WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md.) bulunması ve davanın beş yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

Bu hali ile, davanın terditli açıldığı, talebin TBK.nun 19 maddesi muvazaa hükümlerine dayandırıldığı açıktır. Dava, TBK 19 maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali ile, İİK 277 maddesine dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Mahkemece verilen kabul kararı davalı üçüncü kişi T3 tarafından istinaf edilmiştir. A-Dava şartları yönünden yapılan incelemede; Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

Davalı T8 vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının adına kayıtlı taşınmazı yakını olan kişilere devrederek elden çıkardığını ve açıkça muvaazalı işlemler tesis ettiğini beyan ettiğini, ancak T10 arasında hiçbir arkadaşlık olmadığını, taraflar arasında tanışıklık taşınmazın satın alımı sırasında sağlandığını, T8 ve T6 arasında satış işlemi ise gerçek bir satış işlemi olduğunu, müvekkilinin ticari kar amaçlı olarak yine ipotekli olarak satın aldığını, gerçek bir satış olduğunu ve satın bedellerinin de gerçek olduğunu, dava konusu taşınmaz hakkında haksız yere istenen ihtiyati haciz ve sonrasında istenen tasarrufun iptali talebinin reddedilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

BK'nun 19. maddesine göre dava açılabilmesi için İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak davacının kesinleşmiş bir alacağının veya yasadan doğan (miras payı gibi) bir talep hakkının varlığı ön koşul değildir. Ancak davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olması için davalıdan bir alacağının veya yasadan doğan (miras payı gibi) bir talep hakkının olması gereklidir. Öte yandan, davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali davalarında; davalıların danışıklı bir davranış içinde bulundukları tespit edildiği takdirde takip konusu alacağın tahsili için İİK 283/1- 2 maddesi kıyasen uygulanarak tapu kaydının iptaline gerek olmadan davacının alacaklarını alabilmesi için dava konusu taşınmazların haczi ve satışı konusunda davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilecektir....

Davalılardan ..., satış işleminde muvazaa bulunmadığını ve iyi niyetli olduğunu savunarak, dahili davalılardan ... taşınmazı banka kredisi kullanarak ve iyi niyetle satın aldığını, dahili davalı ...n diğer davalıları tanımadığını, taşınmazı üzerindeki ipotek ile birlikte ve ipotek bedelini ödeyerek satın aldığını, davanın reddini savunmuşlar, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, davaya konu edilen taşınmazın gerçek bedeli ile tapuda gösterilen bedeli arasında fahiş fark bulunmaması ve muvazaa iddiasının kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı, TBK. 19. Madde) istemine ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler....

    277 ve devamı maddeleri gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesinden ibaret olduğuna işaret edilmiştir....

      Mahkemece “takip konusu alacağın gerçek bir alacak olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması, iptali istenen tasarrufun, takip konusu borçtan sonra yapılması ve borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş olması, bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, bahsi geçen ön koşulların oluşmadığı, İİK'nun 277. ve izleyen maddelerine dayalı eldeki davanın açılmasının mümkün görülmediği" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Dava, İİK.'nın 277. ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

        UYAP Entegrasyonu