Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/10/2022 NUMARASI : 2022/128 ESAS, 2022/22 KARAR DAVA KONUSU : 6183 Sayılı Yasanın 24 ve Devamı Maddelerine Dayanılarak Açılmış Tasarrufun İptali KARAR : Tokat 2....

Bu durumda mahkemece, davacıya borçlu ile işlemde bulunan ... ve ...’ı davaya dahil etmesi için süre verilmesi ve bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. 2-Kabule göre de; 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında dava kabul edildiği takdirde tasarruf tarihine kadar olan vergi borcu ferileriyle hesaplanarak bu miktar üzerinden tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekir. Somut olayda, davacı hazine, dava dilekçesinde 10/02/2016 tarihi itibariyle toplam 245.815,67 TL vergi alacağı olduğunu belirtip, tasarrufun iptalini istemiştir. Tasarruf (satış) tarihi 21/12/2011’dir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası sonunda Mahkemece verilen 06.01.2015 tarihli karar,davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olup, bilahare anlaşmaları üzerine temyiz taleplerinden vazgeçmiş bulunduklarından, davalılar ... ve ...'ın vaki temyiz taleplerinin vazgeçme nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 13.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ın borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu 87,102,116,133,203,186,255,277,421,280,416 parselden ifrazla oluşan 512,513 parseller yönünden de davanın 6183 Sayılı 30.maddesi gereğince kabulü ile tasarruf tarihine kadar olan davacı alacak ve ferileriyle sınırlı olarak 28.11.2008 tarihli tasarrufun da iptaline karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. Kabule göre de, 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir”hükmünü içermektedir.Anılan yasal değişiklik nedeniyle davacı ve davalı .. lehine maktu vekalet ücreti verilmesi gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri de doğru görülmemiştir....

        nın kardeşinin eşi olmasına, 6183 sayılı Yasanın 28/I-1 bendinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine, buna ilaveten davalı ...'nin, eşinin kardeşi olan borçlu ... 'nin alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (6183 m. 30) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Dava, 6183 sayılı Kanun'un 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptaline ilişkindir. Mahkemece borçlu davalı tarafından diğer davalı 3. kişi ...'...

          Dava, 6183 sayılı Yasa'nın 24 devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilini aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-6183 sayılı Yasa'nın 25.maddesinde..."tasarrufun iptalinin borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimselerle, bunların mirasçıları ve suiniyet sahibi diğer üçüncü şahıslara karşı istenileceği" belirtilmiştir. Buna göre davalı olarak borçlu ile birlikte lehine tasarrufta bulunan üçüncü kişi yasal hasım bir diğer anlatımla mecburi dava arkadaşıdır. Mahmece üçüncü kişi hakkında bedele hükmedebilmesi için öncelikle borçlu ile üçüncü kişi arasındaki tasarrufun iptal edilmesi gerekir....

            AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle;davanın 6183 sayılı AATUK 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu,SGK prim ve diğer alacaklarının tahsili için 6183 Sayılı Yasaya göre borçlular hakkında yapılan takipler nedeniyle açılacak iptal davalarının tasarrufa konu malın değerine bakılmaksızın alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesinde görüleceği,somut olayda takip konusu alacak işsizlik sigortası primi ve prim alacağının tahsili için 6183 Sayılı Yasa uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğundan bu durumda mahkemece görev hususu resen dikkate alınarak iş mahkemesinde bakılmak üzere görev noktasından dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken davanın esastan incelenip sonuçlandırılmasının doğru olmadığı gereğine değinilmiştir....

              Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup bu davalardaki amacın; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaya yönelik olmasına, bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmamasına ve uyuşmazlığının 5411 Sayılı Bankacılık Yasasından kaynaklanan bir itilaf olmamasına göre göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140.maddesi gereğince davacıdan harç alınmamasına 1.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dava 6183 Sayılı ...’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 Sayılı AATUHK’nun 4108 sayılı Yasanın 11. maddesiyle değişen mükerrer 35 maddesinde “tüzel kişilerle, küçüklerin ve kısıtlıların .... mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının kanuni temsilcinin şahsi malvalıklarından tahsil edileceği”,213 sayılı Vergi Usul Kanunun 3505 sayılı Yasanın 2.maddesiyle değişik 10/2 maddesinde de “tüzel kişiler ile küçüklerin ...vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği,bu ödevlerini yerine getirmemeleri halinde tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödemeleri yerine getirmeyenlerin malvarlıklarından alınacağı” hükmüne yer verilmiştir....

                  Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 Sayılı AATÜHK'nin 24 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, amme borçlusunun bu Kanunun 27, 28, 29 ve 30. maddelerinde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptali ile alacaklının alacağının tahsilini sağlamaktır. Yasanın 25. maddesinde bu tür davaların borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendisine ödeme yapılan kimselerle bunların mirasçılarına veya kötüniyetli diğer kişilere karşı açılacağı hüküm altına alınmıştır. 31. maddede 27, 28, 29 ve 30. maddelerde sözü edilen tasarruf ve muamelelerden faydalananlar elde ettiklerini elden çıkarmışlarsa elden çıkardıkları değer nispetinde tazminatla sorumlu tutulacağı hükme bağlanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu