WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince, davalılar aleyhine yapılıp, kesinleşmiş bir icra takibi bulunmadığı ve dava ön şartının olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava Türk Borçlar Kanununun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı davalılar arasında yapılan icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Bir davada öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir.(HMK'nun madde 33)Somut olayda dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine göre dava hukuksal nitelikçe Türk Borçlar Kanununun 19.maddesinin özüne ve sözüne uygun muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/615 ESAS (DERDEST DOSYA) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaaya dayalı tasarrufun iptaline ve dava konusu İstanbul İli Tuzla İlçesi Merkez Mah. Köy Civarı Mevkii 5016 Parsel'de yer alan taşınmazın 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, mahkeme ihtiyati tedbir talebi yönünden aksi kanaatteyse ihtiyati haciz kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    cebri icra ve satış hakkı tanınacağı yönündeki görüşü doğrultusunda davanın kabulü ile yapılan muvazaalı devir işleminin TBK m.19 gereğince (her türlü haciz ve takyidattan ari şekilde) iptali ile, Ankara 23....

      Mahkemece, davacı vekilinin dava taşınmazlar hakkında açtıkları şufa davası sırasında, iptalini istedikleri satışların gerçekleştiğinden bahisle muvazaaya dayalı olarak tapunun iptalini istedikleri, ancak dava konusu parsellerden sadece birisi için şufa davası açtıkları ve bu davanın da red edilerek kesinleştiği, bu nedenle bedelde muvazaa iddiasının dinlenmesi için gerekli ön alım davasının olmadığı, ayrıca müşterek mülkiyette her pay satışı için yeni bir şufa hakkı doğup bu hakkın yeniden kullanma hakkı verdiğinden, davacının ileri sürdüğü sebebin yasal dayanağının olmadığı ve miras hukukundan kaynaklanan bağışta olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir....

        Davacılar vekilinin istinaf başvuru sebepleri; BK'nun 19.maddesi uyarınca muvazaaya dayalı olarak açılan bu davada yerel mahkemece hukuki nitelendirmede hataya düşüldüğü ve davanın tasarrufun iptali davası olduğu yanılgısı ile İİK.nun 277 vv devamı madde hükümlerinde aranan şartların olmaması sebebiyle davayı usulden reddettiği, oysa muvazaaya dayalı iptal davalarında alacağın varlığının mahkeme kararıyla ispatlanmasının gerekmediği, müvekkillerinin İİK.nun 283 kapsamındaki talebinin davayı tasarrufun iptali davası yapmadığı, tüm dosya kapsamı, ilk derece mahkemesinin bu kararının, gerek davanın hukuki nitelendirmesinde hataya düşmesi gerekse de davaya konu taleplerini eksik incelemeye konu etmesi nedenleriyle usul ve yasaya aykırı olduğu, davanın kabulü yerine davanın hukuki nitelendirmesinde hataya düşülerek tasarrufun iptali davaları için aranan ön şartların somut olayda bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine dair hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğu hususlarına ilişkindir...

          Bu nedenle, kaldırma kararında belirtildiği şekilde süresinde aciz vesikası sunulmadığından, davanın terditli açılması nedeniyle TBK 19 maddesine göre ele alınması gerekmektedir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında tasarrufun iptali davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277 .maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

          zarara uğratılması ona karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğu, ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı işlem yapılması gerektiği, somut olayda davacının 17.5.2010 tarihli sözleşme gereğince davalı borçludan alacaklı olduğu, alacakla ilgili davacı ile davalılar arasında itilaf sözkonusu olmadığı, muvazaaya dayalı iptal davasında icra takibine geçilmesi ve aciz belgesi alınmasına gerek olmadığı halde, davacının borçlu hakkında yaptığı icra takibinin de kesinleştiği,davacı vekili borçlu tarafından annesine yapılan taşınmaz hisse satışının muvazaaya dayalı olması nedeniyle davalılar arasındaki alacaklılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapılan satışın BK'nun 18.maddesi gereğince tapu iptaline gerek olmaksızın İİK 283/1. maddesinin kıyasen uygulanarak iptal ve tescil olmaksızın taşınmazın haciz ve satışına karar...

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/02/2020 NUMARASI : 2019/365 ESAS 2020/131 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19 Maddesine Dayalı) KARAR : Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/02/2020 tarih 2019/365 Esas 2020/131 Karar sayılı kararına karşı, davacı ve davalılar Mehmet ve T3 vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Borçlu T7 aleyhine Nazilli 2....

            Davalılar ... ve ... vekilleri ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde, davanın görülebilmesi için davacının müvekkillerinden alacağının ve bu yönde başlatılmış ve kesinleşmiş bir takibin bulunması gerektiği, davacı tarafından yapılan bir ödemenin olmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. .Mahkemece, davanın İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali olduğu, bu davanın görülebilmesi için gerekli borçlu hakkında yapılmış ve kesinleşmiş bir takibin olmadığı gibi BK’nun 19.maddesi için de yine bir alacağının olması gerektiğinden bahisle davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK’nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır....

              İstinaf nedenleri; Davacılar vekili; ara karara karşı istinaf başvurularının reddine dair ek kararın savunma haklarını kısıtlar mahiyette, usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın BK 19 dayalı tasarrufun iptali davası olup yerel mahkemece hatalı hukuki değerlendirme ile davanın ön şart yokluğundan reddinin doğru olmadığını belirterek asıl davadaki hüküm ile ara karara karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasını ve davalıların taşınır- taşınmaz mallarına ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konulmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK 355. maddesi gereğince, İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın, niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. 1- Yüzeysel...

              UYAP Entegrasyonu