Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, davalı ... hakkında takip yaptıklarını, borçlunun mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazlarını diğer davalı kızı ...’e sattığını belirterek davalılar arasındaki muvazaalı satış işleminin iptaline karar verilmesi talep etmiştir. Mahkemece, davanın İİK’nun 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu, bu davanın görülebilmesi için gerekli aciz belgesinin sunulmadığından bahisle davanın usulden reddine dair karar, Yargıtay 17....

    Dava BK’nun 19.maddesine dayalı olarak muvazaalı takibin iptaline ilişkindir. Gerek İİK'nun 277. maddesine göre açılan tasarrufun iptali davalarında gerek de BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan danışıklı işlemin iptaline ilişkin davada asıl amaç alacağın tahsilini sağlamaktır.Tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için alacaklının kesinleşmiş bir alacağının bulunması zorunludur. Diğer bir deyişle davacının alacağının mevcudiyetine dair tereddüt bulunmamalıdır. Somut olayda davalı ... hakkında davaya konu alacak için ... 14. ... Müdürlüğü'nün 2012/2431 sayılı takip dosyasıyla takip başlatılmış ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle davalı ... tarafından ... mahkemesine şikayette bulunulmuş ... 24. ... Mahkemesi'nin esas 2013/30 karar sayılı ilamı ile şikayetin kabulüne öğrenme tarihinin 24.12.2012 olduğuna karar verilmiştir....

      Davalı T3 vekili; davacı şirketin T1 girdiğini, HMK'nun 84.maddesine göre davacının teminat göstermesi gerektiğini, aksi halde davanın usulden reddi gerektiğini, davacının takibin iptalini istemekteki amacının davacıya ait mallarının haczini engellemek olduğunu, bu duruma göre davacının istihkak davası açması gerektiğini, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını beyanla davanın usul ve esastan reddi talep ettiği görülmüştür. Davalı şirket davaya cevap vermemiş, duruşmaya da katılmamıştır. Mahkemece; “davanın TBK 19’a dayalı muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğu, öncelikle zaten bu davada olması gereken bir alacak iddiasının davacı tarafça ileri sürülmediği, ayrıca davacı müflis şirketin işyerinde yapılacak hacizlerde her zaman istihkak iddiasını ileri sürebileceği, bu nedenle davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı” gerekçesiyle davacının davasının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği görülmüştür....

      ------------tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da ------- görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nın 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olmadığından 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde tasarrufun iptali talep edildiğine göre, açılan dava TTK'nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava değildir....

        D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin ihtiyati haciz talebinin reddi kararının yerinde olmadığını, tasarrufun iptali davalarının mahiyeti ile bağdaşmadığını, borçlunun taşınmazlarını bir kez kaçırdığını, 2. kez kaçırılmasının mümkün olduğunu, ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu, akrabalık ilişkisinin, yakın tanışıklık ilişkisinin ispat edilemediği belirtilmiş ise de huzurdaki dava bakımından haciz için gereken yaklaşık ispat koşulunun oluştuğunu, aynı gün birden fazla taşınmazın satın alınmasının tanışıklık ve güven ilişkisini ortaya koyduğunu, İİK'nın 281/2 maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini beyanla red kararının kaldırılmasını ve dava konusu taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, TBK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı tasarruf işleminin iptali ile cebri icra yetkisi verilmesi istemine ilişkindir....

        Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." Dava BK 19 ve İİK 277.vd. maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır. İİK 277.vd. maddesine göre açılmış tasarrufun iptali davasında, davanın dinlenebilmesi için; 1- Davacının borçludaki alacağının gerçek olması, 2- Borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş olması , 3- İptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, 4- Borçlu hakkında kesin veya geçici aciz vesikasının olması gerekir. Bu ön koşulların varlığı halinde İİK 278,275 ve 280 maddesinde yazılı iptali şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. TBK 19 maddesine göre, açılan tasarrufun iptali davalarında ise, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve bu alacağının ödenmesinin önlenmesi amacıyla danışık işlem yapılması gerekir....

        Sayılı dosyasının 26/08/2021 tarihli tensip ara kararı gereği verilen usul ve yasaya aykırı ihtiyati haciz talebinin reddi kararının yapılacak istinaf incelemesi neticesinde KALDIRILMASINA, Müvekkili şirketin bir güven müessesesi oluşu ve genel hükümlerden (İ.İ.K.m.259) farklı olarak tasarrufun iptali davalarında İ.İ.K.m.281/2 uyarınca verilecek ihtiyati hacizlerde teminat alma zorunluluğu bulunmayışı nazara alınarak teminatsız olarak tasarruf konusu; Adana İli, Aladağ İlçesi, Yenimahalle Mahallesi, 104 Ada, 4 Parselde kayıtlı BAHÇELİ KARGİR EV nitelikli taşınmazın İİK.md. 281/2 gereğince İHTİYATİ HACZİNE karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava TBK'nun 19. maddesine dayalı olarak davalılar arasında yapılan muvazaalı işlemin iptali isteminden ibarettir. Mahkeme tedbir talebi ile ilgili olarak dava; 6098 sayılı TBK 19. maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptal istemine ilişkindir....

        Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Davanın TBK 19 maddesinden kaynaklı dava olması nedeniyle ispat yükünün genel hükümlere göre davacıda olacaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması gerekir....

          Muvazaaya dayalı iptal davasında davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Ayrıca Muvazaa iddiası ile açılan tasarrufun iptali davaların zamanaşımına bağlı olmadan ileri sürülebilmektedir. Somut olayda davacı vekili eldeki davayı açıkça Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesine dayalı olarak açmıştır. BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında İİK'nın 277. vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi şartı aranmaz. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

          a borçlu tarafından yapılmış bir satış bulunmaması nedeni ile bu parsel yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Gerek İİK'nun 277 maddesine göre açılan tasarrufun iptali davalarında gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan danışıklı işlemin iptaline ilişkin davada amaç alacağın tahsilini sağlamak olduğundan, tasarrufun iptali davalarında İİK 283/1 maddesi doğrudan BK'19.maddesine göre açılan davalarda kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Somut olayda davacının.....İcra Müdürlüğü'nün 2011/5729 sayılı takip dosyasındaki alacakları ve ferileriyle sınırlı olarak dava konusu taşınmaz üzerinde davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken dava konusu taşınmazın davalı lar adına olan kaydın iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

            UYAP Entegrasyonu