İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali ile terditli olarak BK 19. Maddeye göre muvazaaya dayalı tasarrufun iptal istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/05/2022 NUMARASI : 2021/310 ESAS 2022/184 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19 ve İİK 277 ve Devamı Maddelerine Dayalı) KARAR : Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir....
un dava konusu taşınmazı aldıktan sonra tamirat yaptırdığı, taşınmazın halen davalıların annesi ve intifa hakkı sahibi ....tarafından kullanıldığının anlaşıldığı, bu durumda taraf delillerinin yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda Türk Borçlar Kanununun 19 .maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine göre değerlendirmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığı;kabule göre de, dava konusu 2010/14036 takip dosyası içeriğinden dava koşulu olan aciz belgesi bulunmadığı anlaşıldığından davanın önkoşul yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın İİK 278/3-2 madde gereğince kabulünün isabetli görülmediği; tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplanması gerektiği, somut olayda iptali istenen tasarrufun...
incelenerek çekin düzenlenme nedeni olan alacağın hangi tarihte doğduğunun saptanması gerekeceği, davacı tarafça taraflar arasındaki ticari ilişkinin Mayıs 2015'te başladığının kabul edildiği, bu durumda TBK'nun 19. maddesi gereğince açılan davalarda da iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması ön koşul olduğundan ve eldeki davada bu ön koşulun oluşmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Özellikle vurgulandığı gibi tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. Maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır..." şeklinde belirtilmiştir. İstanbul BAM 8....
Dava, TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/08/2020 tarih, 2020/258 Esas sayılı ara kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1.Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenilen tasarrufun bir tarafının hakkında kesinleşmiş bir takip bulunan borçlu olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve davanın tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gereklidir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/691 KARAR NO : 2023/754 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇİNE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2022 NUMARASI : 2020/352 ESAS, 2022/35 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Çine Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25/01/2022 tarihli ve 2020/352 Esas, 2022/35 Karar sayılı dosyasında verilen hükmün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Alacaklılara zarar vermek kastıyla yapılan Aydın İli Çine İlçesi Söğütçük Mh Kocakavak Mevkii 1417 parselde kayıtlı 92704,12 m2 zeytinlik ve tarla vasıflı taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun müvekkili bakımından İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali ve müvekkil bakımından dava konusu taşınmaz üzerinde...
Avlulu iki katlı kargir taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun müvekkili bakımından, İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptalini, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptalini ve müvekkiline dava konusu taşınmaz üzerinde alacak ve tüm fer’ ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisi tanınmasına karar verilmesini, İİK. 281/2 uyarınca dava konusu taşınmazın kaydına teminatsız ihtiyati haciz ve kötü niyetli üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Uşak 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/648 Esas 22/10/2020 tarihli ara kararı ile davacının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekilince bu ara karar istinaf kanun yoluna taşınmıştır. Dava, İİK 277 madde ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
O nedenle söz konusu hükümlerinde yer alan şartlar yerine getirilmeden İİK 283/1 fıkrası uyarınca karar verilmez. O hâlde alacaklının İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası olduğu, İİK 284 maddesi uyarınca iptal davası açma hakkının iptali istenen tasarrufun yapıldığı tarihten 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açılan davanın süreden reddi yönündeki direnme kararı isabetli olup, kararın bozulması yönündeki değerli sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum....