Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmasına rağmen, karar yerinde ilgili yasa maddeleri tartışılmadan, taşınmazların gerçek değeri ile tapuda yazılı satış bedelleri arasında fahiş fark bulunduğu, davalılar arasında akrabalık tespit edilemediği, davalıların bir kısmının komşu oldukları, ancak 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerindeki şartların oluşuğu şeklinde eksik gerekçeyle davanın hangi gerekçe ile kabul edildiği tartışılmadan karar verilmesi isabetli olmamakla birlikte tasarrufun iptali talep edilen İstanbul ili, ..., ... Mahallesi 819 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapuda gerçekleşen 22.10.2008 tarihli ve 16825 yevmiye numaralı satışında birden fazla davalıya satış yapılmasına rağmen yazılı şekilde infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi de isabetli olmamıştır....

    Mahkemece, dava konusu tasarrufun 03.12.2008 tarihinde yapıldığı, davanın ise 23.01.2015 tarihinde açıldığı, 6183 sayıl Yasa’nın 26.maddesindeki 5 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden tasarrufun iptali davasının koşulları oluşmadığı, tapunun iptali ve tescil isteminin ise, bu davanın amacının kamu alacağını ödemeyen ve mali durumu bulunmayan borçlunun kamu alacağının tahsiline imkan vermemek amacı ile yapılan işlemin iptali ile alacaklıya alacak ve eklentileri ile sınırlı olarak haciz ve satış isteme yetkisini sağlamak olduğu,dava konusu taşınmaz üçüncü kişi üzerine kayıtlı olduğundan taşınmaz üzerinden haciz ve satış istemi yetkisi verilmesi yoksa tapu kaydının ile borçlu adına tesciline karar verilemeyeceği, tapu iptali istemi yönünde hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Dava,6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanın tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere göre taşınmaz üzerindeki ipotek miktarları dikkate alındığında taşınmazın gerçek değeri ile tapudaki satış bedeli arasında önemli oransızlık olmamakla birlikte dava konusu taşınmaz üzerinde ipoteği bulunan ... Tekstil ortağı ...’nun aynı zamanda davalı ... Medya Yayıncılık Ticaret A.Ş. nin ortağı olması nedeni ile davalı üçüncü kişinin İİK’nun 280/1.maddesine göre borçlunun mali durumunu bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğunun sabit bulunmasına göre karar sonuç itibari ile doğru olduğundan davalı ... Medya Yayıncılık Ticaret A.Ş....

        Şti. tarafından değil, anılan şirketin müdürü ve hakkında takip yapılan ... tarafından gerçekleştirildiği, taraf teşekkülünün sağlanması mahkemenin resen ele alması gereken konulardan olduğundan, ...’ın davaya dahili için davacıya süre verilmeli ve taraf teşekkülü sağlandıktan sonra, davalıların vergi borcunu ödediklerine ilişkin iddiaların da araştırılarak davanın konusunun kalıp kalmadığı da değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği yönünde karar bozulmuştur. Bozmadan sonra mahkemece konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm ilam harcı yönünden davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir....

          Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi de sunmamıştır. Mahkemece, davalı ...'in taşınmazın teminat amaçlı olarak verildiği yönündeki beyanı ve borçlu ile davalı ...'in kuzen olmaları nedeni ile borçlunun mali durumunu bildikleri ancak taşınmazın davalı ... tarafından dava dışı ... Abut'a satıldığından davacı tarafından davanın ıslah yolu ile tazminata dönüştürüldüğünden 550.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ...'den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

            Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İptal davasından maksat alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarrufların iptaline hükmettirmektir. Bu tür davaların açılabilmesi için öncelikle borçlu davalı hakkında yapılıp kesinleşen bir icra takibinin olması gerekir. 6183 sayılı yasanın 26. maddesi uyarınca tasarrufların yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra bu maddelere istinaden dava açılamaz. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece resen göz önüne alınması gerekir....

              Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları icra takibine bağlı davalar olup, sonuçta verilen iptal kararı da icra takibindeki miktarla sınırlı tutulmaktadır. Bunun sonucunda da alacağın her hangi bir şekilde ödenmesi halinde davanın konusu kalmamaktadır. Somut olayda davacı İdare tarafından İcra takibine konu edilen borcun hükümden sonra tamamen ödenmiş olduğu davacı idarenin 07.07.2014 tarihli yazısından anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece, borcun ödendiğinin anlaşılması halinde dava konusuz kalacağından bu hususun göz önüne alınarak mahkemece borcun ödenmesi nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davalı borçlu ...’ün davacı kurumun mükellefi olduğunu ancak dava konusu taşınmazı diğer davalıya devrettiğini, 6183 sayılı Yasa uyarınca davalılar arasında kurum alacağını karşılıksız bırakmak maksadıyla yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan deliller göre, davanın 26.12.2014 tarihinde açıldığı, hak düşürücü süre olan 5 yıl içerisinde açılmadığı gerekçesiyle İİK 284.maddesi kapsamında davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                  6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine ilişkin tasarrufun iptaline ilişkindir. 5510 sayılı Yasanın 5754 S.K.'...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İcra İflas Kanunu ve 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 20.01.2017 tarih, 2017/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 22/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu