Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, davalı ... hakkında takip yaptıklarını, borçlunun mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazlarını diğer davalı kızı ...’e sattığını belirterek davalılar arasındaki muvazaalı satış işleminin iptaline karar verilmesi talep etmiştir. Mahkemece, davanın İİK’nun 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu, bu davanın görülebilmesi için gerekli aciz belgesinin sunulmadığından bahisle davanın usulden reddine dair karar, Yargıtay 17....

    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre, tasarrufun iptali talebinde bulunulabilmesi için öncelikle iptali talebinde bulunulan tasarrufun borcun doğumundan sonra gerçekleşmesinin gerektiği, dava dilekçesinden anlaşıldığına göre, davalıdan borç ikrarını içeren bir adet senet alındığı, dava dilekçesinde hangi icra dosyasındaki alacağın takipsiz bırakılması için davalı tarafından tasarrufun yapıldığı açıklanmadığı, deliller bölümünde gösterilen dosya getirtilememiş ise de, cevap dilekçesinde belirtilen 31.İcra Müdürlüğü'nün 2010/17264 sayılı dosyasından davaya konu edilen senedin 04.08.2009 keşide tarihli, 600.000,00 TL bedelli, alacaklısı ..., borçlusu ... olan bono olduğu, borcun 04.08.2009 tarihinde doğduğu, getirtilen tapu kayıtlarından Ankara Keçiören, İncirli Mahallesi'nde kain 30968 ada, 43 parsel sayılı anataşınmazın 13 nolu bağımsız bölümünün davalı ... tarafından 10.07.2002 tarihinde iktisap edildiği ve 27.03.2006 tarihinde...

      Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemlerin iptali ile men-i müdahele istemine ilişkindir. 1. Davacı ... tarafından açılan men-i müdahale ve ecrimisil davasının görülmesi gereken mahkemesi ve inceleme mercii farklı olduğundan BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan dava ile birleştirilerek görülmesi hatalıdır. Yapılacak iş, öncelikle bu davaların tefrik edilerek, görev konusu dikkate alınarak yeniden karar verilmesi gerekmektedir. 2.İster İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında olsun isterse BK'nun 19.maddesine göre açılmış muvazaaalı işlemin iptali istemine ilişkin davalar olsun bu davaların görülebilmesi için davacının davalılardan birinden bir alacağının bulunması gerekir. Somut olayda, davacının davalılardan bir alacağı olmadığından, mahkemece, davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....

        Bu durumda mahkemece, öncelikle davanın terditli açıldığının göz önüne alınması, davanın İİK 277 anlamında tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi halinde gerekli olan tüm dava ön şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilerek belirlenmesi, oluştuğu sonucuna varılır ise nedenlerinin gerekçeli bir biçimde açıklanması, ondan sonra İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen iptal koşullarının somut olayda oluşup oluşmadığı ayrıca yapıldığı ileri sürülen ödemelerin mutat ödeme vasıtası niteliğinde bulunup bulunmadığı konusunun, tarafların iddia ve savunmaları ile dosyadaki delil durumu da gözetilerek ret ve üstün tutulma nedenleri ile varılan sonuçların hukuki nedenlerinin yasa yoluna imkan verecek şekilde tartışılıp değerlendirilmesi;davanın BK 19 anlamında tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi halinde BK'nun 19 maddesine dayalı davalarda olması gereken şartların somut olayda olup olmadığının değerlendirilmesi; bundan ayrı davalı borçlu...

        Dava, terditli olarak açılan, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali olmadığı takdirde BK'nun 19.maddesine dayalı muvazaalı işlemlerin iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Eldeki dava aile hukukundan kaynaklanan bir dava olmayıp borçlunun alacaklılarının icra takibini karşılıksız bırakmak amacı ile yaptığı tasarrufun iptaline yönelik olduğundan uyuşmazlığın bu niteliği itibarı ile aile mahkemesinin görevli olduğu söylenemez. Bu nedenle mahkemece uyuşmazlığın esası incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ve .... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ....'ye geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olarak 21/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/13 ESAS NOLU ARA KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Uşak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 24/03/2021 tarih 2021/13 Esas nolu ara kararına karşı, davalı KNG ve davalı Çarıkçı Elyaf T8 tarafından İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davanın BK 19. maddeye dayalı muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali olduğunu, davalı KNG şirketi aleyhine Uşak 1....

          Mahkemece, davanın tasarrufun iptali davası olduğu, bu davanın görülebilmesi için aciz belgesinin sunulması gerektiği, davacının bu belgeyi sunmadığından davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nun 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1429 KARAR NO : 2022/907 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ASLİYE TARİHİ : 19/11/2020 NUMARASI : 2018/36 ESAS, 2020/212 KARAR DAVA KONUSU : Genel Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. Madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

            Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve gerek İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davası olsun gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olsun dava ön koşulu iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerektiği, somut olayda bu koşulun gerçekleşmediği gibi tasarrufun iptali davası için İİK'nun 280.madddesindeki 5 yıllık sürenin de geçmiş olduğu, BK'nun 19.maddesi için ise ön koşul olmadığı gibi davanın esasına girildiği ve davalıların muvazaalı işlem yaptıklarının ispatlanmamış bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 09/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu