Hukuk Dairesi'nin ( örneğin 09.04.2007 tarih, 2007/2654-4665 Esas ve Karar sayılı) ve Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 02.04.2014 tarih, 2013/4-1016 Esas, 2014/436 Karar sayılı kararlarında "açılmış bir icra takibi olmasa bile tasarrufun iptaline karar verilebilceği" kabul edilmişse de; bu kararların hukuki dayanaklarının yeterli olmadığını düşünüyorum. Zira, bu gibi davalarda ne TBK 19. maddesindeki (eBK m.18) taraf muvazaası koşulları ne de İİK'nun 277. maddesindeki tasarrufun iptali davası koşulları mevcut değildir. Mevcut bir icra takibi olmadan alınacak tasarrufun iptali kararın infazı bile olanaklı olmayabilecektir. Açıklanan nedenlerle, birleştirilen davada verilen tasarrufun iptali hükmünün, davanın reddine karar verilmek üzere bozulması gerektiğini düşünüyor; değerli çoğunluğun (2) numaralı bentteki düzeltili onama kararına katılmıyorum. 29.06.2015...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Samsun 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/770 esas, 2022/309 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (TBK.19.-İİK 277 ve devamı) talebinin kabulüne karşı, davalı T4 vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tasarrufun iptali (TBK.19.-İİK 277 ve devamı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19 md uyarınca tasarrufun iptaline ilişkindir. Öncelikle yerel mahkemenin istinaf başvurusu için verdiği ek kararın yanlış olduğu, istinaf harçlarının süresinde yatırıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla başvurunun esasının incelenmesine geçilmiştir. İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekir. Bu ön şartların bulunması halinde İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Samsun 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/607 esas, 2022/731 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......
Sayılı dosya ile Adi Ortaklığın Feshi, Kar Ve Tasfiye Payı İstemi davası görüldüğünü, davanın kabulüne karar verildiği, karar gereği ihtiyati haciz istemimizin ve davanın kabulü ile Denizli 8. İcra Müdürlüğünün 2021/3334 sayılı dosyasındaki alacakların aslı ve ferileri ile sınırlı olmak üzere, halen davalılar üzerine kayıtlı dilekçemizde belirtmiş olduğumuz davalılar arasında gerçekleşen tasarrufların TBK m.19 ve İİK m.277 vd uyarınca iptali ve bu taşınmazlarda davacıya cebri icra yolu haciz ve satış isteme yetkisi verilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkeme 19/11/2021 tarihli tensip tutanağı ile , Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin dava değerinin (291.122,91- TL)%10'u teminat (29.112,30) ile KABULÜNE, teminat yatırıldığında Denizli 8....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesinin kararı ile; "Dava; İİK 277 vd maddeleri terditli olarak BK 19 maddesi gereği tasarrufun iptali talebine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için; - Davacının borçludaki alacağının gerçek olması,(Davacı bankanın alacağı kredi sözleşmesine dayanmaktadır) - Borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, (Konya 3.İcra Md. 2017/5123 E....
Dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemi ile açılmıştır. İİK'nın 281/2. maddesi "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." amir hükmünü içermekte olup, taraflar arasındaki dava, davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali talebine ilişkin olup, tasarrufun iptal şartlarının oluşup oluşmadığı yargılama ile belli olacaktır. Bu itibarla; ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu karar yerinde bulunduğundan, davalı T6'in ihtiyati hacize itirazın reddi kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2023/36 E. sayılı dosyası kapsamında 10/02/2023 tarihinde verilen ihtiyati tedbirin reddine dair kararın kaldırılması ile, dosyadaki ihtiyati tedbir talebin kabulüne karar verilmesini, istinaf ve tkalep etmiştir. İstinaf sebepleri ile sınırlı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; İhtiyati tedbir kararı, ancak dava konusu hakkında verilebilir. (HMK. m. 389/1). Diğer yandan, Gerek 6098 sayılı TBK. M.19' da düzenlenen muvazaa davaları ve gerekse de İİK. m.277 ve devamı hükümlerinde düzenlenen iptal davaları; tasarrufa konu malların ayni ile ilgili olmayıp, alacaklıya, alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikte bir dava türüdür....
Kişilere devrinin önlenmesi için tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, akabinde ise davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın devrine ilişkin tasarrufun İİK 277 ve devamı maddelerince iptaline, bu mümkün olmadığı takdirde ise TBK'nun 19. Maddesi uyarınca muvazaa nedeni ile iptaline karar verilmesini ve müvekkiline dava konusu taşınmaz üzerine takip dosyasındaki alacak ve tüm fer'ilerine yeter miktarda cebri icra yetkisi verilmesine, bu mümkün olmadığı takdirde icra takip alacağının toplamı kadar davanın tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde icra takibinin kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazminat bedelinin dönüştürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARUFUN İPTALİ (İİK 277 VE DEVAMI) -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; muhtesatın aidiyetinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,12.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....