T.. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi: Yerel Mahkemece dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmiş ve dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlen rayiç değer arasında misli fark bulunmadığı, davalı 3 kişi N.. T..'un kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizin bozma ilamında da davanın İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olduğu kabul edilerek, dava konusu tasarrufun belirtilen gerekçeyle İİK'nun 280/1 madde gereğince iptale tabi oldu belirtilmiştir....
) 277 ve devamı maddeleri, bu talep kabul edilmediği takdirde ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 19'uncu maddesi uyarınca tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Dava ileri sürülüş biçimine göre öncelikle, İİK'nın 277 ve devamı madde hükümleri uyarınca davalılar arasında yapılan tasarruf işleminin iptali, olmadığı takdirde de TBK'nın 19.madde hükmü kapsamında muvazaa nedenine dayalı iptal isteğine ilişkindir. Gerek İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, gerekse TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir. Muvazaaya dayalı iptal davalarında da davanın başarıya ulaşması halinde İİK'nın 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak, davacıya tasarruf konusu taşınmaz üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilecektir. Davacı tarafın talebi de zaten buna yöneliktir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/394 ESAS, DAVA KONUSU : Muvazaa Nedeni ile Tasarrufun İptali (TBK 19. madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; bağışların 11/12/2014 tarihinde gerçekleştiğini, borcun iptali istenen tasarruftan sonra doğmuş olduğunu, İİK'nun 284 maddesi uyarınca iptal davası hakkının batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşeceğini, bağış tarihinden davanın açılış tarihine (21/08/2020) kadar 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın usulden reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; taşınmazların T4 tarafından 11/12/2014 tarihinde diğer davalı T3 bağışlandığı, eldeki davanın 21/08/2020 tarihinde açıldığı, iptali istenen tasarrufların bağış tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir....
.19.maddesi uyarınca da iptalinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle öncelikle İİK. 281/2 uyarınca dava konusu taşınmazın kaydına teminatsız ihtiyati haciz ve kötü niyetli üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, davanın kabulü ile davacı müvekkili bakımından davalıların, alacaklı müvekkili zarara uğratmak kastıyla yaptıkları tasarrufun İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptaline olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptaline, müvekkiline dava konusu taşınmaz üzerinde Bodrum 1....
Davacı vekili tarafından mesleki mazeret bildiren dilekçenin inceleme duruşmasının yapıldığı 19/9/2022 günü saat 10:10'dan önce saat 09:18:33'te Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden hazırlanarak gönderilen ve duruşma tutanağı içeriğinde yer verilmeyen mesleki mazeret dilekçesinin, UYAP kayıtlarına göre 10:17:58'de biten duruşmadan sonra mahkemenin zabıt kâtibi tarafından 10:30:28'de okunduğu anlaşılmış olmakla birlikte, HMK'nin 150 nci maddesi uyarınca işlem yapılmadığının anlaşılması karşısında, davacı vekilinin bu konuya yönelen istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Gerek 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun (İİK) 277 vd. maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında gerekse muvazaa hukuki olgusuna dayanılarak açılan tasarrufun iptali davalarında, davacının borçludan gerçek bir alacağının var olması dava şartlarındandır....
Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır. 1- Mahkemece her ne kadar davada aciz vesikası şartı bulunmadığını belirterek karar verilmiş ise de; Davacı iptalini talep ettiği tasarrufun öncelikle İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince iptali olmadığı takdirde TBK 19. Maddesi uyarınca tasarrufun iptalini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/02/2023 NUMARASI : 2022/192 ESAS, 2023/58 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19, İİK 277 ve devamı) KARAR : Merzifon 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali (TBK 19. maddesine dayalı) davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ...'dan, ... Aile Mahkemesinin ... E. 2012/349 K. sayılı ilamı ile boşandığını, davacı müvekkili lehine maddi ve manevi tazminata hükmolunduğunu, ilamın kesinleştiğini, davalı ...'ın muvazaalı şekilde davranarak adına kayıtlı bulunan gayrımenkullerinin tamamını kardeşleri olan diğer iki davalı ... ve ...'...