Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/22 esas sayılı tasarrufun iptali davasında verilen tasarrufun iptali kararı sonucunda; ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1655 sayılı dosyasında yapılan açık artırma sonucunda 31/05/2017 tarihinde Alta Prokap Metal Formlama ve Makine Endüstri ve Ticaret A.Ş.’ye devredilmiştir. Yine aynı şekilde dava konusu ... Yıldırım ilçesi, Samanlı mahallesi, ada 3540, parsel 215 sayılı taşınmaz; ... 19. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2299 sayılı dosyasında yapılan açık artırma sonucunda 12/10/2018 tarihinde devredilmiştir. BK 19'a dayalı muvazaa davalarında dava konusu malın davalı 3. kişinin elinden çıkması halinde malı edinen kişinin iyi niyetli olması halinde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekir. Bu durumda; dava konusu taşınmazların ihale ile devredildiği icra dosyalarının getirtilerek ihalelerin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması gerekir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/60 ESAS, 2022/495 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun iptali ( 6100 Sayılı BK 19.'a dayalı) KARAR : Adana 2....

    (Kapatılan)19. Hukuk Dairesi         2013/20 E.  ,  2013/7799 K."İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Uyuşmazlık, İİK'nun 283/2 hükmü uyarınca icra dosyalarından davalılar tarafından çekilen tutarların tahsili, kesin aciz belgesi olmadan tasarrufun iptali davası açılması konusunda yetki verilmesi ve muvazaalı olduğu iddia olunan icra takiplerinin iptali (BK. m. 19) istemlerini içeren davada talep sonuçlarına yönelik ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbire ilişkin olup, uyuşmazlığın niteliğine göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesi ile görevli Yüksek 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava, BK. 19. maddesine dayalı tasarrufların iptali istemine ilişkindir. 1-1086 Sayılı HUMK'nun 388. ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK'nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Ayrıca; 1086 Sayılı HUMK'nun 45. maddesi ile 6100 Sayılı HMK'nun karşılık 166. maddesi uyarınca, birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı davalar olup, asıl ve birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin her dava için ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. Yukarıda belirtilen ilkeler gözardı edilerek asıl ve birleştirilen davalar için tek hüküm kurulması, bozmayı gerektirmiştir. 2-Mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda “....Tekstil Konfeksiyon Turz. İth. İhracat....

        BK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında zamanaşımı söz konusu olmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürülüşe göre davanın BK 19 uncu maddesine göre açılmış olduğunun, bu durumda zamanaşımının da söz konusu olmayacağının da anlaşılmasına göre; davalı borçlunun iflasına sebep olan borçların en eskisinin tasarruf tarihinden önce doğup doğmadığının araştırılması, tasarrufun borcun doğumundan sonra doğduğunun anlaşılması halinde davalının muvazaalı işlem yapıp yapmadığının BK 19 uncu madde hükmü gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi, ödeme yapılmış ise iflas dosya akıbetinin de araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, Yargıtay (Kapatılan) 17....

          Mahkemece, davalının davacı aleyhinde tasarrufun iptali davası açtığı, bu nedenle menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan takip konusu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Davalı tarafından açılan tasarrufun iptali davası ise davacı borçlu tarafından 3. kişiye satışı yapılan taşınmazın satış işleminin muvazaalı olması nedeniyle İİK'nın 277. maddesi gereği iptali istemine ilişkindir. Bu durumda İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak açılan ve görülmekte olan dava ile tasarrufun iptali davasının herhangi bir bağlantısı bulunmadığından işin esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken hukuki nitelendirmede hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

            na sattığını ileri sürülerek yapılan satışın BK.nun 18. maddesi uyarınca iptali ile kendilerine İİK.nın 283/1 maddesinin kıyasen uygulanmak suretiyle cebri icra yetkisi verilmesi talep edildiği, yargılama sırasında da davacı tarafın aynı şekilde beyanda bulunduğu bu durumda davacının davasını özellikle BK.nun 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.(Yeni BK. 19.maddesi) maddesindeki genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK.nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekirken yazılı olduğu üzere yanlış değerlendirme sonucu davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gereğine değinilmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/183 sayılı dosyasının tasarrufun iptali davası olarak değerlendirildiği, Dairemiz tarafından da yerel mahkemece verilen kararın onandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği belirtilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Mahkemece karara esas alınan ... 4. Asliye Hukuk Mahkmesi’nin 2012/183 sayılı dosyası tasarrufun iptali talebi ile açılmış ve yargılama İİK 277 ve devamı maddelerine göre değerlendirilmiştir. Ancak eldeki dosyanın hukuki sebebi farklı olarak BK 19 a göre açılmıştır. Mahkemece hukuki nitelendirmesi farklı olan dava dikkate alınarak karar verilmesi doğru görülmediği gibi, BK'nun 19. maddesine göre dava açılabilmesi için davacının İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak davacının kesinleşmiş bir alacağa dayalı olarak kesinleşmiş icra takibi ve aciz belgesi varlığı da ön koşul değildir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/04/2022 NUMARASI : 2020/487 ESAS - 2022/239 KARAR DAVA KONUSU : 6098 sayılı TBK’nın 19. maddesine (BK 18) dayalı nam-ı müstear ile gizlenmiş muvazaa nedeniyle satış işleminin iptali istemine KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı T5 müvekkiline 02.10.2018 düzenleme, 15.10.2019 vade tarihli 35.500,00- TL ve 02.10.2018 düzenleme, 15.11.2019 vade tarihli 38.000,00- TL tutarındaki bonolar nedeniyle borçlu olduğunu, davalı T5 aleyhine Erzincan 1....

                Davalı ... ve diğer davalı ... vekilleri ayrı ayrı cevap dilekçelerinde; hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olduğunu, ancak davacının talebinin İİK'na tabi talep olduğunu, açılan davanın İİK'nun 284.maddesine göre 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, bu nedenle davanın öncelikle hak düşürücü süre yönünden reddini, süreden red talebi kabul edilmediği takdirde esas yönünden reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; İİK.'nun 284.maddesindeki 5 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra dava açılmış olmakla, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine,karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır....

                  UYAP Entegrasyonu