Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı ...'ın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu 1179 parsel yönünden 28.1.2009 tarihli tasarrufun İİK'nun 280/1 maddesi gereğince iptale tabi bulunmasına göre, davalılar ... ve ... vekilinin anılan tasarruf yönünden aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu 1179 parsel yönünden 28.1.2009 tarihli tasarrufun 19.9.2013 tarihli kati aciz belgesinde belirtilen 23.010,76 TL alacakla sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerekirken bu yönde sınırlama yapılması doğru görülmemiştir. 3-Davalılar ... ve ...'...
TBK'nın 19.maddesine dayanılarak muvazaa sebebiyle açıldığına göre, muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescile yönelik istek bakımından uyuşmazlığın çözüm yeri genel muvazaa kapsamında HMK'nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Mahkemece davanın muvazaa ile borçlunun alacaklılarını zarara uğratma kastıyla hareket ettiği iddiasıyla tasarrufun iptali davası ve taşınmazın uyuşmazlık konusu olmadığı, tasarrufun iptali davasının amacının tasarrufun paraya çevrilmesi suretiyle alacağın tazmin edilmesi olduğu değerlendirilerek tedbir talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Mahkemece iddia,savunma, toplanan delillere göre dava konusu tasarrufun muvazaalı olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
A.Ş., ..., ... ve ... ... vekili ile davalı ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir.Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....
e satılması işlemine karşı tasarrufun iptali davası açılmıştır. Ayrıca bu dava sırasında, ipotekli taşınmaza yönelik de takip yapılmış ve bu taşınmaz icra kanalı ile satılmıştır. Yapılan satış sonrası elde edilen paranın 3.500 TL'lik kısmı ipotek bedeli olarak alacaklıya yani ,,,,,Bankası'na ödenmiş, kalan miktar da .... Bankası tarafından....Ltd. Şti. ve kefillere yönelik başlatılan ipotek dışındaki miktara yönelik takip dosyasına gönderilmiştir. Bu takip nedeniyle de tasarrufun iptali davası tazminat davasına çevrilmiş ve bu şekilde hüküm kurulmuştur. ,,,,,Bankası tarafından tasarrufun iptali davası sonucu elde edilen bu ilam ile de takibe geçilmiş ve ...'ün mirasçıları olan davacılardan dava konusu edilen miktar tahsil edilmiştir....
İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. Kişi ... tarafından sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın elden çıkardığı tarihteki gerçek değeridir. Somut olayda davacı alacaklı tarafından dava konusu gayrımenkulün davalı 3. Kişi ... tarafından 4. kişilere satılması sebebi ile talebini nakden tazmine dönüştürmesine taşınmazı elinde bulunduran bu kişilere karşı dava açılmamasına rağmen mahkemece tasarrufun iptaline hükmedilmesi talep aşımı olup infazda da güçlük yaratacağı mahkemece dava konusu taşınmazların davalı 3. şahıstan dava dışı 4. şahıslara satım tarihindeki gerçek değerinin belirlenmesi yönünde bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2020 NUMARASI : 2018/591 ESAS, 2020/154 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Akhisar 2....
a yaptığı 12.2.2007 tarihli araç satışına ilişkin tasarrufun İİK 280.maddesi gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne davalılar arasındaki dava konusu tasarrufun iptaline, davalı ...'ın dava konusu aracı elden çıkardığı bu sebeple alacaklının bu araç üzerinde haciz yapıp satış isteme yetkisinin ortadan kalktığı, bu şekilde davacının zararı oluştuğundan aracın ...'a devredildiği tarihteki değeri olan 20.000,00 TL'nin davalılardan dava tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiziyle alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı ...'...
Maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dava İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, iptal davaları için yasada özel bir düzenleme öngörülmediğinden davanın HMK'nın 6. maddesi gereğince davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekir. Aynı Kanun’un 7/1. maddesi gereğince de davalı birden fazla ise dava bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. İptal davaları ayni hakka değil kişisel hakka dayanan davalardan olduğundan davanın konusu taşınmaz bile olsa HMK'nın 12. maddesinin uygulanma imkanı yoktur....
Tasarrufun iptali kararında hükmedilen feri hükümlerin ayrı icra takibine konu edildiği, tasarrufun iptali kararında taraf olan kişilerin diğer icra dosyalarında borçlu sıfatlarının yer almadığı, bu nedenle alacaklı tarafından feri hükümler yönünden ayrı icra takibi başlatılabilir Mahkemece davanın reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine, dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 23....