Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un da aynı taşınmazı 11/02/2015 tarihinde dava dışı Memduh Konyar'a devrettiğini belirterek; davalı ... yönünden yapılan tasarrufun iptali ile cebri icra yetkisi verilmesini, diğer davalı ... yönünden taşınmaz elden çıkartıldığından devir tarihindeki bedelden sorumlu olacağından bu bedelin nakden tazmin edilerek davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; davalı ...'na ait ... Ltd.Şti. İle yıllardır aralarında ticari ilişki bulunduğunu ve 178.883,95 TL alacakları olduğunu, bu alacak sebebi ile İzmir 8. İcra Müdürlüğünün 2015/1530 sayılı dosya ile 28/01/2015 tarihinde takipte bulunduklarını ve bu alacağın tahsili amacı ile davalıya ait taşınmazın üzerinde bulunan ipotek borcu ile beraber satın alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar; davaya cevap vermemişlerdir....

    Uyuşmazlık; dava açılmadan evvel üçüncü kişinin elinden çıkan taşınmaz hakkında alacaklı tarafından tasarrufun iptali istemiyle açılan davanın bu malların değeri kadar nakden tazmine dönüştürülüp dönüştürülemeyeceği, noktasında toplanmaktadır. Mahkemece; her davanın açıldığı zamandaki koşullarla görülebileceği, davacının dava açtığı tarihte üçüncü kişinin elinden davaya konu taşınmazın çıktığı, doğrudan nakden tazmin istemiyle açabilecekken tasarrufun iptali olarak açılan davanın dinlenemeyeceği, ıslah yoluyla neticei talebin de değiştirilemeyeceği gerekçesiyle davayı reddetmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece hüküm; " ..bu davalarda taşınmaz davalı elinde ise tasarrufun iptaline, değilse yani elden çıkarılmışsa İİK.nın 283/2 maddesi uyarınca davalı 3.'...

    a satılmasına ilişkin 16.07.2013 tarihli satış işleminin iptali ile, ...'un elinden çıkardığı taşınmazın değeri 130.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; davacının tasarrufun iptali ile birlikte nakden tazmin talep edemeyeceğini, nakden tazmin veya tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığını, satış işleminin gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; bozmadan önce verilen 11/02/2016 tarih ve 2014/283-2016/58 sayılı karara karşı davalı ... tarafından temyiz talebinde bulunulmuş, temyiz talebinin değerlendirilmesinde; ilgili kararın 28/03/2016 tarihinde davalı ... vekili Av. ......

      Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de irdelenmeli, İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerektiği diğer bir anlatımla taşınmazı borçludan satın alan 3. kişinin taşınmazı elinden çıkarmış olmasına rağmen alacaklının tasarrufun iptalini istemiş olması ve taşınmazı 3. kişiden satın alan 4. kişiyi davaya dahil etmiş olmasında yasal bir sakınca bulunmaması yanında davaya dahil edilen 4. kişinin iyi niyetli olması halinde 3. kişi hakkındaki davanın talep olmaksızın yasa gereği bedele dönüşeceğinden açılan davanın nakden tazmin davası olarak sürdürülmesi gerekir....

        Yapı Şirketinin temlik bedellerini tahsil ettiğinden nakden tazmine mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalılar borçluların aciz içinde olmadıklarını, davada zamanaşımının dolduğunu, alacağın kesinleşmediğini, davalılar arasında organik bağ bulunmadığını ve kötü niyetli olmadıklarını savunarak davanın reddini istemişlerdir Mahkemece davalı şirket ortakları arasında akrabalık bulunması ve şirketler arasında organik bağ olması nedeniyle davanın kabulüne, temlike ilişkin tasarrufların iptaline ve davalı ... Yapı Endüstrisi ve Tic. ...nin nakden tazmin ve tahsiline karar verilmiş, hüküm tüm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı T5 vekili tarafından istinaf kanun yoluna taşınmıştır. İcra ve İflas Kanunu'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK'nun 277 md.) bulunması gerekir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24.08.2022 (Ara Karar) NUMARASI : 2022/241 (DERDEST) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali -Nakden Tazmin KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması esnasında ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

          a söz konusu hisselerin satışına ilişkin tasarrufun iptaline, davacıya söz konusu taşınmazdaki hisseler üzerinden ... İcra Müdürlüğünün 2012/962 sayılı takip dosyasında cebri icra yolu ile alacağını alma hak ve yetkisi tanınmasına, dava konusu taşınmazdaki hisselerin 4. kişiye devir olmadığından davacının nakden tazmin talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK. 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

            Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.İİK.nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1 ). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir....

              'a nakden 1.000,00 TL - davacı ...'e nakden 1.000,00 TL - davacı ...'e nakden 1.000,00 TL - davacı ...'e nakden 1.000,00 TL - davacı ...'e nakden 200,00 TL - davacı ...'e nakden 200,00 TL - davacı ...'e nakden 200,00 TL ödenmesi yönünde) vasiyet hükmünün de iptaline, diğer davalılara vasiyet edilen ve davacı ...'a tescil sebebi ile ödenecek tutarlar anlamında vasiyetin iptali talebinin reddine dair verilen kararın davacılar ile davalılar ... ve ... tarafından temyizi üzerine Dairemizin 24.10.2016 tarihli ve 2015/14497 E., 2016/12094 K.sayılı ilamı ile; "..kısa kararda yer verilmeyen açıklamalara gerekçeli kararda yer verildiğinden; hüküm fıkraları arasında çelişki bulunduğu açıktır. 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunması hali bozma nedeni oluşturmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu