Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Facebook ortamında arkadaş olduklarını, dava konusu taşınmazların davalıların el birliği ile alacaklılarından mal kaçırmak maksadıyla devirler gördüğü anlaşıldığını, davalıların sosyal medya ortamında arkadaş olmaları, taşınmazların tümünün aynı tarihte devir görmesi, satış bedellerinin rayiç fiyatlara göre düşüklüğü, 132 parsel sayılı taşınmazın özellikle hisseli olduğu halde devre konu edilmesi, devri yapılan taşınmazların bahçe niteliğinde olması ve ilçenin küçüklüğü nazara alındığında bu tasarrufun iyi niyetli olmadığı ve mal kaçırma amacı taşıdığının izahtan vareste olduğunu, satışına ilişkin tasarrufun müvekkili bakımından İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptalini, olmadığı takdirde TBK.19. maddesi gereğince muvazaa nedeni ile iptali ve müvekkili bakımından dava konusu taşınmaz üzerinde alacak ve tüm Fer'ilerine yeter miktarda Cebr-i İcra yetkisinin verilmesine, 3.şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ettiği kanısına varılması halinde...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı... İnşaat Medikal San. ve Tic. Ltd Şti. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, davalı ... aleyhine takip yapıldığını, hacizde borcu karşılar mal varlığı bulunmadığı, davalı ... tarafından dava konusu aracın 03/12/2013 tarih satış sözleşmesi ile davalı şirkete devrettiğinden mal kaçırma amacı olup aynı aracın dava dışı ... isimli şahsa devredildiğinden, tasarrufun iptali devir tarihi itibari ile gerçek değerinin tespiti ile birlikte tespit edilen bedelin davalı şirketten alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali istemi olup; inceleme konusu talep ise, ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı hususuna ilişkindir. HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır. Davacı taraf, temlik alan sıfatıyla yürütülen icra takibi kapsamında alacağın tahsil edilemediğini ve davalı borçlunun borcu ödemediği gibi alacaklısından mal kaçırma kastıyla taşınmazını muvazaalı olarak diğer davalıya devrettiğini ileri sürerek, tasarrufun iptali talebiyle bu davayı açmış ve aynı zamanda ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, yapılıp bitirilen yargılama neticesinde; "....Dava, TBK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali davasıdır....

      HUKUK DAİRESİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava;TBK. 19.maddesine dayalı muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,27/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu itibarla davacının takibe konu alacağı ile iptali istenen tasarrufun (taşınmazın icradaki satış değerinin) değerinin karşılaştırılarak hangisi daha az ise bu miktar üzerinden peşin harcın tamamlanması için davacı tarafa süre verilmeli, sonucuna göre işlem yapılmalıdır. Peşin harç tamamlandıktan sonra; Davanın sadece İİK 277 vd. maddeleri uyarınca açılmadığı ayrıca TBK 19. madde uyarınca açıldığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece TBK 19. madde yönünden kararda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Dolayısıyla bu hukuki sebep yönünden de olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Tüm bu sebeplerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM:Gerekçeleri yukarıda izah edildiği üzere; 1.Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Balıkesir 2....

        Mahkemece Davalılardan ...’in taşınmazın gerçek bedelini haricen ödediğinin anlaşılması ve kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması, davalılardan ... ve ... ...’in taşınmazı iyi niyetle ve gerçek bedelini ödeyerek satın almaları nedeniyle ..., ...,... ve ... hakkındaki davanın Reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kabulü ile davalı ... ile ... arasındaki satışa dair tasarrufun iptaline ancak ... taşınmazı elinden çıkardığından satış bedeli olan 137.000.00 YTL ve icra takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere nakden tazmin ile yükümlü tutulmasına, davalı ... ile ... arasındaki tasarrufun iptaline ancak ... taşınmazı elden çıkardığından taşınmazın elden çıkarma tarihindeki gerçek değeri olan 356.000.00 YTL ve icra takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere nakden tazmin ile yükümlü tutulmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalılardan ... ile ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı ... Bankasının temyizi yönünden; davacı ......

          İptal davası ayni bir dava olmadığından iptal isteminin kabul edilmesi halinde, takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak, takip konusu alacak ve faiz, masraf gibi eklentilerine yetecek oranda tasarrufun iptaline karar verilir ve alacaklıya dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış isteme yetkisi tanınır. İİK'nun 283/2. maddesinde; “İptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nisbetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilir" hükmü yer almaktadır. Tasarrufun iptali davasının, İİK'nun 283/2. maddesi gereğince bedele dönüşmesi halinde, aynı takip dosyası üzerinden infazının istenmesi gerekmekte olup, aynı takip dosyası üzerinden 3. kişiye icra emri tebliğ edilmelidir. Somut olayda, tasarrufun iptali isteminin bedele dönüştüğü ve 236.954,65 TL'nin şikayetçilerden tahsiline karar verildiği görülmektedir....

            Dava, 6183 sayıl Yasa’nın 24.maddesine dayalı tasarrufun iptali olmadığı takdirde Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiası ile işlemin iptali istemine ilişkindir. Terditli olarak açılan bu dava da mahkemece tasarrufun iptali yönünden davanın 5 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığından bu hukuki sebep yönünden dava koşullarının oluşmadığı yolundaki saptaması yerindedir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Davacı vekilinin, terditli ikinci talebi davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptali istemidir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16.02.2023 NUMARASI : 2021/420 ESAS - 2023/82 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı, TBK 19 maddesine KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

              UYAP Entegrasyonu