WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amaç borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamaktır. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....

İlk derece mahkemesi tarafından; İcra İflas Kanunu'nun 284. maddesinde tasarrufun iptali davası açılabilmesi için iptali istenilen tasarrufun gerçekleştiği tarihten itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre öngörüldüğü, yapılan incelemede davalı T5 389, 457 ve 564 parsel sayılı taşınmazları davalı T6 22/01/2014 tarihinde, 192 ve 325 parsel sayılı taşınmazları da diğer davalı T3 30/01/2014 tarihinde devrettiği, hak düşürücü sürenin kesilmesi ya da durması gibi bir durum söz konusu olmadığı, davacının dava dışı şahıstan alacağı temlik almasının tasarrufun iptali davasında öngörülen süreye bir etkisi bulunmayacağı, sürenin iptali talep edilen tasarruf tarihinden itibaren başlayacağı, dava tarihi itibari ile iptali istenilen tasarruflar için 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu belirtilerek hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....

un dava konusu taşınmazı aldıktan sonra tamirat yaptırdığı, taşınmazın halen davalıların annesi ve intifa hakkı sahibi ....tarafından kullanıldığının anlaşıldığı, bu durumda taraf delillerinin yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda Türk Borçlar Kanununun 19 .maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine göre değerlendirmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığı;kabule göre de, dava konusu 2010/14036 takip dosyası içeriğinden dava koşulu olan aciz belgesi bulunmadığı anlaşıldığından davanın önkoşul yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın İİK 278/3-2 madde gereğince kabulünün isabetli görülmediği; tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplanması gerektiği, somut olayda iptali istenen tasarrufun...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 17/09/2020 NUMARASI: 2019/999 2020/527 DAVANIN KONUSU: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) Taraflar arasında görülen davada Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; TMK 19. ve devamı maddeleri uyarınca açılan muavazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, "...Tefrik edilen karşı dava; İ.İ.Y.'nın 72 m. uyarınca açılmış ''menfi tespit'' davası niteliğindedir. Davacı davalılar arasında tanzim olunan bono nedeniyle Bakırköy ......

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1429 KARAR NO : 2022/907 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ASLİYE TARİHİ : 19/11/2020 NUMARASI : 2018/36 ESAS, 2020/212 KARAR DAVA KONUSU : Genel Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. Madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

      Mahkemce borçlu şirkete ait taşınmazların borcun doğum tarihinden sonra, borçlu şirket ortağı olan davalı 3.kişilere, raiç değerlerinin çok altında satıldığı, davalı 3.kişilerin şirket ortağı olmaları nedeniyle borçlu şirketin durumunu bilen kişilerden oldukları, satışların muvazaalı olduğu tasarrufların B.K'nun 19.maddesi uyarınca iptali gerektiğinden bahisle davanın kısmen kabulü ile tasarrufların iptali ile davacılara bu taşınmazlar üzerinde İİK'nın 283/1.maddesi kıyasen uygulanmak suretiyle haciz ve satış isteme yetkisi verilmesine, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve tescil isteminin ve 31 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının düzeltilmesi isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, BK'nın 19....

        İİK'nun 283/1. maddesine göre davacı, tasarrufun iptali davası sabit olduğu takdirde bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve davanın konusu taşınmaza davalı 3. şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir. Satış ile 3. kişiye geçen mülkiyet, tasarrufun iptaline karar verilmesi ile borçluya geri dönmez. Yalnızca alacaklıya 3. kişiye ait taşınmaz üzerine haciz koydurarak sattırmak suretiyle alacağını tahsil imkanı verir. Somut olayda; ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/327 E.-2012/107 K. sayılı tasarrufun iptali kararında "...parselde bulunan üst yapı hakkının davalı ... Yatçılık Ltd. Şti. tarafından davalı ... Sanayi ve Tic.Ltd....

          Yapılacak iş, davalı ... ile ilgili, tasarrufun iptali koşullarının bulunup bulunmadığı değerlendirilip, gerekçelendirilerek, iptal koşulları var ise ondan satın alan ... hakkında kötü niyetli kabul edildiğinden, bu kez ...’tan satın alan bağımsız bölüm maliklerinin davaya dahili veya İİK’nın 283/II maddesine gereğince bedele dönüştürüp dönüştürmeyeceği davacıya sorularak,bedele dönüşme halinde davalı ...’ın elinden çıkardığı tarihteki taşınmaz bedeli ile sorumlu olduğuna hükmedilmesi, davalı ... ile ilgili tasarrufun iptali koşulları oluşmamış ise davalı ... ve ... hakkındaki davanın reddi ile davalı ...’in 19/01/2012 tarihindeki taşınmaz değeri ile sorumlu olduğuna karar verilmesi gerekir. Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan, eksik inceleme ile infazda kuşku yaratacak şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/614 ESAS (DERDEST DOSYA) DAVA KONUSU : TBK'nın 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, TBK'nın 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali isteğine dayanmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali ile birlikte ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir....

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hem muvazaa hem de tasarrufun iptali talepli olarak terditli dava açtıklarını, yeterli delil bulunduğunu, muvazaa iddiasının sonuçları ile tasarrufun iptali davasının sonuçlarının farklı olduğunu, ilk derece mahkemesince bu iki davanın sadece muvazaa başlığı altında birleştirildiğini, davanın terditli olarak açıldığı göz ardı edilerek muvazaanın ispatlanamadığı gerekçesi ile reddedildiğini, tasarrufun iptali yönünden değerlendirme yapılmadığını, tasarrufun iptali davası yönünden iptal şartlarının oluştuğunu, taşınmazın gerçek değeri ile satış bedeli arasında fahiş fark bulunduğunu, bu durumda artık iyiniyetin önemli olmadığını, ayrıca mutad dışı ödeme durumu bulunduğunu, bunun da iptal sebeplerinden olduğunu, ayrıca mahkemenin muvazaa yönünden yaptığı değerlendirmenin de hatalı olduğunu, sunulan sözleşmede taşınmazın emaneten ve şartlı verildiğinin yazılı olduğunu, resmi senette ise satış yazıldığını, bu durumun muvazaayı oluşturduğunu belirterek...

            UYAP Entegrasyonu