından İİK 277 ve devam maddeleri uyarınca açtığı tasarrufun iptali davasının reddine, davacının BK 19. maddesi uyarınca açtığı muvazaaya dayalı iptal davasının da esastan reddine karar verildiği, hükmün davacı vekilince istinaf kanun yoluna taşındığı görülmüştür. Davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde açıkça; "HUZURDAKİ DAVA TARAFIMIZCA TERDİTLİ BİR DAVA OLARAK AÇILMAMIŞ OLUP DAVAMIZ TBK 19 HÜKMÜ UYARINCA İİK 277 VD. MADDELERİNİN KIYASEN UYGULANMASI TALEPLİ OLARAK AÇILMIŞ MUVAZAA NEDENİNE DAYALI TASARRUFUN İPTALİ DAVASIDIR. DAVA DİLEKÇEMİZİN SONUÇ VE TALEP KISMINDA DA BU HUSUS AÇIKÇA ANLAŞILMAKTADIR. HUZURDAKİ DAVA TBK MD 19 UYARINCA MUVAZAA NEDENİ İLE TASARRUFUN İPTALİ DAVASIDIR....

          Davalı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; hem TBK 19 maddesine hem de İİK 277 ve devamı maddelerine aynı anda dayanarak dava açılamayacağını, ayrıca dava ön şartı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, zira borçlunun aciz halinin bulunmadığını, davacının muvazaa iddiasını ispatlar nitelikte herhangi bir somut delil sunmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19 md uyarınca tasarrufun iptaline ilişkindir. Davacının hem TBK 19 maddesine hem de İİK 277 ve devamı maddelerine dayanarak dava açmasında hukuki bir engel bulunmamaktadır. Bu konudaki itiraz haksızdır....

          TBK.nun 19. maddesine dayanan muvaza davalarında ve nam-müstear olarak nitelenen davalarda ise alacaklı bu tür yükümlülüklere bağlı olmadan ve hak düşürücü süreye tabi olmadan davasının açabilme hakkına sahiptir. Yargıtay uygulamalarında TBK 19. maddesine dayanılarak açılan muvaza davasının kabulü halinde kıyas yoluyla İİK 283 maddesinin (alacaklıya cebri icra yetkisi verilmesi) uygulanacağı kabul edilmiştir. Ancak İİK 283 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması durumu TBK.nun 19. maddesine dayanılarak, muvaza nedeniyle açılan davanın niteliğini değiştirmez. Yani bu davayı tasarrufun iptali davasına dönüştürmez....

          Somut olayda, davacının talebi tasarrufa konu Manisa ili, Kırkağaç ilçesi, Memiş Mah. 242 ada, 15 parsel 2.kat 2 nolu bağımsız bölüm ile Manisa ili, Soma ilçesi, Köyiçi mevkii, Turgutalp mah. 3530 parsel 1.kat kat 1 nolu bağımsız mesken niteliğindeki taşınmazın ihtiyati haczine karar verilmesi ve davalarının TBK 19 madde uyarınca muvazalı olduğunun tespiti ile İİK 277 madde kıyasen uygulanması neticesinde tasarrufların ipaline ve söz konusu tasarrufa konu taşınmazlar için cebri icra yetkisi verilmesini talep etmiştir. Dava, TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 02/06/2021 tarih ve 431 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1....

          UYAP Entegrasyonu