DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı, TBK. 19. Madde) istemine ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler....
, davalılar arasında organik bağ bulunduğunu, davalılar arasında ticari iş birliğinin söz konusu olduğunu ileri sürerek, TBK md.19 ve İİK 277 vd....
HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava İİK’nın 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19. madde uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir....
İcra Dairesi 2017/16280 E. sayılı dosyasında alacağı karşılayacak miktarda menkul ve/veya gayrimenkul malvarlığı ile başkaca hak ve alacak bulunamadığını, davalı borçlunun taşınmazını borcun doğumundan sonra devrettiğini, davacı müvekkilin alacağını tahsil amacıyla yürüttükleri icra işlemleri sırasında davalı borçlu Serhat Demiroğlu adına kayıtlı iken Isparta ili Eğirdir ilçesi 44 ada 26 parsel arsa niteliğinde taşınmazın 12/04/2016 tarihinde arkadaşı veya akrabası Mehmet Yüceer’e satıldığının tespit edildiğini, davalılar arasında yapılan taşınmaz satış işlemi muvazaalı olup İİK 277. ve devamı maddeleri uyarınca iptali gerektiğini belirterek müvekkilini zarara uğratmak kastıyla yapılan tasarrufun İİK 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptaline olmadığı takdirde TBK 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptaline, müvekkiline dava konusu taşınmaz üzerinde İstanbul 3....
Açıklanan bu yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, gerek İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davalarında gerekse TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davalarında, davanın görülebilirlik şartlarından birisi alacağın varlığı, bir diğeri de alacağın iptal isteğine konu tasarruftan önce doğmuş olması gereğidir. Bilindiği üzere; gerek TBK'nın 19.maddesi kapsamında açılan muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davaları, gerekse İİK'nın 277 ve devamı maddeleri kapsamında açılan iptal davaları, tasarruf konusu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağının temini imkanı sağlayan nispi nitelikteki bir dava türü olup, ihtiyati haciz İİK'nın 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir. Bu gibi davalarda, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın tam olarak kanıtlanması beklenemez....
Davalıların istinaf nedenleri ise, davaya karşı koyma nedenlerine paraleldir İstinaf edenlerin sıfatına ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme sonucunda; Dava; davalılar arasında yapılan taşınmaz devrine ilişkin tasarrufların iptali isteğine ilişkin olup; dava dilekçesinde hem TBK'nun 19. maddesine, hem de İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerine dayanıldığı açıklanmıştır. Yüzeysel bakıldığında İİK 277 vd maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile TBK 19. (BK 18) maddesine dayalı genel muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/281 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19'dan kaynaklı) KARAR : Nazilli 1....
Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı açılmış tasarrufun iptali davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/02/2023 NUMARASI : 2022/192 ESAS, 2023/58 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19, İİK 277 ve devamı) KARAR : Merzifon 1....
nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali talebi yönünden bir değerlendirme yapılmış, bu maddeye göre tasarrufun iptali talebinde bulunabilmek için geçerli bir alacak ve bu alacağa dayanılarak başlatılmış bir icra takibinin bulunması gerektiği, somut olayda, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/138 esas-2013/223 karar numaralı ilamı ile, davacı tarafından 2010/2076 esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin zamanaşımı nedeniyle geri bırakıldığı, bu kararın Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiği ve bu kesinleşmenin kendisine tebliğinden sonra davacının İİK.'nun 33/a maddesi uyarınca 7 gün içerisinde herhangi bir dava açmayarak bononun zamanaşımına uğradığının kesinleştiği, ayrıca söz konusu icra dosyasının incelenmesinde de dosyanın son olarak İİK.'...