"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında, davaya konu tasarrufun, dava konusu taşınmazın davalı borçlu ... tarafından diğer davalı amcasının oğlu ... ...’a satılması işlemi olduğu uygulamada borçlunun gerçekte kendi adına satın almak üzere bedelini ödediği bir taşınmaz (veya bir aracı) alacaklılarından kaçırmak amacı ile yakını adına tescil ettirmiş olması halinde tasarrufun (hukuki işlemin) dışarıdan üçüncü kişiler arasında yapılmış görünmesine rağmen gerçekte bedeli borçlunun mal varlığından çıkmış fakat karşılığı borçlunun arkasına gizlendiği kişinin mal varlığına girmiş olduğundan Nam-ı müstear ile...
TAŞ (temlik alan Gelecek Varlık Yönetimi AŞ) vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 11/10/2016 gününde verilen dilekçe ile nam-ı müstear iddiasına dayalı işlemin iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 30/01/2018 günlü karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 10/07/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
Dava BK'nun 19.maddesi gereğince muvazaa nedenine dayalı nam_ı müstear olarak yapılan işleminin iptali istemine ilişkindir. Nam-ı müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Tasarrufun iptali veya BK'nun 19.maddesine göre dava yönünden ise alacaklıdan mal kaçırmak isteyen borçlunun kendi adını gizli tutarak hukuki işlemi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Borçlunun kendi yaptığı tasarruflar için dava açılması mümkün olduğu gibi parasını kendi verdiği ancak muvazaalı olarak başkası adına tescil edilen mallar için de dava açılması mümkündür. Bu gibi tasarruflar nam-ı müstear olarak adlandırılmaktadır. Nam-ı müstear somut olaya göre bir çeşit muvazaa olabileceğinden her türlü delil ile ispat edilebilir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/282 ESAS 2020/274 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Akhisar 2....
(Nam-ı Müstear )Bu nedenle Mahkemenin bu yöndeki ret gerekçesi yerinde değildir.Ancak eldeki davanın dinlenmesi için iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması gerekir.Dosya kapsamından iptali istenen 27.9.2012 tarihli tasarrufun takip konusu 5.1.2013 tanzim 30.4.2013 vadeli senet borcundan önce yapılmış olması nedeniyle dava önkoşulu yokluğu nedeniyle davanın reddi yerine yazılı gerekçeyle reddi sonucu itibarıyla doğru görüldüğünden dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 6,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 07/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın .... maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay .... Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay .... Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 26/.../2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Kütahya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Kütahya İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalı şirketin borçları nedeniyle davacı tarafından başlatılan takipte hesapların blokeli olması nedeniyle haciz işlemi yapılamaması ve davalının davaya konu taşınmazını diğer davalıya devrettiği iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın davacı SGK tarafından 6183 sayılı Kanuna göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve 5510 sayılı Kanunun 88/19 fıkrası uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Şti'ne ait borcun doğumundan sonra satışı yapıldığından bu araçlara ilişkin tasarrufun iptali talebinin yerinde olduğu anlaşıldığından, davalı... Akaryakıt ve Mad. Yağ. Ürn. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ... plakalı aracın ...'ya, ... plakalı aracın ...'ya, ... plakalı aracın ...'ya,... plakalı aracın ...'ye satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.'nın 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 07.06.2016 Salı günü davacı vekili Av. ... ve davalılar vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun bu aşamada muvazaalı olarak boşandığını bilahare isim ve soyisim tahsihi yaparak kimliğini gizlediğini, 21.11.2006 tarihinde ise oğlu ... adına dava konusu taşınmazı satın aldığını, işlemin nam-ı müstear niteliğinde olduğunu, davalı oğlunun böyle bir taşınmazı alım gücünün olmadığını bedelin borçlu tarafından ödenip oğlu adına kaydedildiğini işlemin iptalini istemiştir. Davalılar vekili, zamanaşımının geçtiğini, davalı ...'...
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan nam-ı müstear niteliğindeki Tasarrufun İptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davası, borçlu tarafından alacaklısını zarara uğratmak kastıyla gerçekleştirilen tasarruftan zarar gören alacaklının, borçlunun mal varlığından çıkarmış olduğu, mal ve hakların veya bunların yerine geçen kıymetlerin, tekrar borçlunun mal varlığına geçmesini sağlamak ve bu yolla alacağını elde etmek amacıyla açtığı davadır. Alacaklı tarafından açılan böyle bir dava ile cebri icra yolunun tamamlanması amaçlanır. Açılan dava kanıtlandığı takdirde tasarruf tamamen iptal edilmez. Sadece dava konusu mal borçlunun mal varlığından hiç çıkmamış addedilerek, alacaklı bu malı haczettirerek sattırıp, satış bedelinden alacağını elde etme olanağını bulur....