Asıl dava, üçüncü kişinin İİK'nın 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının karşı dava olarak İİK'nın 97/17. maddesi gereğince açtığı tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki; İİK’nin 277 vd. maddelerine dayalı olarak doğrudan açılan tasarrufun iptali davaları genel mahkemelerde görülür. (İİK mad.281) Ancak, üçüncü kişi hacze dayalı istihkak davası açmışsa (İİK mad.97/6-9) davalı takip alacaklısı geçici veya kesin aciz belgesi sunmak zorunda olmaksızın, bu davaya karşılık tasarrufun iptali davası açabilir. (İİK mad.97/17) Bu durumda, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davası istihkak davasına bakan icra mahkemesinde incelenerek karara bağlanır. Öte yandan, karşı dava, HMK’nin133. maddesi gereğince cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek sureti ile açılır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, önalım nedeniyle ... iptali ve tescil birleştirilen davalar tasarrufun iptali ve muris muvazaasına dayalı ... iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, önalım hakkına ve tasarrufun iptali isteğine yönelik açılan davaların reddine, muris muvazaasına dayalı olarak açılan davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından muris muvazaasına dayalı davanın kabulüne yönelik olarak temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun .../son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen ....01.2014 tarihli ve 2014/... sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay .... Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, anılan Daire Başkanlığınca da görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına sunulması gerekmiştir....
İİK madde 277 e göre tasarrufun iptali davası; - Haciz yolu ile takiplerde; elinde kesin aciz belgesi veya geçici aciz belgesi sahibi alacaklı ; - İflas yolu ile takiplerde iflas idaresi tarafından, iflas idaresi, bu davayı açmak istemezse, kendisine -İİK. mad. 245 uyarınca dava hakkı devir olunan alacaklı tarafından açılır. İflas yolu ile yapılan takibe dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında, iflas etmeden önce elinden çıkartan borçlunun iflasına karar verilmiş bulunmasına (yani borçlunun iflası ile acz içinde olduğunun kabul edilmiş bulunmasına) göre kesin veya geçici aciz belgesi ibraz edilmesi, alacağın iflas masasına kaydedilmiş olması sebebi ile de alacağın kesinleşmiş olması ön şartı da aranmaz. Ancak; İflas yolu ile yapılan takibe dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı ayrı ayrı araştırılmalıdır....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan BK’nın 18. maddesinde düzenlenen biçimi ile dava konusu işlemin muvazaalı yapıldığı iddiasına dayalı iptali istemine mi yoksa İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine mi ilişkin olduğu, davanın İİK’nın 277 vd. maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunun kabulü hâlinde İİK’nın 284. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçip geçmediği noktalarında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 13. Dava; mahkemece, İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmiştir. Özel Daire ise, davanın, BK’nın 18. maddesinde düzenlenen biçimi ile muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunu ve bu tür davalarda hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı belirtmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi ile İzmir 8. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalı ...'ın davacıya verdiği çekin karşılıksız çıkması üzerine davacı tarafından başlatılan takipte haczi kabil mal bulunmaması ve davalının taşınmazlarını davalılara devrettiği iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava her ne kadar tasarrufun iptali davası ise de; davaların TTK'nin 780. maddesinde düzenlenen aynı çeke dayalı olarak açıldığı ve asıl sebebin ödenmeyen çekin bedelinin bu yolla tahsiline ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Mahkemece, dava konusu tasarrufun 18.03.2005 tarihinde yapıldığı tasarrufun iptali davasının ise 17.12.2014 tarihinde açıldığı, 5 yıllık hakdüşürücü süre geçtiği gibi tasarruf borcun doğmundan önce yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı-k.davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali ve karşı dava da, iradeyi fesada uğratan nedenlere dayalı kefilliğin iptali istemlerine ilişkindir. Davalı karşı davacı borçlu (kefil) ..., tasarrufun iptali davasının nedeni olan borcun, başka bir anlatımla somut olayda icra kefilliğinin korku ve baskı altında gerçekleştiğini, bu nedenle icra kefilliğinin iptalini ve dolayısıyla tasarrufun iptali davasının da reddini istemiştir....
Davacı vekilinin açıklamalarına göre icra takibinin sonuçsuz kalması nedeniyle borçlunun yaptığı tasarrufun iptali ile neticesinde alacağın tahsili istenilmektedir. Dava niteliği itibariyle 6183 S.K’nın 24 vd. maddelerine dayalı ve borçludan taşınmazı satın alan 3. kişinin malı elinden çıkarması sebebiyle bedele dönüştürülen tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davaları, borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötüniyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir....
Somut olayda; Davacının " Öncelikle muvazaa hükümleri, kabul edilmemesi halinde tasarrufun iptali hükümleri gereğince İİK.nun 278, 279 ve 280. ve devamı maddeleri kıyasen uygulanarak..." talepli açmış olduğugörülmektedir. Mahkemece davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirilerek, aciz haline ilişkin ön şart yokluğu nedeniyle değerlendirme yapılarak karar verilmiş ise de, davacın ilk talebi olan TBK'nın 19.maddesine dayalı tasarrufun iptali açısından değerlendirilme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur. O halde mahkemece yapılması gereken; dava dilekçesindeki ilk talebi olan muvazaaya dayalı istek yönünden araştırma ve değerlendirme yapılarak karar verilmesi olmalıdır....
Mahkemece, tarafların dede torun olduğundan borçlunun durumunu bilebilecek durumda olduğunu ve mal kaçırma amacı ile satışın yapıldığından bahisle tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 899,89 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 04.12.2014 günü oybirliğiyle karar verilmiştir....