ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/404 ESAS SAYILI DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK M. 19'dan Kaynaklanan Tasarrufun İptali) KARAR : Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/404 esas sayılı derdest dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (TBK M. 19'dan kaynaklanan tasarrufun iptali) talepli davada verilen ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması için davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı ile tasfiye halinde olan Asya Katılım Bankası A.Ş. Arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeden kaynaklı borcun ödenmemesi üzerine davalı borçlu aleyhine Tokat 1.İcra Müd.2011/1484 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bu sırada dava dışı dava dışı Tasfiye Halinde Asya Katılım Bankası A.Ş.'...
İİK'nin 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkının bulunması davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın dava konusu şeyin aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek, İİK'nin 283 üncü maddesinin 1 inci fıkrası kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının tasarrufa konu şeyin haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Hemen belirtmek gerekir ki, muvazaa hukuki sebebine dayanarak açılan tasarrufun iptali davaları İİK'nin 284 üncü maddesinde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süreye tâbi değildir; TBK'nin 19 uncu maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan icra takibine geçilmesi ve aciz belgesi alınması şartı muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz....
Maddesi uyarınca ayrı ayrı değerlendirilerek hüküm tesisi gerekirken davanın İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca mı yoksa BK nın 19 maddesi uyarınca mı değerlendirilerek hüküm tesis edildiği hususunda gerekçede bir açıklık bulunmamaktadır. Kaldıki İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında kesin ve ya geçici aciz vesikasının bulunması dava şartı olup mahkemece borçlu şirket hakkında İİK'nın 105. maddesi kapsamında geçici aciz vesikası veya kesin aciz vesikası bulunup bulunmadığı hakkında herhangi bir araştırma ve tespitin yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece davanın BK' nın 19....
Muvazaaya dayalı davalarda İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayalı tasarrufun iptali davalarından farklı olarak, davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkân verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir ve muvazaaya dayalı iptal davalarında herhangi bir zaman aşımı süresi veya hak düşürümü süre mevcut değildir. İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, yani muvazaaya dayanarak dava açmasına da engel değildir....
, gerekçeli kararın 4, 5 ve 6. sayfalarında İİK'nun 277 ve devamı maddelerine atıfta bulunularak hüküm tesis edildiğini, oysa ki Mahkeme kendi kararı içerisinde de belirttiği üzere TBK'nun 19. maddesi kapsamında yargılama yaparak hüküm tesis etmesi gerektiğini, gerekçeli karardan açık bir şekilde İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak hüküm tesis edilmiş olduğunu, Mahkeme kararının kendi içerisinde çeliştiğini, davanın BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan bir iptal davası olduğunu, bu maddeye dayalı olarak açılan bir davada İİK'nun 277, 278, 279 ve 280. maddeleri gerekçe gösterilerek hüküm kurulmasının düşünülemeyeceğini, davayı TBK'nun 19. maddesinde düzenlenen iptal davası olarak değerlendirip gerekçesini İİK'nun 277 ve devam maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasına dayandırmasının yasal bir dayanağı olmayıp hükmün bu yönüyle kaldırılması gerektiğini, borçlu T5 dava konusu taşınmazı kardeşi T3'e tapuda satış suretiyle devrettiğini, işbu devir işleminden sonra...
Dava, TBK'nun 19. ve İİK'nun 277. maddesine göre açılmış muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 27/12/2022 tarih ve 2022/266 Esas, 2022/578 Esas sayılı ara kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nun 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde ... iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....
İlçesi, Denizli Mahallesi, 613 parsel sayılı taşınmazın tamamı 1/2'şer hisseli olarak davalılar ... ve ... adına kayıtlı iken davalı ...'ın 1/2 olan kanuni hissesinin tamamının davalı ...'e devrine ilişkin 13/03/2012 tarih ve 1531 yevmiye nolu satış işleminin muvazaa nedeniyle iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu tasarrufun danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı, işlemin iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki açıklamalara ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu açık olup mahkemenin bu açıklığa rağmen İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi isabetli değildir....
İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde ise iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında İİK'nın 277. vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi şartı aranmaz. Dava dilekçesindeki anlatım ve mahkemenin nitelemesi, davanın TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. BK'nun 19....
Dava dilekçesindeki anlatım ve mahkemenin nitelemesi, davanın TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. BK'nun 19. Maddesine dayanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir....