İstinaf Sebepleri: Davalı ; davacı tarafın iddiası, muris muvazaası olduğunu, davacı taraf, dava dilekçesinin tamamında ve ayrıca istinaf dilekçesinde de davasının muris muvazaası iddiasına dayalı iptal davası olduğunu beyan ve kabul ettiğini, bu hususta bir uyuşmazlık olmadığını, nitekim Davacı taraf, TBK 19.maddeye dayanmasını da bu gerekçe ile izah etmekte; müteveffa anne ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davacı İİK 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak davalılar arasında yapılan satış işleminin tasarrufun iptali olmadığı taktirde TBK 19 gereği iptal istemine istemiştir İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Mahkeme gerekçesinde, idari para cezasına dayalı tasarrufun iptali davası açılamayacağı ret sebebi olarak gösterilmişse de bunun aslında bir ret sebebi olmadığı ancak verilen karar sonucu itibari ile doğru görüldüğünden davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına, 19/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi içinse, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması yanında, borçlu hakkında icra takibi başlatılması, icra takibinin kesinleşmiş olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde de İİK'nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılıp değerlendirilmelidir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; ilk derece mahkemesince, davanın İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali davası mı? yoksa TBK'nın 19. maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası mı? olduğu konusunda herhangi bir somut belirlemede bulunmaksızın yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Oysa bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2020 NUMARASI : 2019/16 ESAS 2020/90 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19'a dayalı) KARAR : Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/02/2020 tarih 2019/16 Esas 2020/90 Karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T4 yetkilisi olduğu Barkın Pazarlama T5 davacı Ünal T1 Taahhüt T5 Anonim Şirketine olan nakdi borcuna karşılık, 22.12.2015 düzenleme tarihli, 10.000TL bedelli ve 31.10.2017 ödeme tarihli senet düzenlendiğini, ancak senedin vadesi gelmesine rağmen ödenmemesi üzerine davalı hakkında, Fethiye 1....
Somut olayda, dava dilekçesindeki dava konusu bağımsız bölüme ilişkin olarak iddianın ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla İİK.nın 277. ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde davacı vekili tarafından bir kısım taşınmazlarla ilgili olarak TBK.nın 19. maddesi uyarınca tasarrufun iptali talebinde bulunulmuş ise de bu taşınmazlarla ilgili olarak tefrik kararının verildiği, istinafa taşınan kararın konusunu tapu kaydında bağış yoluyla davalıya devredilen A4 Blok, 17 nolu bağımsız bölümün oluşturduğu görülmektedir. 6098 sayılı TBK 19. maddesinde; “Bir akdin şekil ve şartlarını tayininde, iki tarafın gerek sehven gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmıyarak, onların hakiki ve müşterek maksatlarını aramak lazımdır....
Dava, terditli olarak açılan, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali olmadığı takdirde BK'nun 19.maddesine dayalı muvazaalı işlemlerin iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Eldeki dava aile hukukundan kaynaklanan bir dava olmayıp borçlunun alacaklılarının icra takibini karşılıksız bırakmak amacı ile yaptığı tasarrufun iptaline yönelik olduğundan uyuşmazlığın bu niteliği itibarı ile aile mahkemesinin görevli olduğu söylenemez. Bu nedenle mahkemece uyuşmazlığın esası incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ve .... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ....'ye geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olarak 21/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Antalya Bölge Adliye Mahkemesince, davalıların "tasarrufun iptali koşullarının oluşmadığına" yönelik istinaf itirazlarının esastan reddine, "Nispi ilam harcının nispet ve ölçüsüyle" ilgili istinaf itirazının HMK'nın 355'inci maddesi uyarınca kabulüne, kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK'nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca yeniden oluşturulmasına karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptal istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemlerin iptali ile men-i müdahele istemine ilişkindir. 1. Davacı ... tarafından açılan men-i müdahale ve ecrimisil davasının görülmesi gereken mahkemesi ve inceleme mercii farklı olduğundan BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan dava ile birleştirilerek görülmesi hatalıdır. Yapılacak iş, öncelikle bu davaların tefrik edilerek, görev konusu dikkate alınarak yeniden karar verilmesi gerekmektedir. 2.İster İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında olsun isterse BK'nun 19.maddesine göre açılmış muvazaaalı işlemin iptali istemine ilişkin davalar olsun bu davaların görülebilmesi için davacının davalılardan birinden bir alacağının bulunması gerekir. Somut olayda, davacının davalılardan bir alacağı olmadığından, mahkemece, davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....
Atalan tarafından açılan...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 04.04.2013 tarih ve 2008/128 E.-2013/110 K. sayılı tasarrufun iptali ilamında davalı sıfatını haiz olup, takip dosyası üzerinden anılan tasarrufun iptali ilamına dayanılarak adına icra emri çıkartıldığından takibin tarafıdır. Bu durumda; şikayetçi üçüncü kişinin, takip dosyasındaki asıl alacak ve fer'ilerinden, tasarrufun iptali davasına konu taşınmazın değerini aşmamak üzere sorumlu olması nedeniyle icra müdürlüğü kararının iptalini istemekte hukuki yararı bulunmaktadır. O halde mahkemece, şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken istemin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....