Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Mahkemece verilen karardan sonra davacı vekili tarafından verilen 26.12.2016 tarihli dilekçe ile kamu borcunun ödenmesi nedeni ile davadan ve ihtiyati haciz taleplerinden vazgeçtiklerini belirtmişledir....

    Bu durumda mahkemece davacı tarafa 1086 sayılı HUMK.nun 75/2 (6100 sayılı HMK.nun 31.)maddesi uyarınca davacı tarafın isteğinin ne olduğu, davayı 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası mı yoksa salt tesbit davası olarak mı açtıklarının açık ve net bir şekilde açıklattırılması ondan sonra taraf delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün yukarda açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 7.6.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yasanın 30. maddesinde borçlunun malı bulunmadığı veya borca yetmediği takdirde, amme alacağının bir kısmının veya tamamının tahsiline imkan bırakmamak maksadıyla borçlu tarafından yapılan bir taraf muameleyle borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazım gelen kimselerle yapılan bütün muamelelerin hükümsüz olduğu öngörülmüştür. Bu yasada hüküm bulunmayan hallerde uygulanması gereken İİK. 280/IV maddesinde de "ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın temamının veya mühim bir kısmını satın alan kişinin borçlunun alacaklılarına ızrar kastıyla" hareket ettiğini bildiği kabul edilmiş ve karinenin aksinin iptali gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda dava konusu taşınmazlar ticari işletme niteliğinde kahvehane olup, davalı ...'ya içindeki malzemelerle birlikte satılmış ve halen davalı üçüncü şahıs kiracı tarafından kahvehane olarak işletilmektedir....

        Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacı tarafından davalı 4.kişi ...'nun kötüniyetli olduğunun ispatlanamamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu 9.1.2012 tarihli tasarruf borçlu ile davalı 3.kişi ........'nın anne-kız olması nedeniyle 6183 Sayılı AATUHK'nun 28/1-2 ve 30.maddeler gereğince iptale tabi olup borçlu ile 3.kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan davalı borçlu ... yönünden de davanın kabulüne 9.1.2012 tarihli tasarrufun iptaline,davalı Hurmiye Aşçı hakkındaki dava bedele dönüştüğünden 189.379 TL tazminatın davalı.......'...

          a yapılan satışın iptaline, aracın davalı ... adına kayıt ve tesciline, davacı idareye tasarrufa konu araçlar üzerinde 6183 Sayılı Yasa gereğince icrai takip yapabilme, haciz ve satış isteyebilme yetkisinin tanınmasına, tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Nakliyet Ltd. Şti. ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı tarafça davalı borçlunun 2008 -2009 -2010 dönemine ait 1.641.196,43 TL borcu olduğu belirtilmiş olup mahkemece davalının tasarruf tarihi itibariyle ne kadar vergi borcu bulunduğu hususu araştırılmadan karar verilmiştir....

            Bu durumda, davanın terekeye atanan tasfiye memuru huzuruyla görülmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır. 2-Dosyaya sunulan belgelerden, davalı ... ve ... aleyhine takip yapıldığı ve ödeme emirlerinin yargılama sırasında 17.04.2007 tarihinde tebliğ edilerek kesinleştiği görülmüştür. Dava koşullarının yargılama sırasında tamamlanması halinde, artık ön koşul yokluğundan reddi mümkün değildir.(HMK'nun 115/3) Bu halde işin esasına girilerek 6183 sayıl Yasa'nın 24 ve devamı madde koşullarının somut olayda oluşup oluşmadığı araştıralarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalılar hakkındaki takibin kesinleşmediğinden bahisle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir. 2-Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Mahkemece konusunda uzman bilirkişiden, tasarruf tarihi itibari ile(28.03.2013) doğmuş vergi borcununda tespiti yapılarak, tasarruf tarihi itibari ile doğmuş olan vergi aslı ve ferileri üzerinden iptal kararı verilmesi gerekirken, uzman bilirkişide rapor alınmaksızın, davacının dava dilekçesinde belirttiği dava değeri üzerinden hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                ın vergi borçları toplamı 208.448,66 TL miktarla sınırlı olarak taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup bu tür davalar yasanın 25.maddesi gereğince borçlu ve onunla hukuki işlemde bulunan 3.kişiler aleyhine açılır....

                  nın kötüniyetli olduğunun ispatlanamamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Bir davada taraflarca ileri sürülen maddi olguların hukuki değerlendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. 6183 Sayılı AATÜHK'nin 24 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, amme borçlusunun bu kanunun 27, 28, 29 ve 30.maddelerinde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptali ile alacaklının alacağının tahsilini sağlamaktır....

                    na devrettiğini, 6183 S.K md.24 ve devamındaki hükümler nedeniyle sözü geçen satış işleminin vergi borcunun tahsilini imkansız kılmak amacıyla yapılmış bir tasarruf olduğunu belirterek bu devir işleminin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; söz konusu araç satış işleminin gerçek bir satış işlemi olduğunu, müvekkilinin alacaklıyı zarara uğratmak kastı ile hareket etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ... plakalı sayılı aracın 3. kişi davalı ...'nun elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri olan 145.000,00.-TL'nin tazminat olarak tasarrufun yapıldığı tarihe kadar tahakkuk eden vergi asılları ve bunların işleyecek faiz ve eklentileri ile sınırlı olarak davalı ...'ndan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu