Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut uyuşmazlıkta kurum 5521 sayılı kanundan kaynaklanan prim alacağının tahsili için, anılan kanunun 88. maddesi uyarınca 6183 sayılı kanun hükümleri uyarınca prim borçlusu şirketlerin yönetim kurulu üyeleri hakkında takip başlatılmış ve adı geçenlere murislerinden kalan taşınmazın muvazaalı satışından dolayı 6183 sayılı kanunun 26 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası açılmıştır. Dava tarihi itibari ile İş Mahkemesinin görevli olduğu açıktır. Zira 88. Maddenin 16. fıkrasında “kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanacağı” belirtilirken, açıkça 26 ve devamı tasarrufun iptali ile ilgili hükümler hariç bırakılmamıştır....

    Şti.’ne devrettiğinin tespit edildiğini, 6183 sayılı Yasanın 27, 28 ve 30. maddelerine göre davalının kamu borçlarını ödememek için mal kaçırmak amacıyla satış yaptığından tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Tarım Ürünleri Nak. Gıda. Akar. San. ve Tic. Ltd. Şti, davaya cevap vermemiştir. Davalı ... Tarım Yaş Sebze Meyve Gıda Hayv. İth. İhr. Ltd. Şti. vekili; yapılan satışın muvazaalı/danışıklı bir işlem olmadığını, 160.000,00 TL nakit ödeme yapıldığını, taşınmaz üzerindeki 680.000,00 TL değerindeki ipotek riskinin de üstlenildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, 6183 sayılı Yasa madde 30'a göre ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 490 parsel sayılı taşınmazın 26/11/2015 tarih ve 15533 yevmiye numaralı resmi senet ile gerçekleşen tasarrufun 218.042,70 TL asıl alacak ve dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile sınırlı olmak üzere iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Tar. Ltd....

      Hukuk Dairesi kaldırma kararında davanın, 6183 Sayılı Kanundan kaynaklı tasarrufun iptali davası olarak açıldığı dikkate alınmaksızın mahkemesinden, davanın TBK' ya mı yoksa İİK'ya mı dayalı olarak dava açıldığının açıklattırılması istenilmiş olup mahkemece uyma kararı verilen 5. Hukuk Dairesi kararına uygun olarak işlem yapılmıştır. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih 564- 586 sayılı kararı ile belirlenen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli olan Hukuk Daireleri iş bölümü kararı gereğince; " İcra İflas Kanunu ve 6183 sayılı Kanun’dan kaynaklanan tasarrufun iptali davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," ile ilgili uyuşmazlıklara 5. Hukuk Daireleri bakmakla görevlidir. Dava dilekçesi içeriğinden ve tüm dosya kapsamından davanın, 6183 Sayılı Kanundan kaynaklanan tasarrufun iptali davası olduğu açıktır. Ayrıca , 5....

      Maddesi uyarınca 6183 sayılı kanun hükümleri uyarınca prim borçlusu şirketlerin yönetim kurulu üyeleri hakkında takip başlatılmış ve adı geçenlere murislerinden kalan taşınmazın muvazaalı satışından dolayı 6183 sayılı kanunun 26 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası açılmıştır. Dava tarihi itibari ile İş Mahkemesinin görevli olduğu açıktır. Zira 88. Maddenin 16. Fıkrasında “kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanacağı” belirtilirken, açıkça 26 ve devamı tasarrufun iptali ile ilgili hükümler hariç bırakılmamıştır. Aynı maddenin 19. Fıkrası ise açıklandığı gibi “Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesini yetkili kılmıştır....

        Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı yasaya göre yapılan takipte borçlunun vergi borcunun tahsiline engel olmak için kızı ve damadına yaptığı tasarrufların anılan yasanın 28/1 maddesi gereğince bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden davalıların aşağıda yazılı bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-6183 sayalı Yasa’nın Madde 31 .maddesine göre “ 27, 28, 29 ve 30 uncu maddelerde sözü edilen tasarruf ve muamelelerden faydalananlar elde ettiklerini, elden çıkarmışlarsa takdir edilecek bedelini vermeye bu kanun hükümleri dairesinde mecburdurlar. Bunlar karşılık olarak verdikleri şeyden dolayı alacaklı amme idaresinden bir talepte bulunamazlar.” hükmünü içermektedir....

          Mahkemece, davacı vergi dairesi tarafından davalı borçlu aleyhine kesinleşmiş vergi borcundan dolayı yapılan takipler neticesi 24/05/1999 ve 12/12/2000 tarihlerinde dava konusu taşınmaz üzerine haciz konulduğu ve davalı şirketin bu hacizleri görerek taşınmazı satın almış olduğu, iyiniyetli kabul edilemeyeceği bu nedenle satışın iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne ve satış işleminin iptali ile taşınmazın tekrar davalı borçlu Doğan adına tesciline karar verilmiş hüküm davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptaline ilişkindir. 6183 sayılı Kanun'un 30. maddesinde de ifade edildiği gibi borçlunun malı borca yetmediği takdirde amme alacağının tahsiline imkan bırakmamak maksadıyla borçlu tarafından borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazım gelen kimselerle yapılan tüm muameleler hükümsüzdür. Somut olayda borçlu ...'ün taşınmazı sattığı ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davalı borçlu ...’ün davacı kurumun mükellefi olduğunu ancak dava konusu taşınmazı diğer davalıya devrettiğini, 6183 sayılı Yasa uyarınca davalılar arasında kurum alacağını karşılıksız bırakmak maksadıyla yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan deliller göre, davanın 26.12.2014 tarihinde açıldığı, hak düşürücü süre olan 5 yıl içerisinde açılmadığı gerekçesiyle İİK 284.maddesi kapsamında davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

              Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İptal davasından maksat alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarrufların iptaline hükmettirmektir. Bu tür davaların açılabilmesi için öncelikle borçlu davalı hakkında yapılıp kesinleşen bir icra takibinin olması gerekir. 6183 sayılı yasanın 26. maddesi uyarınca tasarrufların yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra bu maddelere istinaden dava açılamaz. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece resen göz önüne alınması gerekir....

                Dava 6183 sayılı Kanun’un 24 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı Kanun’un 26. maddesinde 27, 28, 29 ve 30 uncu maddelerde sözü geçen tasarrufların vukuu tarihinden beş yıl geçtikten sonra mezkur maddelere istinaden dava açılamayacağı hükmüne de yer verilmiştir. Bu maddede belirtilen süre hak düşürücü süredir. Mahkemece resen nazara alınması gerekir. Somut olayda davalı borçlu tasarrufu 28/03/2001 tarihinde yapmış, dava 27/02/2007 tarihinde açılmıştır. Bu durumda hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                  Dava, 6183 sayılı Yasa gereğince tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tasarruflar arasında fahiş farkın bulunması iptal sebebi olmakla, dava konusu bağımsız bölümün satış tarihindeki hisse değeri 9.032,00 TL olup, diğer davalıya 4.900,00 TL'ye satıldığı arada misli bir farkın bulunmadığı, 6193 sayılı yasanın diğer iptal sebeplerinin de ispatlanamadığı gözetildiğinde, davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına, 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 27/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu