Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Asıl dava, muris muvazaasına dayalı tapu iptali, tescil ve tenkis istemine ilişkin olup, uyuşmazlıkta öncelikli olarak muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil istemi incelenmesi gerektiğinden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki; Yargıtay 1. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6644 sayılı Kanunla değişik 60. maddesine göre görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir....

    in kendilerinden mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalıların murisi olan oğlu ... ile ölünceye kadar bakım sözleşmesi yaptığını ileri sürerek ölünceye kadar bakım sözleşmesinin iptali istemiyle eldeki davayı açmış, mahkemece sözleşmeyi fesih hakkının bakım alacaklısına ait olduğu, mirasçılara bu hakkın geçmeyeceği, muvazaa iddiasına yönelik olarak yazılı belge ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı bakım alacaklısı mirasçıları, muris muvazaasına dayalı olarak ölünceye kadar bakım sözleşmesinin iptalini isteyebilir. HUMK.nun 74. maddesi gereğince hakim, her iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlıdır. Davacı taraf, muris muvazaasına dayanmaktadır. Muvazaa iddiası tanık dahil her türlü delille ispatlanabilir....

      Mahkemece 147 parselde bulunan 6 numaralı bağımsız bölümün hiçbir zaman muris adına tescil edilmediği, davalının taşınmazı 3. şahıstan satın aldığı,davacının iddialarının daha önce açtığı muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında değerlendirildiği ve davanın reddine karar verildiği, hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir. Davacı aynı taşınmaz hakkında 1.8.2005 tarihinde muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası açmış olup, açmış olduğu bu dava gizli bağış iddiasıyla açılan davalarda muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği gerekçesiyle reddedilmiş ve kesinleşmiştir. Davacı 16.7.2008 tarihinde bu defa tenkis davası açmıştır. Muris ...'un ölüm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 571. maddesine göre tenkis davası, saklı payın zedelendiğinin öğrenilmesinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılabilecektir....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, muris muvazaasına dayalı tasarrufun iptali, şirketin feshi, çıkma payının tahsili, kâr payının tahsili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 18 inci maddesi, 6102 sayılı Kanun'un 636 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 641 inci maddesi. 3. Değerlendirme Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. V. KARAR Açıklanan sebeplerle; Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ..., ..., ..., ... Motor Yen. ve Yedek Parça San. ve Tic. Ltd. Şti.'...

          Tarafların delil olarak dayandıkları taksim krokisinin tanzim tarihi, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasından sonra ise, uyuşmazlığın kesin hükümden sonra yapılan taksime göre çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. O halde mahkemece tarafların delil olarak dayandıkları taksim krokisinin muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasından sonra düzenlenip düzenlenmediği hususu üzerinde durulmalı, taksim krokisi sonradan düzenlenmiş ise bu yeni durum nedeniyle kesin hükme değer verilemeyeceği düşünülerek tarafların delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususun göz ardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre davacı tarafından yatırılan fazla peşin harcın iadesine karar verilmemesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 26.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Tarafların delil olarak dayandıkları taksim krokisinin tanzim tarihi, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasından sonra ise, uyuşmazlığın kesin hükümden sonra yapılan taksime göre çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. O halde mahkemece tarafların delil olarak dayandıkları taksim krokisinin muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasından sonra düzenlenip düzenlenmediği hususu üzerinde durulmalı, taksim krokisi sonradan düzenlenmiş ise bu yeni durum nedeniyle kesin hükme değer verilemeyeceği düşünülerek tarafların delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususun göz ardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre davacı tarafından yatırılan fazla peşin harcın iadesine karar verilmemesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 26.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/295 Esas sayılı dosyası ile mirasçılar Şerif ve ... aleyhine muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescili istemli dava açmışlar ve bu davada Mehmet . .kaymaz'ın terekesini temsil etmek üzere terekeye mümessil tayinini talep etmişlerdir. Ne var ki, ..Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/295 Esas sayılı muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası mirasçılar arasında görülen bir dava olduğundan terekeye temsilci atanmasına gerek bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacının bu davayı açmakta hukuki yararı mevcut olmadığından mahkemece talebin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 10.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Mirasçılar arasında bir taşınmazın terekeye dahil olması gerekirken, muris tarafından mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla bir mirasçıya temlik edidiği iddiasıyla açılan muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında terekeye temsilci atanmasına gerek olup olmadığı uyuşmazlık konusudur. DELİLLER : Tapu kaydı, Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/487 Esas sayılı dosyası v.s. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, mirasçılardan bir kısmının diğer mirasçıya karşı açmış olduğu muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen yetkiye dayalı muris murisi Hasan Hüseyin Çetin'in terekesine temsilci atanması istemine ilişkindir. Dosyada mevcut nüfus kaydına ve mirasçılık belgesine göre, muris Hasan Hüseyin Çetin'in 27.01.2005 tarihinde vefat ettiği geride mirasçı olarak, çocukları T6 T1 T2 T3, T5 T8 T9 T7 ve T10 olduğu, davada tüm mirasçıların taraf olduğu anlaşılmıştır. Sivas 3....

                Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise tazminat istemlerine ilişkindir. Birleşen davada muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunulmuştur. Mahkemece asıl davada mülkiyet aktarımı isteminin reddine, tazminata yönelik istemin ise kabulüne karar verilmiş, birleşen dava reddedilmiştir....

                  Tarafların delil olarak dayandıkları taksim krokisinin tanzim tarihi, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasından sonra ise, uyuşmazlığın kesin hükümden sonra yapılan taksime göre çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. O halde mahkemece tarafların delil olarak dayandıkları taksim krokisinin muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasından sonra düzenlenip düzenlenmediği hususu üzerinde durulmalı, taksim krokisi sonradan düzenlenmiş ise bu yeni durum nedeniyle kesin hükme değer verilemeyeceği düşünülerek tarafların delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususun göz ardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre davacı tarafından yatırılan fazla peşin harcın iadesine karar verilmemesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 26.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu