İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekir. Bu ön şartların bulunması halinde İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılır. Davacı alacağının doğum tarihi 21/09/2017 tarihli ihtiyaç kredisi sözleşme tarihidir. Dolayısıyla alacak devirden önce doğmuştur. Somut olayda dava ön şartlarının tümünün mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Aynı konuda başka bir alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davasının istinaf incelemesi yine dairemiz tarafından yapılmış ve 2020/654 esas 2021/1010 karar sayılı 10/06/2021 tarihli ilam ile tasarrufun iptaline karar verilmiştir, kararın davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtayda olduğu tespit edilmiştir....
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere,delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava konusu 15 nolu parselin kadastro tespiti sonucu dava dışı ... adına tespit ve tescil edilerek 23.11.2011 tarihinde davalı ...’a satılmış olmasına, dava konusu 9 ve 24 nolu parseller de davalılar ... ve ...’un, dava konusu 9 parselde davalılar ..., ... ve ...’ın hisseder olmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
akışına aykırı olduğunu, senetlerin vade tarihinden çok uzun süre geçmesine rağmen icra takibi başlatılmaması nedenleri ile senetlerin gerçek bir alacak için düzenlemediğini, dolayısı ile senetlerin sahtecilik ile düzenlendiğinin açıkça ifade edildiğini, davalı tarafın sahte senetlere dayanarak icra takibine devam ettiğini, müvekkili aleyhine haksız tasarrufun iptali davaları açtığını, davalı tarafın en son olarak Bursa 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/608 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine tasarrufun iptali davası açarak, haksız olarak taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz koydurduklarını, senetlerin sahte olduğunu, senetler nedeni ile davalı hakkında Bursa 11....
Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için,davacının borçlu hakkındaki ... takibinin kesinleşmiş olması,iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK 277 ve devamı maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda; Mahkemece dava konusu taşınmazlardan davalı 3.kişi...’a devredilen taşınmaz yönünden; tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunduğu ve davalı ...'...
Mahkemece, davanın İİK'nnu 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu, davacı tarafından usule uygun olarak yapılmış bir takip olmadığı, dava şartı olan aciz belgesinin sunulmadığı ve tasarrufun mal kaçırma amacı ile yapıldığının ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların görülebilmesi içinde borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir ancak aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir. Öte yandan 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesine göre üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri (kayın) hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir....
Mahkemece, davacının iddiası bu olmasına rağmen, aynı yetkili temsilcinin davalı tarafından davacı şirket ve dava dışı 3.kişi aleyhine açılan tasarrufun iptali davasına sunduğu 13.01.2012 havale tarihli dilekçede şirketin bu senet nedeniyle borçlu olduğu beyanı nedeni ile bu beyan ikrar kabul edilmiş ve dava reddedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu otobüsünü davalı ...’e satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı borçlu usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, kesin ya da geçici aciz belgesi niteliğinde haciz tutanağı ibraz edilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu otobüsünü davalı ...’e satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı borçlu usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, kesin ya da geçici aciz belgesi niteliğinde haciz tutanağı ibraz edilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1- Tasarrufun iptali davasının açılması koşullarından birisi de tasarruf tarihinde borçlunun İİK 278, 279 ve 280.maddeleri uyarınca iptale tabi bir tasarrufunun olması ve aleyhine yapılmış bir takip sonucunda kesinleşmiş bir alacağın bulunmasıdır. Somut olayda borçlu olan kişi ... olup tasarrufu yapan ise davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti.’dır....
Yatırım Bankası AŞ. vekili, takip konusu alacakla ilgili ödemeye çağrı mektubu ve ödeme emrinin iptali için idare mahkemesine dava açtıklarını, alacağın kesinleşmediğini, haczedilen ve mal beyanı dilekçesinde bildirilen malların değerlerini tespit edilmediğini, dava konusu alacağın amme alacağından önce ve rayiç bedelle satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, aracı galeriden 4.300.00YTL'ye aldıklarını, tasarruf tarihinin temlik tarihinden önce olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Dahili davalı Şahin Bilgi vekili, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Yargılama sırasında davalı borçlunun iflasına karar verilmiş, iflas idaresince 16.12.2005 tarihli ikinci alacaklılar toplantısında mevcut tasarrufun iptali davalarının davacı TMSF tarafından aynen devamına karar verilmiştir....