Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bununla birlikte davacı vekili dava dilekçesinde TBK 19. maddesine de dayandığından anılan madde unsurları oluşup oluşmadığı konusunda da bir karar verilmemiş olması hatalıdır. Yukarıda açıklandığı üzere, İİK'na göre karar verilemeyeceğinden TBK. 19'a göre verilip verilemeyeceği hususunun incelenmediği anlaşılmakla eksik incelemeye dayalı istinaf konu davanın kabulü yönünde hüküm tesisi hatalı görülmüştür. Belirtilen nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- a-6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı T4 vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İzmir 19....

HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı tarafça davalılar arasındaki taşınmaz devirlerine ilişkin olarak tasarrufların İİK'nun 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19. Maddesi gereğince iptaline karar verilmesi talep edilmektedir. Dilekçe içeriği dikkate alındığında davacı tarafça davalı borçlu ile ilgili olarak geçici aciz belgesi niteliğinde belge alındığı, bu belgenin müvekkili bankaya İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali davası açma hakkı verdiğini ileri sürdüğü görülmektedir. Davacı tarafça dava dilekçesinde taşınmazların piyasa değerleri ile orantısız değerlerle devredilmesi nedeniyle bu devirlerin İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince iptale tabi olduğunun belirtildiği, ticari işletme devriyle ilgili olarak iptal hususunun İİK'nun 280/III. maddeye dayandırıldığı görülmektedir....

, davalılar arasında organik bağ bulunduğunu, davalılar arasında ticari iş birliğinin söz konusu olduğunu ileri sürerek, TBK md.19 ve İİK 277 vd....

Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nın 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/8983 E. ve 2018/3951 K. sayılı kararında da " ... Dava, İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali, davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir." şeklinde karar verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde tasarrufun iptali talep edildiğine göre, açılan dava TTK'nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava değildir....

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, TBK 202 maddesi anlamında bir malvarlığı veya işletme devri olmadığını, kesinleşmiş takip ve hacizler bulunduğunu, satış isteyip alacağı tahsil imkanı olduğundan dava açmakta hukuki yarar bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı Yahya Beyce cevap dilekçesine, TBK 202. maddesine göre dava açılamayacağını, ipotek yüklü taşınmazların karşılığını ödemek suretiyle alacaklarını kurtarabilmek amacıyla satın aldıklarını ancak, sonuçta zarar ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, TBK 202 maddesi anlamında malvarlığı ve işletme devrinden bahsedilemeyeceği, münferit taşınmazların devredildiği, İİK 277 maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası açılabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Eldeki davanın tasarrufun iptali davası olarak açılmış olması ve talebin TBK 19. maddesi gereği muvazaaya dayalı iptal davası olarak görülmesi için usulüne uygun ıslah bulunmaması nedeniyle davaya İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası olarak bakılması ve ona göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre; a) Davacı dosyaya 2013/1608 sayılı takip dosyasından borç ödemeden aciz belgesi ibraz etmiştir. Dava dilekçesi ve dosya içerisinde yer alan icra dosyaları ve belgeler incelendiğinde iş bu aciz belgesinin dayanak hangi icra dosyasına ait olduğu anlaşılamamıştır. Mahkemece iş bu belgenin hangi dosyadan alındığı araştırılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      Tasarrufun iptali davalarında; alacaklı davacının alacağının gerçek olması, kesinleşmiş bir icra takibi bulunması, alacaklının İİK.'nın 105. veya 143. maddesi uyarınca kat’i veya geçici aciz belgesi sunması, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması dava ön şartlarındandır. Bu şartların mevcudiyeti halinde davacının hukuki sebebiyle bağlı olmaksızın İİK 278. maddesi uyarınca tasarrufun ivazsız ya da bu nitelikte bulunması, İİK 279. maddesindeki acizden dolayı butlan ve aynı yasanın 280. maddesindeki zarar verme kastından dolayı gerekli şartların olması halinde tasarrufların iptaline karar verebilecektir. 278. madde uyarıca iptal kararı verilebilmesi için; tasarrufun haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki sene içinde yapılması, 280. madde uyarınca iptal kararı verilebilmesi için de tasarruftan sonraki 5 yıl içinde borçlu aleyhine haciz ya da iflas yoluyla takipte bulunulması gerekir....

      ya sattığını belirterek tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın tasarrufun iptali davası olduğu, İİK'nun 284. maddesine göre tasarruf tarihinden itibaren 5 yıl içinde açılması gerektiği, dava konusu tasarrufun 20.10.2006 ve 13.11.2006 tarihlerinde yapılmış olmasına rağmen davanın 08.03.2013 tarihinde hakdüşürücü süreden sonra açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Somut olayda; ilk derece mahkemesi gerekçeli kararında da belirtildiği üzere asıl dava 22/11/2019 tarihli ibranamenin aldatma sebebiyle iptali ve davalı T1 adına kayıtlı Altuntabak mahallesi 407 ada 471 parselde bulunan 1. zemin kat 20 nolu bağımsız bölümde davalılar arasındaki tasarrufun (satış/devir işleminin) TBK m.19 muvazaa nedeniyle iptali ile Sivas İcra Dairesinin 2020/10886 esas sayılı dosyasında taşınmaz hakkında cebri satış yetkisi verilmesine ilişkin, birleşen dava ise 22/11/2019 tarihli ibraname nedeniyle davacı Tokgözler İnşaat Şirketinin Sivas İcra Dairesinin 2020/10886 esas sayılı dosyasında 10.000,00 TL borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, dolayısıyla iş bu dosyayı inceleme görevinin Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin Bölge Adliye Mahkemelerinin iş bölümüne ilişkin 02.06.2021 tarih ve 431 sayılı kararının 4. Hukuk Dairesi işbölümünün 1....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/05/2022 NUMARASI : 2021/310 ESAS 2022/184 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19 ve İİK 277 ve Devamı Maddelerine Dayalı) KARAR : Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu