Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kabule göre davanın 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davası olmasına rağmen gerekçede davanın İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiştir. Yine kabule göre de 6183 sayılı Yasının 38. maddesi ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ’ın temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle de davalı ...'...

    Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu davaların görülebilmesi için diğer genel dava koşullarının yanında davacı alacaklının, davalı borçlu hakkında kesinleşmiş bir takibin bulunması dava koşuludur ve mahkemece resen araştırılması gereken bir husus olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın bozma nedenidir. Bozma ilamından sonra, davalı borçlu aleyhine düzenlenmiş ödeme emirlerinin dosyaya ibraz edildiği, bu ödeme emirlerinin de 20/02/2014 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu halde, ön koşul eksikliğinin giderildiğinin kabulü ile davanın esasına girilerek 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri tartışılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir....

      dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava 6183 sayılı A.A.T.U.H.K 24 ve devamı maddelerince açılan tasarrufun iptali davası olup, incelenmesine gerek görülen; ... Vergi Mahkemesi'nin 2010/911 E. sayılı dosya aslının merciinden getirtilip dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 29/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, borçlunun davalı torununa yaptığı satış işleminin 6183 sayılı Yasanın 28/1 maddesi gereğince bağışlama hükmünde olup iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne davalılar arasındaki dava konusu 7.5.2004 tarihli tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içeriğine kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı borçlunun torununa yaptığı satış işleminin yasanın 28/1 ve 30.maddeler gereğince iptale tabi bulunmasına ve davanın yasanın 26. maddesi gereğince tasarruf tarihinden itibaren beş yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olmasına göre, davalı ...'ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 281.40....

            Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup bu davalardaki amacın;borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaya yönelik olmasına,bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmamasına ve uyuşmazlığının 5411 Sayılı Bankacılık Yasasından kaynaklanan bir itilaf olmamasına göre göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140.maddesi gereğince davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi...

              Mahkemece, davanın İİK'nnu 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu, davacı tarafından usule uygun olarak yapılmış bir takip olmadığı, dava şartı olan aciz belgesinin sunulmadığı ve tasarrufun mal kaçırma amacı ile yapıldığının ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların görülebilmesi içinde borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir ancak aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir. Öte yandan 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesine göre üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri (kayın) hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir....

                Mahkemece, iptali istenilen tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılması gerektiği, dava konusu olayda vergi borcunun tahakkuk tarihinin 25.03.2011 ve sonrası olduğu tasarrufun ise 30.09.2010 tarihinde yapıldığından davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vergi idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 6183 sayılı Yasa'nın 37.maddesi 2.fıkrasında özel kanunlarda ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacaklarının maliye vekaletince belirlenen usule göre yapılacak tebliğden itibaren 1 ay içinde ödenmesi gerektiği, 54.maddesinde ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı yine anılan yasanın 55.maddesinde ise amme alacağının vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları için ödeme emrinin tebliğ edileceği belirtilmiştir....

                  Davalı ... vekili aciz vesikasının bulunmadığı ve 5 yıllık hak düşümü süresinin geçtiğini ifade ederek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... satışların başka borçların ödenmesi maksadıyla yapıldığını ve gerçek satış olduğunu belirtmiş, diğer davalılar duruşmalara gelmemiş, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davası olduğu değerlendirilerek aynı yasanın 26. maddesi uyarınca dava tarihi ile tasarruf tarihi arasında 5 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu