Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/1 esas sayılı tapu iptali ve tescili davasını bu kadın aleyhine açtığını, dava açtıktan sonra kadının bu gayrimenkulü muvazaalı olarak yeğeni davalı Murat Yığci'ye devrettiğini, yapılan bu devrin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Dosyanın ilk tevzi edildiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ödünç sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle dosyayı dairemize göndermiştir. Oysa davacı ve davalı arasında bir ödünç sözleşmesi bulunmamaktadır. Taraflar da böyle bir iddiada bulunmamaktadır. Davacının talebi muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davasıdır. 8. Hukuk Dairesinin iş bölümünün 3.bendi " TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklinde olup genel muvazaa nedeniyle açılan davalar sonucu verilen kararların istinaf incelemesi görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. 9. ve 40....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09.11.2022, 24.11.2022 NUMARASI : 2022/652 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : KARAR Kırıkhan 1....
-KARŞI OY- 6102 sayılı TTK'nın 4/1.maddesi gereğince her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Aynı Yasa'nın 5/1.maddesi gereğince de Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. TTK'nın 19.maddesi gereğince bir tacirin borçlarının ticari olması asıl olduğundan İİK'nun 277'nci maddesinde gösterilen tasarrufun iptali davalarında dahi taraflar tacir olduğu takdirde dava TTK'nın 4/1.maddesi gereğince nisbi ticari davadır. Bu nedenle de davada, Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Aksi yöndeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, somut olayda davacı idarenin alacağının kaynağının 2000, 2001, 2002, 2003 ve 2004 dönemlerine ait kesinleşmiş vergi borcu olduğu Gelir İdaresi Başkanlığı'nın 19 Ekim 2012 tarihli yazısı ile bildirilmiş olup, davalı borçlu ...'...
Ayrıca; -Dava, terditli açılmış olup, öncelikle İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali olmadığı halde TBK'nun 19. Maddesine göre tasarrufun muvazaa nedeniyle iptali talep edilmiştir. -Dolayısıyla, İİK'nun 277 ve devam şartlarının oluşmadığı sonucuna varılır ise, bu kez TBK'nın 19 maddesine göre delillerin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, terditli açılan davada, ilk talebin oluşmadığı sonucuna varılmış ise de ikinci talebe göre bir değerlendirme yapılmamış ve karar verilmemiştir. Bu itibarla, yukarıda belirtilen eksikliklerin tamamlanması ve tasarrufun iptal koşullarının değerlendirilmesi, şartlarının oluşmadığı sonucuna varılır ise ikinci talep olan BK'nun 19. Maddesine göre de davanın irdelenmesi gerekmekte olup, ilk derece mahkeme kararının HMK 353/1- a.6 maddesi gereğince kaldırılarak yeniden görülmesi amacıyla dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelemeye göre dava, Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava, taraf muvazaası iddiası ile açılmış olup, dairemiz sadece muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği bakımından görevlidir. Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesine dayalı muvazaa iddiasına bakımından mülkiyet hakkının öncesinde davacıya ait olup olmadığı yönünden bir ayrıma da gidilmiş değildir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarihli ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenilen tasarrufun bir tarafının hakkında kesinleşmiş bir takip bulunan borçlu olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve davanın tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gereklidir....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve tasarrufun iptali davasının İİK'nun 284.maddesine göre tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hakdüşürücü sürede açılmamasına ve dava red sebebine göre vekalet ücretinin maktu olarak hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekili ve davalı ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 27,00 TL fazla alınan temyiz peşin harcının davalılar ... ve ...'a geri verilmesine, 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140. maddesi gereğince davacıdan harç alınmamasına, 19/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına davanın İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın İİK'nun 284.maddesinde öngörülen 5 yıllık hakdüşürücü süre geçirildikten sonra açılmış olmasına, davacının TBK'nun 19.maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptal davası açma hakkı bulunmasına göre davacı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 12/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesinde, devirlerin muvazaalı yapıldığı iddiasıyla iptali talebinde bulunulmuş; davanın, münhasıran İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açıldığına ilişkin herhangi bir anlatımda bulunulmamıştır. Davacı vekili gerek cevaba cevap dilekçesinde gerekse görevli mahkemede yapılan ilk celsede, davasının genel muvazaa nedenine dayalı açılan tasarrufun iptali davası olduğunu açıklamıştır. Bu beyanlarını istinaf dilekçesinde de tekrar etmiştir. Buna göre dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur....