Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı borçlu Şirket vekili ile davalılar Osman, Şükrü ve Hatice vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı ... AŞ vekili, davalı borçlu ... AŞ aleyhine yapılan icra takibini temlik aldıklarını, davalı borçlunun mülkiyeti Maliye Hazinesine ait bir taşınmaz üzerinde bulunan kullanım hakkını ve muhtesatını diğer davalılara devri ile taşınmaz üzerine bu yolda konulan şerhin terkininin bundan sonra da kendi lehine şerh verilmesini; olmadığı takdirde borçlunun bu tasarrufunun muvazaalı olduğunun tespiti ve TBK’nin 19. maddesine göre iptali sonucu taşınmazı satın alma hakkının ve muhtesatın haciz ve satışına izin verilmesini talep etmiştir. Davalı ... AŞ vekili ve diğer davalılar vekili davanın reddini savunmuştur....

    Somut olayda; davacı tarafça İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptaline ilişkin şartların olayda gerçekleştiği hususunun ileri sürülerek taraflar arasında yapılan tasarrufun öncelikle İİK.'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince iptali ile cebri icra yetkisi verilmesine, bu talepleri yerinde görülmez ise tasarrufun TBK.'nın 19. Maddesine göre iptalini karar verilmesi talep edilmektedir. Davacı tarafça terditli olarak TBK.'nın 19. Maddesine göre tasarrufun iptali talebinde bulunulduğundan öncelikle ilk talep olan İİK.'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası ile ilgili değerlendirmenin yapılması gerekmektedir. İİK.'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile ilgili olarak dairemizin görevi yoktur. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 3....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tasarrufun İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık mahkeme tarafından Türk Borçlar Kanununun 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemi olarak vasıflandırılmış ve bu yönde hüküm kurulmuş bulunmakla, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 02.12.2013 (Pzt.)...

      İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava; davalılar arasında yapılan taşınmaz devrine ilişkin tasarrufların iptali istemine ilişkin olup; dava dilekçesinde hem TBK'nun 19. maddesine, hem de İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerine dayanıldığı açıklanmıştır. Yüzeysel bakıldığında İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile TBKnun 19. (BK 18) maddesine dayalı genel muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

      Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, borçlu ile davalı çocukları arasındaki tasarrufun iyiniyet ve bedel farkına bakılmaksızın İİK 278/3-2 ve 280/1 iptale tabi bulunmasına göre, davalılar ...,... vekilinin yerinde görülmeyen bütün, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-İİK 282. madde gereğince tasarrufun iptali davası borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Somut olayda dava konusu ... Mahallesi 289 ada 7 parselde kayıtlı taşınmazın 25000/53442 hissesi 25.6.2010 tarihinde davalı borçlu ... tarafından ...'e satılmış olup bu parsel de dava konusu yapılmıştır....

        Mahkemece, davanın BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkin olduğu belirtilerek, davanın kabulü ile, ... katta kayıtlı, 8 no'lu bağımsız bölüm olan taşınmazın 09.12.2009 tarihli 12324 yevmiye no'lu satış işleminin muvaazalı olması nedeniyle, dava konusu tasarrufun iptaline, davacının alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere davacı ... (Baytekin)'e alacağını alabilmesi için dava konusu ... bağımsız bölüm olan taşınmazın haczi ve satışı konusunda cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dava, TBK'nun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden takip konusu borcun tamamının karardan sonra 21.11.2014 tarihinde ödendiği anlaşılmaktadır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Talep; BK 19 vd maddelerine dayalı alacağın tahsiline yönelik muvazaa davası olup verilen ihtiyati tedbir istemine itirazın reddi kararına yapılan istinaf incelenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacı tarafından istenilen ihtiyati tedbir isteminin, taşınmazın dava konusu olmadığından bahisle reddine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. BK 19 vd maddelerine dayalı alacağın tahsiline yönelik muvazaa davasında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "muvazaa" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davalarda verilmesi gereken hukuki koruma ihtiyati tedbir kararı olmayıp şartların varlığı halinde kıyasen uygulanması gereken İİK'nun 281/2 madde gereğince ihtiyati hacizdir....

          in davacıya olan borcunu bildiği halde kötüniyetli olarak markayı devraldığını görünürdeki devir işleminin muvazaalı olduğunu, bedelin düşük olması yanında ödemeninde gerçek olmadığını, tasarrufun taraflarının şirket ortaklığına dayalı bağlarının bulunduğunu ileri sürerek marka devir işleminin iptalini istemiştir. Eldeki davanın amacı davacının alacağının marka haczi yoluyla tahsiline yöneliktir. Bu hali ile İİK'nın 277 ve devam eden maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali benzeri bir iptal niteliğindedir. Ancak somut olarak BK 18. maddesinde düzenlenen muvazaa olgusuna dayanıldığından uyuşmazlığında bu hukuki niteleme üzerinden çözümlenmesi zorunludur. Mahkemecede; BK 18. maddesinde düzenlenen muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de; böyle bir sonuç mevcut delil durumu ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ile uyuşmamaktadır....

            Davacının terditli talebi olan TBK'nun 19 maddesinde yer alan muvazaa edeniyle tasarrufun iptali talebine ilişkin delillerin toplanmadığı ve muvazaaya dayalı değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile Türk Borçlar Kanunun 19.maddesinde düzenlenen muvaza nedenine dayalı iptal davaları birbirinden farklı davalar olup, farklı hükümlere tabidir. Tasarrufun iptali davalarında alacaklı lehine bir takım karineler kabul edilmiş ancak bunun yanında bu dava türü 1- 2- 5 yıllık hak düşürücü sürelere tabi tutulmuş ayrıca alacaklıya aciz belgesi sunma gibi bir takım yükümlükler yüklenmiştir. TBK.nun 19.maddesine dayanan muvaza davalarında ve nam-müstear olarak nitelenen davalarda ise alacaklı bu tür yükümlülüklere bağlı olmadan ve hak düşürücü süreye tabi olmadan davasının açabilme hakkına sahiptir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından tasarrufun borcun doğumundan 2 ay önce muvazaalı yapıldığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine, yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre; dava, İİK 277; olmadığı takdirde TBK'nın 19. maddesinde düzenlenen muvazaa hukuki sebebine bağlı iptali isteğine ilişkindir. Ancak, gerek tasarrufun iptali davaları, gerekse TBK'nın 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında; diğer dava koşullarının yanında borcun iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece resen araştırılmalıdır. Söz konusu bu dava koşulu gerçekleşmediği takdirde de işin esası hakkında hüküm kurulamaz....

            UYAP Entegrasyonu